İBB soruşturmasında Ali Nuhoğlu, o isim göreve gelince 'Ahmet'in soyadını hatırladı
İBB soruşturmasında Ali Nuhoğlu, o isim göreve gelince 'Ahmet'in soyadını hatırladı
İçeriği Görüntüle

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bin işçiyi kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde süreç halen işçilerin lehine dönmüş değil. Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası’nın (TÜHİS) 6 ay için yüzde 17, ikinci 6 ay için yüzde 10, ikinci yılın birinci 6 ayı için yüzde 7 ve ikinci 6 ayı için yüzde 5 zam teklif etmesi karşısında grev uyarısı yapan TÜRK-İŞ, eylemlere devam ediyor.

Cumhuriyet’ten Elif Özge Yalçın’ın haberine göre, Türk-İş’e bağlı sendikalara üye kamu işçileri 81 İlde bu kez AKP il binalarının önünden seslenmek istediler fakat çepeçevre polis bariyerleriyle karşılaştılar. “Gasp ediliyor” dedikleri haklarını bir kez daha hatırlatmak, “sefalet değil onurlu yaşam istiyoruz” diye bir kez daha sorumlulara seslenmek isteyen işçilere İstanbul’da gösterilen yer, parti il binasının yaklaşık 350 metre ötesiydi.

‘AKLINIZI BAŞINIZA ALIN’

“İşçiyiz haklıyız, kazanacağız”, “Hak verilmez alınır. Zafer sokakta kazanılır” sloganlarıyla alanı dolduran işçilerin Selda Bağcan’ın yuh yuh”u eşliğinde halay çekmesiyle başlayan eylemde konuşmacı, TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge İl Başkan Yardımcısı Halil Faki Erdal’dı. Erdal, il binası önünde açıklamaya engel olunmasına karşı tepkisini sert sözlerle gösterdi. İktidara seslenen Erdal, “Alın teri kurumadan hakkını verelim, diye hadis okuyanlar halkı, emekçiyi görmüyor. Bizi görmeyenlere biz de sırtımızı döneceğiz. Ben bölge temsilcisi olarak bundan sonra Ak Parti’ye randevu vermeyeceğim. Onlar düşünsün. Bizler bu ülkenin has evlatlarıyız. Bayrağımızı sancağımızı yere düşürmedik. Bize kalkıp da ‘Ak Parti’den 1 km ötede duracak’ diyenlere, bizi yönetenlere, kendini bir şey zannedenlere söylüyorum: Allah’tan korkun, aklınızı başınıza alın. TÜRK-İŞ’in tokadını bir yerseniz toparlanamazsınız. İşçiye tahammülü olmayan çeksin gitsin. Ayıp.” İfadelerini kullandı. Alanda “hükümet istifa” sloganı yükselirken TÜRK-İŞ’liler AKP’yi il binasına sırtlarını dönerek protesto etti.

'SADAKA DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ'

Sendikalılık oranını artırmak için mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdal, “işçiye kendi uydurdukları enflasyonu dayatanlara yenilmeyeceğiz” dedi ve iktidar mensuplarının sürekli “sabır” telkin etmesine ilişkin “Bu işçi çok fedakarlık yaptı, sabır taşı çatladı” diye konuştu. Ülke genelinde eylemlerle duyurulan ortak ortak TÜRK-İŞ bildirisinde sözleşme tekliflerinin TÜİK verilerine değil gerçeklere ve işçilerin standartlarına göre hazırlanması, vergi sisteminin adil hale getirilmesi, taşeron sistemine son verilmesi yönünde taleplerin sıralandı. Ortak açıklamayı okuyan Erdal şu sözleri sarfetti: "Hükümetin masaya getirdiği teklifler, emekçiyi oyalamaktan ibarettir. Halkın sofrasına, cebine, yaşadığı hayata bakılmadan ekonomi toparlanamaz. Alın terine değer verilmediği sürece adalet sağlanamaz. Emek yok sayılırsa, üretim de adalet de kalkınma da mümkün değildir. Sadaka değil, hakkımızı; ikram değil, emeğimizin karşılığını; sefalet değil, onurlu yaşam istiyoruz"

“YAŞARKEN ÖLMEYELİM”

Eylemde, tüm işçilerin içinden geçtikleri süreci temsilen bir kumu işçisinin mektubu okundu: "Her sabah kalkıyorum, çocuğumun yüzüne bakıyorum: 'Bugün ne götürebileceğim?' diyerek çarşıya pazara gidiyorum. Fakat evimin ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. 'Bugünlük de idare ederiz' diyorum her seferinde. Ama aslında idare ettiğimiz ve eksilen her şey, insanca yaşam hakkımız. Bir gün, içimden 'yaşamak bu değil' dediğim anda sendikamızdan bir açıklama geldi: 'Emekçi kardeşlerimiz, hakkımızı almak için mücadele edeceğiz. İnsan onuruna yakışır bir yaşam bizim hakkımızdır. Alın terimizin karşılığı, bize anamızın ak sütü kadar helaldir.' İşte o an, içimde bir umut doğdu. Görülmediğimi düşündüğüm bu hayatta yalnız olmadığımı hissettim. Benim gibi binlerce emekçi kardeşim vardı, sesime ses verdi. Kendime geldim. Direnmenin, birlikte olmanın, hakkını aramanın anlamını yeniden hatırladım. Birlik olalım. Mücadele edelim. Yaşarken ölüye dönmeyelim. Alanlarda buluşalım. Hakkımızı birleşe birleşe, direne direne alalım. Yaşasın işçilerin sınıf bilinci. Yaşasın emek dayanışmamız”

Öte yandan HAK-İŞ’e de tepkilerin yükseldiği eylemde “TÜRK-İŞ burada HAK-İŞ nerede” sloganı atıldı. Birkaç yurttaş “para babalarının yanında” yorumunu yaptı. Eylem, “müzakere yoksa mücadele var” sloganıyla son buldu.