KESK, KHK'lerle işlerinden atılan üyelerinin görevlerine iade edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Ankara’da adalet aranıyor”, “Hak, hukuk, adalet”, “Adalete Bakan aranıyor” sloganlarının atıldığı açıklamaya DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın da katıldı. KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

''15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 9 yılı aşkın bir süre geçti. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun görev süresinin bitiminin üzerinden yaklaşık üç yıl, 7 kez uzatılan OHAL’in kaldırılmasının üzerinden ise 7 yıl geçti. Ancak fiili OHAL uygulamaları ve KHK rejimi halen devam etmektedir. OHAL boyunca Bakanlar Kurulu, 36 KHK yayımlamıştır. Bu kararnamelerle on binlerce kişi işten çıkarılmış, kadın ve çocuk dernekleri kapatılmış, kültür ve dil kurumları tasfiye edilmiştir. KHK’lerin kapsamı o kadar genişletilmiştir ki, evlilik programlarının yasaklanmasından kış lastiği düzenlemelerine kadar her şey bu kararnamelerle yapılmıştır. 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumunun ardından ise uyum yasalarıyla bu düzenlemelere yenileri eklenmiştir.

"DARBE GİRİŞİMİNİ FIRSATA ÇEVİRDİLER"

Darbe girişimi ve OHAL, çalışma yaşamında da fırsata çevrilmiştir. Grevler yasaklanmış, kamu çalışanları gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan listelerle işlerinden edilmiştir. Oysa bu arkadaşlarımızın büyük bir kısmı hakkında daha önce hiçbir soruşturma dahi açılmamıştır. Toplamda 125 bin 612 kişinin ihraç edildiği bu süreçte, 4 bin 259’u KESK’e bağlı sendikaların üyesidir. KESK’liler, Gülen cemaatinin devletin her kademesinde etkin olduğu dönemde dahi cemaat baskılarıyla, tutuklamalarla ve sürgünlerle karşılaşmıştır. Sorunuzda belirtildiği üzere, KESK'li KHK'lılar, barış istedikleri için, parasız, bilimsel, anadilinde eğitim istedikleri için, hak, hukuk, adalet istedikleri için, sendikal hak ve özgürlükler için mücadele ettikleri için, ekolojik yıkıma dikkat çektikleri için, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının talan edilmesine hayır dedikleri için, kadın cinayetlerine son vermek için ve savaşa karşı mücadelenin unsurları oldukları için KHK ile ihraç edilmişlerdir. Kamu çalışanlarının büyük bir kısmı hakkında daha önce hiçbir soruşturma dahi açılmadan, gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan listelerle işlerinden edilmiştir.

"TÜM İHRAÇ ARKADAŞLARIMIZI SELALIYORUZ"

Tüm bu ihraçlar sonrası yaşanan can kayıplarına rağmen, tek bir yetkilinin dahi yargılanmamış ya da istifa etmemiş olması, AKP iktidarının hukuku ayaklar altına almasının yanı sıra vicdan ve ahlaki değerlerden yoksunluğunu da göstermektedir. En çarpıcı örneklerden biri de Barış Akademisyenleridir. Bugün Kürt sorununda yeniden barışa dair umutların filizlendiği bu dönemde, büyük bedeller ödemelerine rağmen duruşlarından taviz vermeyen Barış Akademisyenleri şahsında tüm ihraç arkadaşlarımızı selamlıyoruz.

Saraçhane davasında 13 öğrenciye tahliye kararı
Saraçhane davasında 13 öğrenciye tahliye kararı
İçeriği Görüntüle

"DERHAL GÖREVLERİNE DÖNMELERİNİ SAĞLAYIN"

Adalet Bakanlığına sesleniyoruz; KESK'li KHK'li ihraçlar bir an önce görevlerine iade edilmelidir. TBMM'de kurulan komisyon üyesi 51 milletvekiline sesleniyoruz; bu ülkede gerçekten barış sağlanacaksa KESK'li KHK'lilerin bir an önce görevlerine dönmesi için yasal düzenlemelerin yapılmasının zeminini hazırlayınız, TBMM’ye sununuz. İktidara bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; yargıyı araçsallaştırmaktan vazgeçin ve hukuksuz ihraç edilen tüm KESK’li KHK'lilerin geriye dönük tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesini sağlayın.”

