19 Mart'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan soruşturmaya yönelik iddianame, 237 gün sonra hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in duyurduğu iddianamede Ekrem İmamoğlu suç örgütü lideri olarak nitelendi ve 2352 yıla kadar hapsi istendi.
Açıklanan iddianame sonrası CHP'li isimlerden de arka arkaya açıklamalar gelmeye başladı.
Bazıları şöyle:
ÖZGÜR ÇELİK: ARTNİYET AÇIK EDİLMİŞTİR
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik sosyal medya hesabından şunları yazdı:
Artniyet, iddianamenin giriş bölümünden açık edilmiştir.
İddianamenin henüz başlangıç kısmında Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığının hedef alındığı açıkça ortaya koyulmuştur.
AKP Grup Toplantısında kullanılan "ahtapot" tabiri olduğu gibi iddianamede kullanılmıştır.
Meselenin özetlendiği başlangıç kısmı gösteriyor ki; hukuki olarak bir zırva, siyasi olarak acziyet belgesi, tarihsel olarak utançla anılacak bir ibret vesikasıdır.
Hak, halk ve hakikat kazanacak.
MAHMUT TANAL: SİYASETLE ŞEKİLLENEN YARGI MÜHENDİSLİĞİ
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal şu ifadelere yer verdi:
Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame,
hukukun değil siyasetin eseridir.Henüz mahkemeye bile sunulmadan
“4 bin sayfalık suçlama” manşetleriyle servis edilmesi, soruşturmanın gizliliğini, masumiyet karinesini ve yargının tarafsızlığını yerle bir etmiştir.Bu tablo, adaletin değil,
siyasetin eliyle şekillenen bir yargı mühendisliği girişimidir.Hukukun amacı iktidarı değil, adaleti korumaktır.
Bir kişiyi hedef alarak CHP’ye kapatma zemini hazırlamak, Anayasa’nın 68 ve 69. maddelerine, demokratik düzenin özüne ihanettir.
Sandıkta yenemediklerini,
yargı yoluyla tasfiye etmek isteyenler,
hukuku araç,
demokrasiyi kurban ediyorlar.Adaletin kapısına siyaset zinciri vurulamaz.
Hukuku çiğneyen,
halkın iradesini ezemez.
Tanal ayrıca CHP'nin kapatılmasına yönelik talepte bulunulduğu iddialarına ilişkin de şunları yazdı:
Henüz mahkeme tarafından kabul edilmemiş bir iddianameyi, “CHP kapatılsın” sloganına dönüştürmek; hukuku siyasetin sopasına çevirmektir.
Bu tavır, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ruhuna, masumiyet karinesine ve adil yargılanma hakkına açık saldırıdır.
İddianame, sonuçlanmamış bir soruşturmanın belgesidir — hüküm değil, iddiadır.Daha yargılama başlamadan siyasi parti kapatma çağrısı yapmak, CMK’nın amacını çarpıtmak, ceza yargılamasını siyasal tasfiye aracına dönüştürmektir.
Bu, ne hukuk devletidir ne de demokrasidir; bu, yargı üzerinden yürütülen bir siyasi linçtir.Hukukun görevi intikam değil, adalettir.
Sandıkta kazanamayanlar, mahkeme salonlarını savaş alanına çeviremez.