ABD'nin en büyük kenti New York'ta ilk belirlemelere göre, oyların yüzde 50,4'ünü garantileyen Zohran Mamdani Belediye Başkanlığı seçimlerini kazandı. Trump'ın ve milyarderlerin desteklediği Andrew Cuomo yüzde 41,6'dan öteye geçemedi. Cumhuriyetçi Curtis Sliwa yüzde 7.1'de, bağımsız Eric Adams yüzde 0.3'te kaldılar.

Kesin sonuçlar henüz belirlenmeden CBS News'in tahminlerine göre, Amerika'nın en büyük kentinde yaşam maliyetlerini aşağı çekmeye odaklı kampanyasıyla seçmenleri harekete geçiren eyalet meclisi üyesi Zohran Mamdani, New York'un 111. belediye başkanı olacak.

Bu sonuçlarla 34 yaşındaki demokratik sosyalist politikacı, Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa ve başlangıçta açık ara önde girdiği Demokrat Parti ön seçimlerini kaybetmesine karşın bağımsız aday olarak seçime giren eski New York Valisi Andrew Cuomo'yu başkanlık yarışında yenilgiye uğrattı.

Seçimden bir gece önce ABD Başkanı Donald Trump Cuomo'yu desteklediğini açıklamış ve Mamdani'yi seçmesi halinde New York'a federal fonları kesme tehdidinde bulunmuştu.

Mamdani'nin seçim platformu kentin yoksul çoğunluğunun birincil sorunu olan yaşam maliyeti etrafında şekillendi. Karşıtları, gençlik ve deneyimsizliğini sorgulayıp İsrail'in soykırım siyasetine karşı Filistin'in varolma hakkını savunduğu için Yahudi düşmanlığıyla kendisini suçlarken Mamdani genç ve ilerici seçmenlerden oluşan bir koalisyonu harekete geçirmeyi başardı. Kiraları dondurmayı, parasız otobüsle toplu taşıma hizmetini ve belediyenin sübvanse ettiği uygun fiyatlı marketleri finanse etmek üzere çok kazanandan çok vergi alınacak yeni vergi rejimi getirmeye söz verdi.

Sonuçlar kesinleştiğinde Mamdani kentin ilk Müslüman belediye başkanı olarak tarihe geçecek. 34 yaşında, şehrin en genç belediye başkanlarından biri olacak. Ancak gelmiş geçmiş en genç belediye başkanı sıfatı, 1889'da ilk kez 31 yaşında seçimi kazanan Hugh J. Grant'e ait olmaya devam edecek.

ZOHRAN MAMDANİ KİMDİR?

Uganda’nın başkenti Kampala’da 18 Ekim 1991’de doğan Mamdani 7 yaşında ailesiyle birlikte New York’a göç etti ve Queens bölgesinde büyüdü. Yüksek öğrenimini 2014'te Bowdoin College’da Afrika Çalışmaları alanında tamamladı. 2021'den bu yana New York Eyalet Meclisi'nde Queens’in 36. Bölgesini (Astoria ve çevresi) temsil ediyor.

Kendisini "demokratik sosyalist" olarak tanımlayan Mamdani sol politika önerileriyle -kiraların dondurulması, otobüslerin ücretsiz kılınması, marketlerde kamu desteği- öne çıkıyor.

Zohran Mamdani Demokrat Parti 2025 New York Belediye Başkan adaylığı ön seçimleri için eski New York Valisi Andrew Cuomo ile yarıştı ve Cuomo'yu ağır bir yenilgiye uğrattı.

Kampanyasında özellikle “New York işçi sınıfı için daha erişilebilir bir kent olsun" mesajını öne çıkardı. Kiraların yüksekliği, ulaşım maliyetleri ve gıda enflasyonuna odaklandı.

Etnik ve dinsel kökeni açısından ırkçıların dikkatlerini üzerine topladı. Hindu kökenli film yapımcısı Mira Nair ve akademisyen Mahmood Mam­dani'nin çocuğu olarak ve Müslüman kimliğiyle de New York’ta önemli ilkleri başarmayı hedefliyor.

Kampanyasında genç seçmenlere, göçmen ailelere ve banliyölerde yaşayanlara hitap etmeyi seçti; ayrıca sosyal medyayı ve dijital araçları kullanarak etkin bir iletişim stratejisi uyguladı.

Kendisini eleştirenler, "zayıf" yönü olarak kamu yönetimi deneyimi eksikliğini ve belediye başkanlığı makamını doldurabileceğine ilişkin soru işaretlerinin mevcudiyetini dile getiriyor.

“New Yorklular” denildiğinde dünyaya Holywood’un merceğinden bakanların gözünde oluşan Manhattan’da gökdelenlerin arasında süzülerek lüks araçlara ve sarı taksilere inip binen, geniş caddelerde aceleyle koşuşturan son moda giyimli kadın ve erkek imgleri esasen New York’un küçücük bir yüzdesinin eksantrik suretlerinden öteye geçmiyor. “Hakiki New York” bu kurmacadan çok daha karmaşık, sınıfsal, etnik ve tarihsel olarak derin bir yapı ve bugün “Trump Amerikası”na karşı Mamdani için oy kullananlar genellikler onlar.

New York’un toplam kent içi nüfusu (2024 sayılarıyla) yaklaşık 8,3 milyon kişi, büyükşehrin toplam nüfusuysa 19 milyona yakın.

New York’un beş bölgesinin - Manhattan, Brooklyn, Queens, The Bronx ve Staten Island- her biri kendi içinde adeta ayrı bir kent gibi işliyor.