"KİFAYETSİZ..."

CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, ''Bu insanlar mesleklerine aşık. Mesleklerini yapmak istiyorlar. Ve siyasal olarak yaptıkları faaliyetler yüzünden hukuken suç teşkil etmeyen siyasi faaliyetler nedeniyle mesleklerini kaybettikleri için bunu kabullenmediler, dimdik durdular ve mücadele etmeye devam ediyorlar. Burada bir Adalet Bakanı var. Ben bu Bakan kadar etkisiz, kifayetsiz, yetersiz, düzeysiz bir Bakan görmedim. Dış kapının mandalı demiyorum. Çünkü mandalın bir işlevi var. Bu insanlar Bakan oldukları zaman kendilerini bir şey sanıyorlar. Sen kamu görevlisisin, kamuya hizmetle yükümlüsün. Türkiye'nin en önemli, en onurlu sendika konfederasyonuna randevu vermemek ayıptır, özgüvensizliktir" diye konuştu.

"BU ÜLKEDE ADALET YOK"

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı'nın KHK'lıları görmek istemediği için kafasını kuma gömdüğünü ifade ederek, şunları söyledi:

“Hele bizi bir dinleyin memur bey arkadaşlar. Hele bizi bir dinleyin sevgili halkımız. Bu ülkede 9 yıldır neler olmuş bir anlatalım. Siz çok şeyi bilmiyorsunuz. Belki ihraç arkadaşlarınızdan bazı şeyler duymuşsunuzdur. Ama bilin ki bu iş bir siyasi soykırıma döndü. Ve yarın öbür gün sizi de bulabilir. Çünkü bu ülkede adalet yok. Vatandaşlar yürütmeden talepte bulunur değil mi? Barışçıl bir şekilde Adalet Bakanlığı'nın kapısının önünde bir açıklama yapmak istediler. Bir olay vukuat var mı şu anda? Yok. Olmaz çünkü barışçıl bir açıklama yapılacak. Ama ama paçaları tutuşmuş Adalet Bakanı ‘aman aman bir adaletsizlik daha yaptık. Kapımızın önünde başkaları da gelebilir. Aman, talimat veriyorum, daha aşağıda açıklama yapsınlar. Kapımın önünde gelmesinler’ dedi. Ve memur beylere ‘aman aman kapımın önüne gelmesin o adaletsizliğe uğrayanlar. Aman görmeyeyim’ dedi. Kafasını deve kuşu gibi kuma gömdü. Onları görmek istemiyor.

"BU ADALETSİZLİKLERİ GÖRMEZDEN GELEMEZSİNİZ"

Adalet Bakanı biz buradayız. Kafayı kuma gömerek bu adaletsizlikleri görmezden gelemezsin. Sen ki kapının önünde 1,5 yıldır kursiyer Teğmen oğlu için adalet bekleyen Sevinç Çakır'ı görmemişsin. Bir buçuk yıldan fazladır burada bir anne kapının önünde ‘oğlum için adalet istiyorum, o büyük adaletsizliğe uğradı’ diyor.

Çok net bir şey söylüyorum; artık kimsenin tahammülü kalmadı. Bu ülkenin vatandaşlarını bu ülkeden ümidini kesmeye, bu ülkeden gitmeye zorluyorsunuz. On binlerce, on binlerce, yüz binlerce genç bu ülkeyi terk ediyor artık. Haberiniz yok mu? Çünkü o kadar cehennemi bir ortam oluşturdunuz ki bu ülkede kimse durmak istemiyor. Biz artık buradan tekrar sesleniyoruz; kafasını okumdan kaldırsın ve bizi duysun Sayın Adalet Bakanı. Büyük hukuksuzluklar var ve adalet bekleyen yüz binlerce KHK’lı, milyonlarca yakını var. Adalet, adalet, adalet diyoruz.''