Milli Savunma Bakanlığı (MSB) 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Bakanlık'ta tören düzenledi. Törene, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile gazi ve gazi yakınları katıldı. Törende, 19 Eylül Gaziler Gününe özel video gösterimi yapılırken Armoni Mızıkası Komutanlığı ile Mehterhan Birliği Komutanlığı da sahne aldı.
Gaziler adına konuşan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık, "Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milleti, işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millettir. Bu millet, tarih sahnesinde birçok savaş yapmış, nice evlatlarını şehit ve gazi vermiştir. Her Türk bu onura kavuşmak için vatanı, milleti, bayrağı ve kutsal değerleri uğruna savaşır" dedi. Işık, şu ifadeleri kullandı:
"Gazi; devletin bağımsızlığı, milletin egemenliği yolunda canını ortaya koyan kahraman, cesur ve yiğit insana denir. 19 Eylül, Kurtuluş Savaşı'nda, Kore’de, Kıbrıs’ta, terörle mücadelede, dış güvenlik harekâtlarında ve 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde devleti ve milletin bölünmez bütünlüğü uğruna vatan hainlerine karşı kahramanlık gösterip gazi olan asker, polis, sivil bütün gazilerimizin onur günü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le bütünleştiği bir gündür. Gururla taşıdığımız gazi unvanı, Atamızdan bizlere kalmış en büyük mirastır.
"BU MİLLETİN ÖNCELİĞİ, AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZIN DALGALANMASI, EZANIMIZIN SEMALARDA YANKILANMASI VE TÜRK MİLLETİNİN BİRLİĞİDİR"
Bir gül bahçesine girer gibi kara toprağa koşan kahramanların ruhu, bugün gazilerimizin onurlu varlığında yaşamaktadır. Vatan için ölümü göze alan şehitlerimizin emaneti, gazilerimizin taşıdığı şeref madalyalarıyla birleşerek bu millete yol göstermektedir. Osmanlı’nın kurucularının isimlerinin sonuna 'Gazi' unvanının verilmesi, bu kutlu mirasın en anlamlı nişanesidir. Milletimizin vermiş olduğu bu unvan yalnızca bir isim değil, milletin özgürlüğüne adanmış hayatlarının da simgesidir. 'Şehit yakınları ve gaziler bana kardeşim mesela. Onlara yapılan yanlışı makamıma yapılmış sayarım' diyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözü, kahraman gazilerimize devletimizin verdiği önemin en büyük ifadesidir. Vatan savunmasında bir olan bu milletin önceliği, ay yıldızlı bayrağımızın dalgalanması, ezanımızın semalarda yankılanması ve Türk milletinin birliğidir.
Altaylardan Tuna’ya kılıç at koşturan, gemileri karada yürüten, Adriyatik’ten Çin Denizi’ne üç kıtada destan yazan, Çanakkale’yi geçilmez kılan azim ve kararlılığını yedi düvele karşı gösterip âleme nizam vermek, mazlum milletlere yardım etmek için gazi olan bu millet; hâlâ 'Osmanlı’nın artığısınız' dediklerinde kahroluyorum diyen Kerküklü ninenin, 'Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz?' diye haykıran Şamlı dedenin her sesinde, bütün gönül coğrafyamızın da umududur, umudu olmaya da sonsuza dek devam edecektir. Bu umudu her daim yaşatıp bugünlere taşıyan Metehan’a, Bilge Kağan’a, Alparslan’a, Ertuğrul ve Osman Gazi’ye, Fatih Sultan Mehmet Han’a, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şühedaya, vefat eden gazilerimize salâtü selam olsun. Rabbim onlardan razı olsun ve onlara cennet nasip etsin."
"HER BİR GAZİMİZ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İLELEBET PAYİDAR OLACAĞININ DA TEMİNATIDIR"
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, etkinlikte yaptığı konuşmada, şehit ve gazilerin, milletin kahramanlığının sembolü olduğunu belirtti. Güler, "Bugün onlara istiklal ve istikbalimiz uğruna sergiledikleri cesaret ve fedakârlık için bir kez daha minnet duygularımızı ifade ediyoruz" diyerek Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik unvanı ve mareşallik rütbesi verilişinin de 104. yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Güler, "Milli mücadelemizin başkomutanı olarak Atatürk’ün sergilediği liderlik, üstlendiği inisiyatif ve ortaya koyduğu taktik ve strateji ile büyük zafere giden yolu da açmıştır. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygı ve şükranla yâd ediyorum" ifadelerini kullandı. Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşmış her kişi, milletimizin gönlünde şeref tahtında oturmaktadır. Onların yazdıkları kahramanlık destanları bizlere ilham kaynağı olurken gelecek kuşaklara da aktarılacak en kıymetli mirasımızdır. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki bugün başımız dik ve özgür olarak yaşıyorsak, şüphesiz bunu kahraman şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.
