Sözcü’den Deniz Ayhan’ın aktardığı habere göre, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) Hatay’ın simge noktalarından biri olan Asi Nehri için başlattığı proje ihalesi, yine kamuoyunda tartışma konusu olan bir ortaklığa verildi.
İhaleyi, Atatürk Havalimanı pistlerinin yıkımıyla gündeme gelen Yapı ve Yapı Şirketi ile Özaltın’ın oluşturduğu ortaklık, 14 milyar 335 milyon 785 bin TL bedelle kazandı. İhalenin, sınırlı sayıda firmanın davet edildiği ve sıkça eleştirilen 21B pazarlık usulüyle gerçekleştirildiği belirtildi.
21B USULÜ YİNE GÜNDEMDE
Habere göre ihaleye beş şirket geçerli teklif sundu. Sonuçta Yapı ve Yapı ile Özaltın ortaklığı en düşük teklifi vererek projeyi aldı. Aynı ortaklığın 2022’de de Erdemli–Silifke–Taşucu yolu ihalesini yaklaşık 5,6 milyar TL bedelle aldığı hatırlatıldı.
Asi Nehri Taşkın Koruma Projesi; nehir yatağının ıslahı, güçlendirilmesi ve 6 Şubat depremlerinde hasar gören köprülerin onarımını kapsıyor. Çalışmanın Mart 2026’da tamamlanması planlanıyor.
YAPI VE YAPI ŞİRKETİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Sözcü’nün haberinde, ihaleyi alan Yapı ve Yapı Şirketi’nin kamuoyunda Atatürk Havalimanı’nın pistlerini sökmesiyle tanındığı ve bu iş için 2 milyar 127 milyon 978 bin TL aldığı bilgisine yer verildi.
Ayrıca şirket yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesiyle yakın ilişkileri olduğu iddia edildi. 2019’da hayatını kaybeden şirketin kurucusu Nusret Yıldırım’ın cenazesine Erdoğan’ın katıldığı, bu bilginin Cumhurbaşkanlığı kaynaklarında da yer aldığı ifade edildi. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını ise oğlu Zafer Yıldırım yürütüyor.
KESK’TEN İHALELERİ ELEŞTİREN ÇIKIŞ
Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK), hükümetin yüksek tutarlı kamu ihalelerini “yandaş şirketlere aktardığı” yönündeki eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı. Ülkenin dört bir tarafında düzenlenen “Halk için bütçe” eylemlerinde yaşam koşullarının giderek ağırlaştığı vurgulandı.
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, mevcut ekonomik koşullara dikkat çekerek şunları söyledi:
“Asgari ücretin 22 bin lira, emekli maaşlarının 16 bin 800 TL olduğu bir ülkede, kamu çalışanları yoksulluk sınırının yarısıyla geçinmeye çalışırken bütçe tercihleri toplumu rahatsız ediyor. Biz ‘yandaşı değil halkı doyurun’ demek için meydanlarda olmaya devam edeceğiz.”