İzmir’de yaşayan C.Ş. adlı bir öğrenci üzerinden Türkiye’nin yükseköğretim sisteminde yaşanan olası bir skandalı ortaya çıkardı. C.Ş. sayısal puan türünde 23.007. sırayı elde etti ve bu puanla tıp fakültesine girme şansı oldukça yüksekti. Ancak ailesinin önerisiyle, garanti olması için Doğu’daki bazı tıp fakülteleri ve iki diş hekimliği bölümü de tercih listesine eklendi. Tercihler 13 Ağustos gece 23.28’de sisteme girilerek onaylandı.

Kısa bir süre sonra sistem yeniden kontrol edildiğinde büyük bir şok yaşandı. Saymaz olayı şöyle aktardı:

21-22 Haziran'da üniversite sınavına girdi çocuklar. Sonra en son 13 Ağustos gece saat 24 itibariyle tercihlerini yaptılar. 24 tercih yapmışlar. Burada C.Ş adlı kız öğrenci İzmir'de yaşıyor.
İkinci senesi bir daha hazırlanmış, bir daha girmiş ve Tıp Fakültesi okumak istiyor. Hayali de bu.
Ve sınavında sayısal başarı puanı da 23.007. olmuş.
Geçen sene tıp fakülteleri 27.000'de bitirmiş. Bu sene 24.500'le bitirmiş. Yani girmesi sağlam. Ama hem kendisiyle hem babasıyla konuştum. Diyorlar ki ya biz memur ailesiyiz. Tek maaş giriyor evimize. O yüzden kızımıza dedik ki biraz da yani doğu bölgelerindeki tıp fakültelerini yaz garantiye alalım.
Hatta iki tane de diş hekimliği yazdık diyorlar. Tercihlerini önce 7'sinde 7 Ağustos'ta bir yapıyorlar. Sonra 13'ünde son şeklini veriyorlar sisteme giriyorlar.

Çünkü birkaç saat sonra kapanacak. En son 23-28'de tercihlerini bağlıyorlar ve sistemi kapatıyorlar. 24'den sonra bir daha müdahale edilebilecek.

Tabii kız heyecanlı. Duramıyor yerinde. Saat 23.28'de sistemi kapatmış. 12.07'de Yani 35-40 dakika sonra bir daha sisteme bakıyor telefonundan tercihlerini.

ÖZEL ÜNİVERSİTE BÖLÜMÜ YAZILMIŞ

Girdiğinde başından aşağı kaynar sular dökülüyor. Çünkü tercihleri değiştirilmiş. Onun tercihlerinin yerine bana tercihlerden çıkış örneklerini de gönderdi. Tercihlerinin yerine tamamı özel üniversitelerde bulunan yaşlı bakım bölümleri yazılımı
Aile, aynı gece karakola başvurdu, ardından İzmir Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu ve hemen Ankara’ya gidip ÖSYM’ye dilekçe verdi. ÖSYM itirazı reddetti.

Saymaz C.Ş. ve ailesinin hukuk mücadelesini şöyle anlattı:

"Hemen bilgisayarlara giriyorlar. Bakıyorlar. Birden çok bilgisayara girip bakıyorlar. Hakikaten de tercihler değişmiş. Gece karakola gidiyorlar. Sabahı bekliyorlar. İzmir Adliyesinde suç duyurusunda bulunuyorlar. O arada Cimer'e yazıyorlar. Suç duyurusunda bulunuyorlar. Hemen süreyi kaçırmayalım.
Belki durum anlaşılır. Mağduriyetimiz giderilir diyerek uçağa atlayıp Ankara'ya gidiyorlar. Ankara'da ÖSYM'ye dilekçe veriyorlar. Diyorlar ki ya bizim ilk tercihimiz dikkate alınsın. Bu bizim buna itirazımız var diyor. İtirazları reddediliyor. Gitmişken de İdare Mahkemesine dava açıyorlar. Şimdi hem İzmir'de bir dava."