Başımızın tacı, değerli gazilerimiz; sizler bu milletin gerçek kahramanlarısınız. Şanlı tarihimizde karşılaştığımız her bir zorlukta; Çanakkale’de, Milli Mücadele’de, Kıbrıs Harekatı’nda, terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da milli ve manevi değerlerimiz uğruna vatan aşkıyla göğsünüzü siper ettiniz. Sizler, korkusuz duruşunuzla milli birlik ve beraberliğimizi, bütünlüğümüzü sağlayan kutlu bir silsilenin halkalarını oluşturuyorsunuz. Her biriniz çelikten bir iradeyle ve imanla üstünüze düşen sorumluluğun gereğini başarıyla yerine getirdiniz. Milletimizin yüz akı olarak tarih yazdınız. Şu bir gerçektir ki, bedenlerinin bir parçasını kutsal vatan topraklarına emanet eden her bir gazimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olacağının da teminatıdır. Sarsılmaz ve emsalsiz bağlılığınızla verdiğiniz mücadele, bağımsızlık meşalemizi daima canlı tutmakta, yolumuzu aydınlatmakta ve gelecek nesillerimize yol göstermektedir. Kahramanlık ve fedakârlıklarınız hiçbir zaman unutulmayacak; asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır.
Kahraman gazilerimizin kıymetli aileleri, sizler vatan ve millet için verilen kutsal mücadelenin sessiz kahramanlarısınız. Her biriniz sabrın, sevginin ve fedakârlığın en güzel sembolüsünüz. Gösterdiğiniz vakur duruş birlik ve beraberliğimizi çok daha güçlü kılmaktadır. Sizler başımızın tacısınız. Ne yaparsak yapalım fedakârlıklarınızın karşılığının olmadığı bilincindeyiz.
"ULUSLARARASI GÜVENLİK MİMARİSİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR ÜYESİ HALİNE GELDİK"
Tüm dünyada güvenlik mimarisinin temellerini derinden sarsan jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçmektedir. Kurallara dayalı uluslararası düzen zayıfladığı, güç ve nüfuz mücadelelerinin arttığı, bölgemizin ise adeta ateş çemberine döndüğü bu süreçte Türkiye, kararlı, ilkeli ve çok boyutlu bir diplomasi ile yoluna devam etmektedir. Bir yandan sınırlarımızın güvenliği ve milletimizin huzuru için askeri caydırıcılığımızı artırırken, diğer yandan bölgesel ve küresel meselelerin çözümünde yapıcı ve barıştan yana tutumumuzla müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline geldik.
Her geçen gün büyüyen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, uluslararası etkinliğimizi daha da artırmak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için kahraman ordumuzun daima güçlü ve etkin olması gerekiyor. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini geliştirmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Böylelikle hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin kararlılıkla korunmasından uluslararası barış ve istikrara katkı sunmaya kadar İstiklal Harbimizden bu yana en yoğun ve en etkili faaliyetleri icra ediyoruz.
"FARKLI COĞRAFYALARDA VE İSİMLER ALTINDA FAALİYET GÖSTEREN TÜM UZANTILARI KOŞULSUZ SİLAHLARINI TESLİM ETMELİDİR"
Özellikle yakın çevremizde cereyan eden jeopolitik gerginliklerin tüm bölgemizi tehdit ettiği bu süreçte birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek ve iç cephemizi tahkim etmek maksadıyla yeni bir dönemin kapısını aralamış bulunuyoruz. Bugün 40 yılı aşkın süredir ülkemizin huzurunu ve güvenliğini tehdit eden terör belasından kurtulmak, milletimizin önüne konulan engelleri ortadan kaldırmak ve evlatlarımızın geleceğini teminat altına almak için 'Terörsüz Türkiye' hedefine kararlı bir şekilde yürümekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen bu tarihi süreç, kardeşliğimizi pekiştirmekte, milletimizi güvenli ve müreffeh yarınlara ulaştırma kararlılığının en açık göstergesidir. Bunun için PKK ve iltisaklı tüm gruplar, yapılan çağrı ve alınan karar kapsamında derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli, başta Suriye olmak üzere farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları koşulsuz silahlarını teslim etmelidir.
Başta PKK, YPG ve SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına, farklı adlar altında faaliyet yürütmesine asla izin vermeyeceğiz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki; bu süreçte atılacak tüm adımlar şehitlerimizin aziz hatırasına leke düşürmeyecek, gazilerimizin onuruna, asaletine ve verdikleri emeklere zarar vermeyecektir. Şundan gönül rahatlığıyla emin olunuz ki, bu yolda hiçbir taviz ve pazarlık yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır. Milletimizin birliğini, kardeşliğini ve güvenliğini zedeleyecek hiçbir adım atılmamıştır. Bundan sonra da atılmayacaktır. Türkiye, derin ve köklü devlet aklı ve milli tarihten ilham alarak en kapsamlı planlamayla süreci yönetmektedir. Yegâne amacımız artık evlatlarımızı yitirmediğimiz, kanın ve gözyaşının sona erdiği, çocuklarımızın sadece barış ve kardeşlik ortamında büyüdüğü bir geleceği inşa etmektir. Bu tarihi yolculukta aziz şehitlerimizin hatırasını yaşatmak, siz gazilerimize minnettarlığımızı ifade etmek ve kıymetli ailelerinize her zaman baş tacı etmek en temel görevimizdir."