Güncel

İstanbul Barosu: Özgürlüklerin ihlali

CHP İstanbul İl Başkanlığı polis ablukasında... İstanbul Barosu’ndan "Valiliğin aldığı yasaklama kararı; Anayasa'nın güvence altına aldığı özgürlüklerin ihlalidir" açıklaması geldi.

İstanbul Barosu, CHP İstanbul İl Başkanlığının polis ablukasına alınmasına ilişkin, "Valiliğin aldığı yasaklama kararı; Anayasa'nın güvence altına aldığı örgütlenme özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı ile ifade özgürlüğünün açık ihlalidir" açıklamasını yaptı.

İstanbul Barosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, CHP İstanbul İl Başkanlığının polis ablukasına alınmasına tepki gösterildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"CHP İstanbul İl Yönetimine hukuka aykırı bir tedbir kararıyla kayyum atanmasının ardından, İstanbul Valiliği 7–10 Eylül tarihleri arasında Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması etkinliklerini üç gün süreyle yasaklamıştır. Akşam saatlerinde ise CHP İl Başkanlığı binası ve çevresi polis barikatlarıyla kapatılmış, parti binasına giriş çıkışlar engellenmiştir.

Valiliğin aldığı yasaklama kararı Anayasa’nın güvence altına aldığı örgütlenme özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı ile ifade özgürlüğünün açık ihlalidir. Çok partili sistem, demokrasinin en temel güvencelerinden biridir. Siyasi partiler, demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Yurttaşların üyesi oldukları bir siyasi partinin il binasına gidebilmeleri demokratik katılımın doğal bir parçasıdır. Bu hakkın sınırlandırılması ve çevre ilçelerden başlayarak yolların kapatılması, anayasal hakların kullanımını ve demokratik hukuk devleti ilkelerini açıkça ihlal etmektedir.

Yurttaşların üyesi oldukları parti binasına gitmeleri engellenemez; üyelerini ve yurttaşları parti binasına çağırmak suç oluşturmaz. Aksi yöndeki emir, kanunsuz olduğu gibi siyasal faaliyetlerin engellenmesi niteliğindedir ve suçtur. Anayasamıza göre 'Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.'

Anayasa’nın açık hükmü uyarınca kamu makamlarının, temel hak ve özgürlükleri sınırlandırırken hukuka uygun, ölçülü ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun hareket etmesi zorunludur. İstanbul Barosu olarak, her durumda olduğu gibi bu süreçte de yurttaşların anayasal hak ve özgürlüklerini kullanabilmesinin takipçisi olacağımızı; hukuka aykırılıklara karşı, hukukun üstünlüğü ilkesinden yana tavrımızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz."