Türkiye’de toplam 23 milyon hektarlık orman alanının yaklaşık 251 bin 400 hektarı muhafaza ormanı statüsünde.
Uzun yıllar Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, tasarıya sert tepki gösterdi. Özkara, “Muhafaza ormanı, su kaynaklarını, toprağı, yaban hayatını ve insan sağlığını korumak için ayrılan en yüksek koruma statüsüne sahip alanlar. Bu alanların statüsünü zayıflatacak düzenlemeler, doğrudan ülkenin su güvenliğini ve ekolojik dengesini tehdit eder” dedi.
Belgrad Ormanı’nın 1950’de bu amaçla muhafaza ormanı ilan edildiğini hatırlatan Özkara, şu uyarılarda bulundu: “Bu alanlara müdahale etmek, 70 yıldır koruduğumuz doğa mirasına göz dikmek demek. Bu değişiklikler rant odaklı ve tehlikeli. Kaybedersek, geri kazanmak mümkün değil. Kuraklık, sel, toprak kayması gibi afetlerin etkisi her geçen yıl artıyor. Buna rağmen koruma yerine talanı önceleyen bir anlayışla yasa değişikliği getirmek akıl alır gibi değil. Devletin görevi bu ormanları korumak, yok etmek değil.”
Toplumun sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Özkara, sözlerini şöyle tamamladı: Halk kendi yaşam alanına sahip çıkarsa sonuç alınır. Ama tepkisiz kaldıkça yeni adımlar atılıyor. Bu nedenle mücadeleye devam edeceğiz.”
HEPSİ RİSK ALTINDA
36 muhafaza ormanı arasında Belgrad Ormanı, Elmalı Bend, Terkos Gölü Ormanı, Ömerli ile Eskişehir’deki Çatacık, Güney Ege ve Batı Karadeniz’deki ormanlar da yer alıyor.





