Sakarya Meydan Muharebesi'nin 104. yıl dönümü dolayısıyla Ankara Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu'nda anma programı düzenlendi. Etkinliğe Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Erhan Karakaya, Haymana Belediye Başkanı Levent Koç ve Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya katıldı. Programda ayrıca araştırmacı yazar Selim Erdoğan, muharebeyi konu alan bir konferans verdi.
Yavaş, yaptığı konuşmada Milli Mücadele'nin rotalarının korunmasına yönelik çalışmalara değindi. Yavaş şunları söyledi:
"Ben aynı zamanda Tarihi Kentler Birliği Başkanıyım. İlk defa bu dönemde, Milli Mücadele rotasını ele aldık. Bu amaçla, Kurtuluş Savaşı'mızın başından sonuna kadar, tüm rotalar üzerindeki belediye başkanlarıyla birlikte çalışarak, Türkiye'nin her yerinde milli mücadelenin nasıl verildiğini, doğusundan batısına kadar bu rotaların ayakta kalması için çalışmalara başladık. Bunun için elbette ki, Selim Hocam gibi bu işi bizzat yerinde inceleyen hocalarımıza ve araştırmacılarımıza çok ihtiyacımız var.
Bir diğer konu da, daha önce de birkaç defa bazı yerlerde söylediğim gibi, Sakarya Meydan Muharebesi'nin Ankara'nın yakınında yapıldığını maalesef birçok insan bilmiyor. Dolayısıyla, 100'üncü yıldan başlamak üzere Kent Konseyi ile birlikte, özellikle Sakarya Meydan Muharebesi'nin yapıldığı alanları topluca ziyaret edip, oralarda nasıl bir savaş verildiğini bizzat yerinde görmelerini istedik. Bir diğer eksiğimiz ise şu: Dünyanın birçok yerine gittiğiniz zaman, tarihi eserlerin tescil edildiğini ama aynı zamanda harp alanlarının da koruma altına alındığını görürsünüz. Bizim de burada harp alanlarını koruma altına almamız gerekir.
Bu alanların bu şekilde ziyaret edilmesi çok büyük yarar sağlar. Eğer böyle yapmazsak, köklerimizden koparsak, yanı başımızda Ankara'ya kadar dayanmış düşmana karşı verilen mücadeleyi hep canlı tutup bizden sonraki nesillere aktarmazsak ne olur? Çok şey olur. Lozan'ı tartışmaya, Kurtuluş Savaşı'nı tartışmaya, Türklüğü tartışmaya başlarlar. Anayasa'nın 3 ve 4'üncü maddesini, 66. maddeyi tartışmaya başlarlar. Kökünü bilmeyen insanlar, bazılarının hoşuna gitsin diye saçma sapan sözcüklerin arkasına sığınırlar. Ama gelip bu mücadelenin bu topraklarda ve bu coğrafyada nasıl verildiğini bizzat görenler, herhalde konuştuklarından ve o mekanları görünce utanmaları gerekir.
'İstiklal Harbi yapılmadı, düşman kendiliğinden çekildi' diyenleri dahi duyduk. Bu kadar kendi milletine ve verilen bu büyük, kutsal mücadeleye düşmanlık eden bir nesli nasıl yetiştirdik, bilmiyorum. Ama işte bunlar bir başlangıç. Biz bu harp coğrafyasını bizzat yerinde görüp, Polatlı'da, Haymana'da, oradaki çiftçimizin 'Burada şehit cenazesi olabilir' deyip, oradaki yuvarlak taşlarla bir mezarı korumaya alıp, toprağı ekmeme nezaketini gösterdiği bir yerde, bizler de inşallah hep beraber o mücadeleye ve şehitlere saygımızı göstererek, bu hafızayı canlı tutarak, bizzat orada yaşayarak ve gelecek nesillere aktararak ancak başarılı olabiliriz diye düşünüyorum.
Bu nedenle, özellikle sosyal medyadan takip ettiğim Selim Hocam gibi düzenli bir şekilde araştırmalarına devam edenlere katkı vermek ve destek olmak bize düşüyor. İnşallah, harp coğrafyasının tamamı ayağa kaldırılıp, Milli Mücadele rotası ayakta tutularak, bu kutsal vatanı bize emanet eden, bize güvenen ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere gelecek nesillere emanet edenlere layık olmaya çalışacağız. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Ve hayatlarını burada kaybeden bütün şehitlerimizi de rahmetle anıyorum."