C.Ş. ve ailesi, diğer mağdurlara ulaştı. Saymaz süreci şöyle aktardı:

Bu sadece bizim başımıza geldi zannediyor. Bu arada açtıkları dava kapsamında savcılık savcıya da rica ediyorlar o gün.
Ne olur bir ÖSYM'ye sorun diyorlar. Savcı soruyor. Savcı sorunca C.Ş'ye dahil 4 tane daha mağdurun olduğu ortaya çıkıyor.
Bir tanesi Giresun'da, bir tanesi Hatay'da, bir tanesi İstanbul'da. CŞ'de İzmir'de olmak üzere 4. Şimdi tabii C.Ş ve ailesi adeta savcı ve gazeteci ve savcı gibi çalışmaya başlıyor. Ve tek tek Giresun'da YS'den başlayarak aramalar başlıyorlar. Arıyorlar tabii insanları böyle arayınca kuşkulanıyorlar.
Arıyorlar Giresun'daki kızı. Giresun'daki kızla mülakat yaptıkları görüşme sonucunda ne ortaya çıkıyor? İkisinin de bilgisayarına aynı IP'den girilmiş.
Yalnızca port farklıymış. İkisinden aynı IP'den girilmiş. Sonra Hatay'daki erkek öğrenciyi arıyorlar. Erkek öğrenciyle konuştuklarında ne ortaya çıkıyor? Ona da aynı IP'den girilmiş. Port farklıymış. bunların mesela C.Ş'nin sistemine müdahale eden IP adresi İstanbul Ümraniye'de yaşayan bir adama aitmiş.
Onun da ifadesi alınmış. O da diyor ki benim kızım doğum yapacaktı. O yüzden doğum sancıları çıkmıştı.
Giresunlu öğrencinin sistemine giren IP ise İstanbul Kartal’dan çıkıyor. Böylece farklı illerdeki en az dört öğrencinin sistemine aynı ya da benzer IP’lerden müdahale edildiği tespit edildi.
Biz kalktık onun evine gittik. Evde bile değildik. ve ertesi gün de gelmedik. torunumuz oldu falan diyor. Onun IP adresine girilmiş ama o da yapmamış olabilir yani. Suçlamak doğru olmaz. Fakat ona bir dava açılmış yani.
O kişi tespit edildiği için ona kişisel özel hayatı geçmekten dava açılmış. Giresun'daki kızın bilgisayar sistemine giren IP ise İstanbul Kartal'dan bir adres olarak gözüküyor.

Aileler ve Saymaz araştırmaya devam ettikçe yeni mağdurlar ortaya çıktı. Saymaz, “Şikayetvar sitesinde DK adlı bir öğrencinin 13 Ağustos’ta tercih listesinin bilgisi dışında değiştirildiğine dair notu var” dedi. D.K şu ifadeyi kullandı:

“13 Ağustos’ta bilgim ve rızam olmadan YKS tercih listemde değişiklik yapılmış. 11 Ağustos’ta güncellemiştim. 20 Ağustos’ta fark ettim. Bilgi verilmedi. CİMER’e başvurdum, dönüş alamadım.”

LİSTESİ TAMAMEN SİLİNENLER VAR

Fatih Altaylı’nın Abdullah Öcalan röportajı yıllar sonra ilk kez yayınladı! Ülkücü Abdullah Çatlı'ya şok suçlamalar
Fatih Altaylı’nın Abdullah Öcalan röportajı yıllar sonra ilk kez yayınladı! Ülkücü Abdullah Çatlı'ya şok suçlamalar
İçeriği Görüntüle

Saymaz, tercih listesinin tamamen silenenlerin de olduğunu açıkladı:

Şimdi bu DK'nın Şikayet var sitesindeki mesajının altına biri Fatmanur adlı biri şöyle bir not yazmış. "Benim listem tamamen silinmiş. Nasıl olduğuna dair bir fikrim yok ve mağdurum". Yani bir de böyle bir mağdur kategorisi var. Listesi tümüyle silinenler var.

Bir başka öğrenci Kadir Efe Korkut, TikTok’ta çektiği videoda “Son bir saat kala bütün tercihlerim değiştirildiği için tekrar sınava hazırlanıyorum” dedi.

Saymaz, “Benim tespit ettiğim sayı altıydı ama yayına girmeden önce yedinci mağdurun bilgisi elime ulaştı. Benim elimde şu an kızcağızın şikayet dilekçesi var, N.K O da İstanbul'da yaşıyor. Ondan sonra hatta özür dilerim onunki geçen yıl olmuş bu arada.” dedi.