ABD’nin açık ara en yoğun nüfuslu kenti olan New York’ta yaklaşık km² başına yaklaşık 11 bin kişi yaşıyor.

2023 sayılarıyla kent nüfusunun yüzde 30’unu Hispanikler dışında kalan beyazlar oluşturuyor. Büyük bölümü Brooklyn ve Manhattan’ın kuzeyindeki semtlerde yerleşik bu kesim eğitimli orta-üst sınıfa dahil.

Siyah/Afro-Amerikalılar nüfusun yüzde 21’i. Özellikle Bronx, Harlem, Brooklyn’de (Bed-Stuy) yaşıyorlar.

Aç bıraktılar, tecavüz ettiler, katlettiler… Şimdi de idam etmek istiyorlar!
Aç bıraktılar, tecavüz ettiler, katlettiler… Şimdi de idam etmek istiyorlar!
İçeriği Görüntüle

Hispanikler/Latin kökenliler nüfusun yüzde 29’u. Ağırlıklı olarak Dominikli, Porto Rikolu ve Meksikalılardan oluşuyor.

New York nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan özellikle Çinli, Koreli, Bangladeşli ve Hintlilerden oluşan Asyalılar en hızlı büyüyen grup.

Nüfusun yüzde 5’i de bu kategorilere girmeyenlerin toplamından oluşuyor, Araplar, Türkler, Orta Doğulu, Afrikalı göçmenler bu grupta yer alıyor.

New York, ABD’nin en kozmopolit kenti, 180’den fazla dil konuşuluyor, nüfusun yarısından fazlası göçmen ya da göçmen çocuğu.

Bu yüzden “New Yorklu kim?” sorusunun net ve tek bir yanıtı yok. Bronxlu bir siyah işçi, Bangladeşli bir taksi şoförü, bir Latino temizlik işçisi, bir Wall Street yatırımcısı, bir Broadway sanatçısı — hepsi birden “New Yorklu”

NEW YORK'UN DURUMU

New York’ta ortalama hane geliri, yaklaşık 75 bin dolar ama bu ortalama hiçbir şeyi temsil etmiyor aslında. Manhattan’ın bazı bölgelerinde ortalama gelir 150–200 bin dolarken, Bronx’un kimi bölgelerinde 30–35 bin dolar.

Yaklaşık yüzde 18 (yani 1,5 milyonu aşkın kişi) yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Çocuk yoksulluğu oranıysa yüzde 25’in üzerinde.

Oturdukları evin sahibi olanlar nüfusun yalnızca yüzde 33’ü. Kent sakinlerinin çoğu kiracı.
2025 başı itibariyle ortalama kira Manhattan’da tek odalı daire için 4 bin 500 dolar, Bronx’ta 1. 800 dolar.

“Zenginlerin şehri New York" imgesi bir yanılsama: New York aslında ABD’nin en eşitsiz şehirlerinden biri. Servetin büyük kısmı Manhattan ve Brooklyn’in soylulaştırılmış bölgelerinde yoğunlaşıyor.

New Yorkluların çoğu özel araçla değil, toplu taşımayla işe gidip geliyor: Metro her gün 4 milyon yolcu taşıyor. İşe gidiş-dönüş süreleri ortalama 45’er dakika.

Kentin “hızlı” ritmi zenginlikten değil, yoğunluk ve hayatta kalma mücadelesinden doğuyor. New York’un görünmeyen enerjisi ucuz gıdadan, göçmen işgücünden, gece vardiyaları ve ikinci işlerden besleniyor.

19. yüzyılın göçmen işçilerin grevlerinden 20. Yüzyıl Harlem Rönesansı’na ve 21 yüzyılın “Wall Street işgali”nden Mamdani gibi ilerici siyasetçilere kadar, bütün büyük dönemeçlerin habercileri New York’ta dünya sahnesine çıktı

19. yüzyıldan 1950’lere kadar milyonlarca insan ABD’ye Ellis Adası yoluyla New York üzerinden girdi. ABD’ye yakıştırılan “eritme potası” kavramı da burada doğdu.

İşçi sınıfı ve kent yoksullarının, sardalya kutusu gibi üst üste yığıldıkları, oda oda kiralanan büyük Tenement’lerdeki yoksulluk, göçmen işçilerin örgütlenmesi, sendikaların doğuşu burada yaşandı. Kadın işçilerin hak mücadelesinin dönüm noktası ve simgesi olan “Triangle Shirtwaist” (1911) yangını burada oldu.

New York 1940-70 arası modern sanatın, caz, beat edebiyatı, feminizm, LGBTQ+ hareketlerinin de doğum yeriydi.

Vietnam Savaşı, Irak Savaşı, Black Lives Matter, Wall Street İşgali New York'ta büyük kitle hareketleriyle protesto edildi.

Dünya kapitalizminin kalbi Wall Streetin içinden geçtiği New York öte yandan küresel sermayenin de ev sahibi ve aynı zamanda ona karşı direnişin de merkezidir.

Ayağı asfalta değmeyen "zengin New Yorklu” imgesi esasen Manhattan’ın yüzde 10’luk bir kesimini anlatır, Hakiki New York'u, kentin geri kalan yüzde 90’ını oluşturan işçi sınıfı, göçmenler, düşük gelirli aileler, sanatçılar, hizmet sektörü emekçileri oluşturur, lüks markalardan çok metro istasyonlarında, bakkal köşelerinde, Bronx sokaklarında, Brooklyn parklarında yaşar.
Kentin enerjisi “zenginlikten” değil, çeşitlilikten, direnişten, ve sürekli yeniden doğma gücünden gelir.