Marmara Denizi’ne ilişkin yayımlanan yeni bilimsel çalışma, İstanbul’u yakından ilgilendiren büyük deprem riskini yeniden gündeme taşıdı. Uluslararası araştırma sonuçlarını değerlendiren yerli uzmanlar, 7,0 ve üzeri büyüklükte bir depremin olasılığına dikkat çekerek kritik uyarılarda bulundu.
MARMARA, AVRUPA’NIN EN RİSKLİ BÖLGELERİNDEN BİRİ
Almanya’daki GFZ Helmholtz Jeofizik Araştırma Merkezi öncülüğünde hazırlanan çalışmada, Marmara Denizi’nin Avrupa genelinde sismik tehlike ve risk açısından en hassas bölgelerden biri olduğu vurgulandı. Araştırmada, Marmara’daki fay hatlarının uzun süredir enerji biriktirdiği ve bu durumun büyük bir deprem potansiyeli oluşturduğu ifade edildi.
ÇALIŞMA BİLİM DÜNYASINDA GENİŞ YANKI UYANDIRDI
ABD merkezli Science dergisinde yayımlanan ve ardından New York Times’ta da yer bulan çalışma, son 15 yıldaki sismik hareketleri mercek altına aldı. Uzmanlar, araştırmanın Türkiye’de daha önce yapılan bilimsel çalışmaları doğruladığını belirtiyor.
“İSTANBUL’DAKİ DEPREM ELİ KULAĞINDA”
Bilim Akademisi üyesi yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, çalışmanın sonuçlarının şaşırtıcı olmadığını söyledi. Görür, “Bu makale İstanbul’daki depremin kapıda olduğunu söylüyor. 7,0’nin üzerinde bir deprem olasılığına ve kırılmanın batıdan doğuya ilerleyeceğine dikkat çekiyor. Biz bu görüşle hemfikiriz” dedi.
KIRILMA BATIDAN DOĞUYA DOĞRU İLERLİYOR
Araştırmada, Ana Marmara Fayı üzerindeki hareketliliğin batıdan doğuya kaydığı tespit edildi. İstanbul’un güneyindeki Adalar segmentinin büyük ölçüde “kilitli” olduğuna işaret eden uzmanlar, bu bölgede 7,0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelme ihtimalinin güçlü olduğuna dikkat çekti.
TÜYSÜZ: “DEPREM OLACAK, ZAMANINI BİLMİYORUZ”
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz ise Marmara Denizi’ne ilişkin tüm bilimsel yayınların aynı noktada birleştiğini söyledi. Tüysüz, “İstanbul’da deprem olacak. Bugün ya da 50 yıl sonra ama mutlaka olacak. Büyükçekmece açıkları ile İzmit Körfezi arasındaki alan ciddi risk taşıyor” ifadelerini kullandı.
İKİ AYRI DEPREM YA DA TEK VE DAHA BÜYÜK SARSINTI
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Korkusuz Öztürk, olası senaryolara dikkat çekti. Öztürk, Avcılar ve Adalar faylarının ayrı ayrı kırılması halinde orta büyüklükte iki deprem yaşanabileceğini, birlikte kırılmaları durumunda ise 7,0–7,3 büyüklüğünde tek ve çok daha yıkıcı bir depremin meydana gelebileceğini belirtti.
SİLİVRİ DEPREMLERİ UYARI NİTELİĞİNDE
Uzmanlar, 2019 ve 2025 yıllarında Silivri açıklarında meydana gelen depremlerin Marmara’daki gerilimin arttığını gösterdiğini vurguladı. Bu sarsıntıların, beklenen büyük depremin habercisi olabileceği değerlendiriliyor.
“ÖNEMLİ OLAN TARİHİ DEĞİL, HAZIRLIĞI KONUŞMAK”
Bilim insanları, depremin kesin zamanının bilinmesinin mümkün olmadığını ancak riskin açık olduğunu belirtiyor. Naci Görür, Marmara’daki fayların en son 1766 yılında kırıldığını hatırlatarak, “Yaklaşık 250 yıllık periyot dolmuş durumda. Önemli olan bunu bilerek deprem dirençli kentler oluşturmak” dedi.
Uzmanlar, İstanbul’da nüfus artışının sınırlandırılması, yapı stokunun güçlendirilmesi ve acil önlemlerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiği konusunda ortak çağrıda bulunuyor.
