Cumhurbaşkanlığı’nca alınan bir kararla, Uşak Banaz’da Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde jeotermal kaynaklı sera kurulması için geçen yıl kamulaştırma kararı alındı. Bu proje kapsamında 14 km uzaklıktaki Hamam Boğazı’ndan sıcak su getirilip 12 ay boyunca, kamulaştırılan arazide sera üretimi yapılacak.
ŞARTNAMEDE FARKLI
Ancak kamulaştırılan toprak alanlar için bilirkişi metrekare başına 68 TL bedel önerdi. Tapu sahibi bir vatandaş, “2024’te ön talep toplama şartnamesi var. Arazilerimiz daha kamulaştırılmadan satışa çıkarıldı. 2024 yılı sera arazileri metrekaresi 650 TL, sanayi arazileri ise 1500 TL olarak şartnamede yazıyor ama aradan 15 ay geçmesine rağmen bilirkişi bize 68 TL teklif ediliyor. Bu vicdansızlık, bu resmen devlet eli ile tapularımızı gasp. Buna kimsenin hakkı yok” dedi.
DEDELERDEN KALDI
Konuyu Meclis’te de dile getiren CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba da, “Halka dedesinden kalan araziler bedelinin çok altında bir ücretle ele geçirilmek isteniyor. Bugün bir kilo domatesin fiyatı 70 lira. Arazinin 1 m2’sine nasıl 68 TL teklif edilebilir. Saçmalık” dedi. Hak sahipleri ile tarlada konuşan CHP’li Ali Karaoba, şöyle devam etti:
“Yarım kilo mercimek 100 lira iken bakanlık verimli bir toprağa nasıl olur da 68 TL reva görebilir? Bu köylünün hakkını gasptır. Büyük bir vicdansızlıktır.
YATIRIM DEĞİL ZULÜM
Kimse sera yapılmasına karşı değil ama bu şekilde usulsüz ve haksızca bir kararı kabul etmiyoruz. Buradan sayın cumhurbaşkanına sesleniyorum. Yatırım yaparken buradaki halkı ezecekseniz bunun adı yatırım değil zulümdür. Gasptır. Ve Uşak halkı resmen kaderine terk edilmiştir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi gerek.”
ADALETİ GÖRÜRSÜN!
Karaoba, itiraz eden vatandaşların “Mahkemeye gidersen bu ülkede adaletin ne kadar yavaş işlediğini hepimiz biliyoruz” diye tehdit edildiğini de söyledi ve “Yatırıma değil, halkın sömürülmesine karşıyız. Halk hakkını istiyor” dedi.
Banazlılar ise karşı teklif sundu: “Ata toprağımıza biçtiğiniz çorba parası sizin olsun. Jeotermal enerjiyle tarım yapmayı öğrenip sarıya biz kuralım, ürünleri devlete satalım. Sizin de çorbada tuzunuz bulunsun.” (Sözcü)