"BU ORGANİZE BİR SALDIRI"

Saymaz, yaşananları şu sözlerle değerlendirdi:

“Bu organize bir saldırı. Üniversite sınav sistemine şifre kırmak suretiyle müdahale edip çocukların geleceğiyle oynayan, tercihlerini değiştiren bir şebekeyle karşı karşıyayız.
ÖSYM Haline İdare Mahkemesinde ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar. Bu davaların birleştirilmesi gerekir ki bu organize saldırının kim tarafından yapıldığı ortaya çıkarılmış olsun. Çünkü burada çok açık bir organize saldırı var.

RUSYA VE UKRAYNA'DAN E-DEVLET ŞİFRELERİ ELE GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILMIŞ

Saymaz, mağdurların ortak özelliklerini anlattı. Saymaz, mağdurların şifrelerinin de Rusya ve Ukraya üzerinden ele geçirilme girişimine maruz kaldığını belirtti:

"Şimdi bunların ortak özelliklerini sordum. Bunların ortak özellik. İkisinin ortak özellik, üçünün ortak özelliği aynı IP adresinden sistemlerine girilmiş olması. Üçünün ikisinin ortak özelliği günler öncesinden Ukrayna ve Rusya'dan E-devlet şifresinin kırılmak istenmiş olması. Ve diğer ortak özellikleri ise ikisinin ortak özelliği bunların tercihlerini silinip yerine özel üniversitelerdeki yaşlı bakım bölümlerine yazılmış olması."

Benzer yapıların kısa süre önce sahte diploma skandalı ile ortaya çıktığını hatırlatan Saymaz şunları anımsattı:

“Diploma çetesinde Ziya Kadıoğlu liderliğindeki yapı, e-imzaları ele geçirip sahte diploma, ehliyet ve not düzenlemişti. Bir başka çete ise yurt dışında sahte lise transkriptiyle Türkiye’de yabancı kontenjandan sınava öğrenci sokuyordu.”

MECBUREN KAYIT YAPTILAR

"Babası da çok öfkeli çünkü yani şimdi şöyle kız ortaöğretim başarı puanı yine etkileniyor da daha fazla etkilenmesin diye mecburen üniversiteye kayıt yapmışlar. Ve 150.000 lira ödemişler. Bir aile için ne kadar büyük bir para bu. ve 75.000 de kesiliyor. Çünkü kaydı dondurmuş. Kaydı dondurmuş. Şimdi aile kızına kazanabileceği Tıp Fakültesi kazanması kesin olan kızına ya ola da mü tesadüfe bırakmayalım. Doğuda bir yer bir kamu üniversitesi yaz demiş. Tüm tercihleri kamu üniversitesi. Kızın tercihleri bütün kaderiyle ilgili bilgiler siliniyor. Yerine burslu bölümler yazılıyor. 150.000 lira ödüyorlar. Baba da diyor ki yani diyor şu duayı yapacağımı aklıma gelmezdi. Allah razı olsun en azından yüzde 50 burslu yazmış. Ya ya bursuz yazsaydı ben ne yapacaktım diyor."

ÖSYM'YE ÇAĞRI

Saymaz, mağdurların çoğunun dava açtığını ve bu davaların birleştirilmesi gerektiğini söyledi. C.Ş.’nin babasının ÖSYM’ye yönelik iki temel eleştirisini şöyle aktardı:

Bir: Bilgi güncellendiğinde neden mesaj gönderilmiyor?
İki: Neden çifte doğrulama yok?”

Saymaz’a göre ÖSYM, bu davaların tarafı olmalı ve öğrencilerin mağduriyetleri giderilmeli:

“C.Ş. ve ailesi sistemdeki açığı tespit etmiş. Eğer ÖSYM’nin kusuru yoksa teşekkür etmesi lazım. Kusuru varsa zaten gereği yapılmalı. Ama şu kesin: Bu öğrencilerin tercihlerini 11 Ağustos’taki hâliyle dikkate almalı ve bu organize saldırının failleri bulunmalı.”