Lösemi ve lenfoma geçmişi bulunan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık 19 Mart operasyonu kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderilmişti. Çalık, Silivri’den Buca Cezaevi’ne gönderilmişti.
Çalık'a 2 kez biyopsi yapılmıştı. Başkan Çalık’ın avukatı Melih Koçhan, daha önce yaptığı açıklamada özellikle boyun bölgesinden alınan örneklerin ardından gündeme gelebilecek cerrahi müdahalenin çok ciddi ve kalıcı riskler taşıdığına dikkat çekmişti.
Çalık’ın sağlık durumuna ilişkin yeni bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın İzmir Atatürk Araştırma ve Eğitim Hastanesi Hematoloji Servisinde yaklaşık 10 gündür devam eden tetkik süreci, kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere, ciddi sağlık bulgularını ortaya koymuştur.
Son yapılan kemik iliği patolojisi sonuçlarına göre, lenfatik sistem kaynaklı anormal bulgular tespit edilmiş olup bu durum, lenfoma (lenf kanseri) riski açısından kuvvetli bir şüphe doğurmuştur.
Bu tıbbi şüphe üzerine, daha önce görüntüleme raporlarında da dikkat çekmiş olan boyun bölgesindeki kitle alanından cerrahi müdahale ile biyopsi alınması gerektiği hekimler tarafından belirtilmiştir.
Bu tablo, sadece bir sağlık sorunu değil; aynı zamanda geri dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan bir hayati riskin göstergesidir.
Bu noktada atılacak ya da atılmayacak her adımın vebali ağırdır.
Çalık'ın geçmişte atlatmış olduğu lösemi ve lenfoma hastalıklarının yeniden nüksetme ihtimalinin yüksekliği, tedavi sürecinin zaman kaybetmeden başlatılmasını zorunlu kılmaktadır.
Ancak tutuklu koşullar, hem teşhis hem de tedavi süreçlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin önünde büyük bir engel teşkil etmektedir.
Unutulmamalıdır ki;
- Hastanede yapılan son tetkikler, Çalık’ın lenf kanserinin yeniden nüksetmesine dair net bulgular içermektedir.
- Bu sürecin telafisi yoktur.
- Toplum vicdanında derin yaralar açabilecek bu durumun geçmişte acı örnekleri olmuştur.
Adaletin ve insan onurunun gereği, Mehmet Murat Çalık'ın yargılama süreci, tutuksuz olarak sürdürülmeli ve acilen kapsamlı tedavi sürecine erişimi sağlanmalıdır.
Kamuoyunun vicdanına ve karar mercilerinin insafına sunarız.”
