KONDA Araştırma Başkanı Aydın Erdem, Ekrem İmamoğlu'nun diploma iptali ile başlayıp tutuklanmasına giden sürecin bu denli hızı gelişmesinin ardında yatan sebepleri açıkladı. İmamoğlu'nun yükselişinin iktidarı hızlandırdığını ifade eden Erdem, 'Erdoğan bekleseydi hiç yapamayacaktı' dedi.

İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun diploması 18 Mart'ta iptal edilmiş ve hemen ertesi sabah 19 Mart tarihinde evine düzenlenen şafak operasyonu ile gözaltına alınmıştı. İBB'ye yönelik başlatılan 'mali suçlar' soruşturması, belge ve kanıtlara dayalı olmadığı ifade edilen gizli tanık ifadelerine dayandırılırken, İmamoğlu bu soruşturma kapsamında çıkarıldığı mahkemece 23 Mart tarihinde tutuklandı.

CHP ve diğer muhalefet partileri Ekrem İmamoğlu'nun soruşturma ve yargılanma sürecinin hukuka uygun götürülmediği açıklamaları yaparken, soruşturma sürecinin hızlı, yargı sürecinin yavaş olduğu eleştirisinde bulundu.

Erdoğan'ın davetinde Tansu Çiller detayı
Erdoğan'ın davetinde Tansu Çiller detayı
İçeriği Görüntüle

KONDA Araştırma Başkanı Aydın Erdem, soruşturmanın hızla ilerletilmesinin nedenini açıkladı.

Ekrem İmamoğlu'nun kapsayıcılığındaki artışın açıkça görüldüğünü vurgulayan Aydın Erdem, "Türkiye'yi kim yönetsin sorusunda Ekrem İmamoğlu'nu tercih etme oranında yükselme vardı. Sadece muhalif kümelerde değil, kararsız seçmende de yükseliyordu. Böyle bir şeyin geleceği bir yandan belliydi. Biraz aceleye getirdi. diploma iptaliyle zaten tutuklama arasında 24 saat olması da çok çarpıcı bir durum." dedi.

"ERDOĞAN BEKLESEYDİ HİÇ YAPAMAYACAKTI"

İmamoğlu'na yapılan operasyonun toplum nezdinde meşruluğunun çok düşük olduğunu ifade eden Erdem, zaman kaybı durumunda iktidar kanadının harekete geçemeyeceğini 'Erdoğan bekleseydi hiç yapamayacaktı' sözleri ile açıkladı.

Aydın Erdem'in açıklaması şu şekilde:

"İspatlıyorsun bir yandan da boykotun işe yarıyor olduğunu söylemeden etmek istemiyorum.

Bir takım şeyler aceleye getirilmiş gibi. Çünkü biz zaten Ekrem İmamoğlu'nun kapsayıcılığının arttığını görüyorduk. Hızlı bir Türkiye'yi kim yönetsin sorusunda Ekrem İmamoğlu'nu tercih etme oranında yükselme vardı ve değişik kümelerde o yükseliyordu.

Sadece muhalif kümelerde değil, kararsız seçmende de yükseliyordu. Böyle bir şeyin geleceği bir yandan belliydi. Kapsayıcılığı arttıkça bunu yapamaz hale gelebilirdi. Meşruluğu zaten şu anda bile gayet düşük toplum nezdinde. Daha da kapsayıcı olsaydı onu hiç yapamaz olacaktı. Biraz aceleye getirdi.

Yani diploma iptaliyle zaten tutuklama arasında 24 saat olması da çok çarpıcı bir durum.

Normalde Erdoğan'ın şimdiye kadarki bu tip durumlardaki stratejisini göz önünde bulundurduğumuzda genelde arada belli bir süre kalmasını beklerdik. Ama bu çok hızlı gelişti.

Ondan sonraki süreç de pek iyi yönetilmiyor. İktidar yanlısı medyada onun bir propagandası neredeyse yapılıyor olsa bile gözüken o ki zaten kendi seçmeni ve ülkenin geneli çok satın alınmış değil açıkçası. Genelde 22 senedir aynı iktidarın olduğu bir ülkede protesto dediğin şey muhalif bir tavır diye tarif edebilirsin.

Ama boykot dediğin şey neticede..."