Güncel

Kütahya ve Balıkesir beşik gibi sallanıyor!

Balıkesir'de 10 Ağustos'ta 6,1 Kütahya'da ise 28 Eylül'de meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depremin ardından bölge adeta beşik gibi sallanıyor. Bu bölgede neredeyse her gün sarsıntı yaşanıyor.

Balıkesir Sındırgı'da 10 Ağustos'ta 6,1, Kütahya Simav'da ise 28 Eylül'de meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede peş peşe depremler meydana gelmeye devam ediyor. Son olarak Kütahya Simav'da Saat 07.09'da 3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Balıkesir'deki depremler ise irili ufaklı devam ediyor.

UZMANLADAN KÜTAHYADEPREMİ DEĞERLENDİRMESİ

Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremden günler önce yaptığı bir programdaki tahminine dikkat çekerek gündeme oturdu. Üşümezsoy, Simav fayının 40 kilometre uzunluğunda olduğunu ve 6.7-6.8 büyüklüğünde deprem potansiyeli taşıdığını, ancak fayın iki ayrı kırık gibi davranacağını günler öncesinden belirttiğini hatırlattı.

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bölgenin Kuzey-Güney gerilme altında olduğunu ve Batı Anadolu'nun batıya doğru kaçışına bağlı olarak normal atımlı faylar üzerinde geliştiğini kaydetti.

KTÜ Emekli Prof. Dr. Osman Bektaş ise daha çarpıcı bir uyarıda bulundu: "Bölgede daha büyük deprem sürpriz olmaz." Bektaş, depremin Naşa Fay zonu içerisinde geliştiğini ve Uşak Fay Bloğu üzerindeki depremselliğin Kütahya'ya taşındığını belirtti.

DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de bugünkü 5.4'lük sarsıntıyı ana şok niteliğinde değerlendirdi. Sözbilir, bölgenin 2011-2012 depremleri sonrasında biriken stresin boşalması olduğunu belirterek, küçük ölçekli depremlerin tekrar etme olasılığının yüksek olduğunu dile getirdi. Simav ve Naşa bölgesinin, Simav ve Naşa Fayı olarak bilinen diri fayların etkisi altında deforme olmaya devam ettiğini kaydetti.

BALIKESİR'İ NE BEKLİYOR?

Jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, dün kırılmanın gerçekleştiği fay hattının Gediz civarlarında başlayarak Simav'dan geçtiğini ve Sındırgı'nın batısına kadar uzandığını söyledi.

Depremin gerçekleştiği fay hattı üzerinde 1970, 2011 ve 2009'da da depremlerin yaşandığını belirten Tüysüz, "Bu fay geçmişte çok sayıda deprem üretmiş. O nedenle aktifliğini kanıtlamış bir fay olduğunu söyleyebiliriz. Deprem olduktan sonra da yaklaşık 250 civarında artçı deprem oldu. En büyüğü 4,6 olmak üzere çok sayıda deprem oluşturmuş, oluşturmaya da devam edecek olan bir fay olarak değerlendirebiliriz." ifadelerini kullandı.

Marmara Denizi'nde de uzun yıllardır bir deprem beklentisi olduğunu hatırlatan Tüysüz, "17 Ağustos 1999'dan bu yana beklenti içerisindeyiz. Yine Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Bingöl Yedisu, Erzincan Ovası'nın doğusunda yer alan bir bölgedir. Bu ikisi süresini doldurmuş ve 7'nin üzerinde deprem beklentisi olan yerler. 6 Şubat depreminden önce benzeri beklentiyi aslında Antakya ve Kahramanmaraş için de dile getirmiştik. Orası artık birkaç yüzyıl deprem olacak bir bölge değil. 7'nin üzerinde deprem beklediğimiz bu yerler dışında Türkiye'de 500 tane fay var. Dolayısıyla bunlardan herhangi biri 5'lik, 6'lık bir deprem üretirse bizim için şaşırtıcı olmaz. Bunları çok fazla da hesaplayamıyoruz." diye konuştu.

İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan da bu tür depremlerin bölgede beklenen sarsıntılar olduğunu belirterek, "6,1 büyüklüğündeki deprem büyük bir deprem. Hasarın az olmasının en önemli nedeni nüfus yoğunluğunun düşük olması" dedi.

Üşümezsoy yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Sındırgı dediğimiz bu hat 2 faya ayrılarak orada olan bir deprem var. 25 km’lik bir fay 10 km bir derinliği var. Çökme tarzından bir deprem yaratıyor. En aktiflerden biri de Simav. Ama burada olmadı Batı’daki hatta oldu. Bunun Balıkesir’de yüksek hissedilmesi , Akhisar’dan güneye doğru giden bir fay hattı var fakat o fay hattı yeraltında büyük depremler yapmıyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "Artçı depremler 5 büyüklüğüne ulaşacağından halkın resmi kurum ve kuruluşların bilgisi dahilinde hareket etmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.