Antalya’da çalıştığı otomobil bakım atölyesinde maaşını alamadığı gerekçesiyle patronuna ait olduğunu düşündüğü bir miktar parayı aldıktan sonra kendisine günlerce işkence edildiğini öne süren Vedat Kurt davasının gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararda, Kurt’un yaralanmasının neticesinin tespit edilemediği ve olay ile illiyetinin kurulamadığı kaydedildi. Ayrıca kararda, yaralama eyleminin “nitelikli halleri” oluşturmadığı için sanıklar hakkında ayrıca “kasten yaralama” suçuna ilişkin hükümlerin uygulanmadığı kaydedildi.
Ahmet T.’ye ait olan otomobil bakım atölyesinde çalışan Kurt, ödenmeyen maaşına karşılık aldığı bir miktar parayı patronlarına vermek üzere Antalya’ya geldikten sonra günlerce alıkonularak işkenceye maruz kaldığını öne sürdü. 8 Aralık’ta Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz yargılanan 4 sanık hakkında “Cebir ve tehdit ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 7 yıl hapis cezası verildi. Yağma suçundan ise yeterli yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesiyle 4 sanık beraat etti.
Gerekçeli kararda sanık Serkan T.’nin, Kurt’un “ağzına böcek tutmasının” hakaret, fotoğraflarının çekilmesinin de özel hayatın gizliliğini ve telefonunun kırılmasının da mala zarar verme suçlarını oluşturduğu kaydedildi. Ancak kararda, Kurt’un şikâyet için yasal süre olan 6 ayı geçtiği için bu suçlardan ek iddianame hazırlanamadığı kaydedildi.
"EYLEM NİTELİKLİ HALLERİ OLUŞTURMADI"
Kurt’un olaydan sonra yetkili makamlara durumu bildirmemiş olmasından dolayı yaralanmaya ilişkin tıbbi tetkik ve tedavilerin olmaması nedeniyle “ağırlaşmış yaralama” olup olmadığının tespit edilemediği belirtildi. Kararda, Adli Tıp Kurumu’nun mütalaasına gönderme yapılarak, Kurt’un yaralanmasının neticesinin tespit edilemediği ve olay ile illiyetin kurulamadığı kaydedildi. Gerekçeli kararda, yaralama eyleminin “nitelikli halleri” oluşturmadığı, yaralama eyleminin “cebir unsuru” olduğu belirtilerek sanıklar hakkında ayrıca “kasten yaralama” suçuna ilişkin hükümlerin uygulanmadığı kaydedildi.
Gerekçeli kararda, Kurt’ yönelik eylemlerinin belirli bir zaman dilimi içerisinde sistematik ve süreklilik arz edecek mahiyette olmadığı belirtilerek “eziyet” suçunun oluşmadığı kaydedildi. Kararda, Kurt’a yönelik eylemin 13 Ekim 2020’de saat 19.00 civarında başlayıp 14 Ekim 2020 tarihine bağlayan gece saatlerinde sona erdiği belirtilerek daha ağır cezayı gerektiren “Cebir ve tehdit ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu yönünden sanıkların mahkûmiyetine karar verildiği kaydedildi.
Kurt’un, “Beni ormanlık alana götürüp orada dövdüler” iddiasına yönelik ise gerekçeli kararda, sanıklar Osman T., Ahmet T., ve Serkan T.’nin GSM hatlarının sanayi sitesi çevresinde baz bilgisi vermiş olduğunu ve Kurt’un çelişkili beyanları dışında delil bulunamadığı belirtilerek bu durumun “şüphe”de kaldığı belirtildi.