Yalova Çınarcık'ta 26 Eylül'de evinin penceresinden düşerek ölen şarkıcı Güllü'nün ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor. Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter "Kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklanırken Sultan Nur Ulu hakkında ev hapsi kararı verildi.
Güllü'nün kardeşleri Kader Tut ile Raşit Günyer de yeğenleri Tuğyan Ülkem Gülter ile Tuğberk Yağız Gülter'den şikâyetçi oldu. Dilekçede, Tuğberk'in Güllü'nün ölümünden 4 gün sonra BES'teki parasını çektiği, hayat sigortası parasını almak için başvurduğu iddia edildi.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının, 50'nin üzerinde banka ve sigorta kurumlarıyla yaptığı yazışmalar sonucu da Güllü'nün, Çınarcık'taki ev dışında bir mal varlığının bulunmadığı, bazı bankalarda 250 lira ile 850 lira arasında değişen miktarlarda parasının olduğu tespit edildi.
Sabah'ta yer alan habere göre, Güllü'nün kardeşlerinin avukatı olan Sevilay Demirsu, "İşlenen cinayette, Güllü'nün eski eşi Gürol Gülter'in de bu cinayetin azmettiricisi olduğunu, Tuğberk ve Tuğyan ile birlikte cinayeti planladıklarını düşünüyoruz. Güllü'nün eski eş ve çocuklarının da azmettirici olarak yargılanması için Savcılık Makamına bir suç duyurusunda bulunduk. Savcılık makamı tüm iddiaları değerlendirmeye alacaktır" diyerek suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Öte yandan Tuğberk Gülter, annesi Güllü'nün şüpheli ölümünden ablası Tuğyan Ülkem Gülter'in "kasten yakınını öldürme" suçlamasıyla tutuklandığı soruşturma kapsamında şikâyetçi sıfatıyla ifade verdi. Bilgisine başvurulmak üzere adliyeye çağrılan Gülter'in ifadesi yaklaşık 5 saat sürdü. Gülter'in, annesinin öldürülmesi durumunda ablası Tuğyan Ülkem Gülter ile "itirafçı" olduğu öne sürülen arkadaşı Sultan Ulu dahil herkesten şikâyetçi olduğunu söylediği öğrenildi.
"EVDEN ZİYNET EŞYASI ALMADIM"
Evden herhangi bir ziynet eşyası almadığını anlatan Gülter, şöyle devam etti:
“Annemin odasında küçük bir kasa vardır. Fakat bu kasanın kolu ve kilidi bozuk olduğu için annem orada para veya altın gibi şeyler saklamazdı. Zaten aldığı bilezikleri de her zaman kolunda taşırdı. Ben annemin kasasının içindeki yeşil sırt çantasını aldım. Bu çanta hala benim evindedir. Bu çantanın içinde ananemin kesilmiş saçı, annemin banka hesap cüzdanları, kağıtlar, annemin yazdığı şarkı sözleri ve telif haklarına ilişkin evraklar, annemin eski evlilik cüzdanı vardı. Annemin babamın sattırdığı eski arsaların tapusu vardı. Yine annemin oturduğu evle ilgili satış belgesi veya vekaletname gibi kağıtlar vardı. Sırt çantasını alıp evime getirdim, öylece de duruyor. Annemin evinde altın yoktu. Söylediğim gibi hepsini kolunda taşırdı. Söylediğim gibi 250 TL vardı, o da annemin çantasının içindeydi. Onu da almadım. Başka da maddi hiçbir şey almadım.”
Ev içi güvenlik kamera görüntüsünde olaydan saniyeler önce ‘Hadi görüşürüz’ ifadesi sorulan Gülter, şunları söyledi:
“Annemin Tuğyan'ın odasına girdikten sonraki ses kayıtlarını ben internet üzerinden dinledim. Orada ‘Hadi görüşürüz.’ sözcüğünü söyleyen kişinin annem olduğunu düşünüyorum ama çok da emin değilim. Çünkü ben bunu uzun süre önce bir kere dinlemiştim. Olayın olduğu ilk zamanlardı. Annem deyip geçtim. Son zamanlarda tekrar dinlemedim, uzun uzun muhakeme yapmadım. ‘Herkes tamam mı? O ne lan? Valla şahane bak. Bak, manyaklara bak. Gel, gel. Kız gelsene buraya. Kız gel.’ şeklindeki sözler anneme aittir. Bazı sesleri tam olarak duyamasam da annemin söylediği kelimeler var ama müzik ve oynama sesinden net olarak duyamıyorum.
Sizin ‘Bırak beni’ olarak duyduğunuz ses de anneme ait. Sultan'ın ‘Ben oynamayı bilmiyorum ki.’ sesi Sultan'a ait. Videoda dinlediğim ‘Atacağım camdan, atlayacak mısın camdan’ kelimelerini de ablam Tuğyan söylüyor. Yine dinlediğim ses kaydında ‘Gerek var mı?’ ya da ‘Kelebek var mı?’ şeklinde duyduğum sözleri ablam söylüyor. ‘Gel bakalım.’ diye anladığım sözü de ablam söylüyor. Videonun sonundaki ‘Hadi görüşürüz’ kelimelerini bir annemin sesine, bir Tuğyan sesine benzetiyorum. O konuda net bir şey söyleyemiyorum. Ben annemin bu ses kaydında dinleyip kesin olarak anneme ait olduğunu düşündüğüm sesleri söyledim. Ama en sondaki ‘hadi görüşürüz’ cümlesinin net olarak kime ait olduğunu belirtemiyorum.”
"ANNEM AÇIK CAMDAN KORKARDI"
Gülter, annesinin o gece cam kenarında olmasının üç sebebi olabileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Annem camlardan her zaman korkar, hatta temizlikçi kadına bile 'Aman dikkat et, ben görmeyeyim, ben çıktıktan sonra sen cama çık' der. Görmeye dayanamaz, hiç kimseyi cama yaklaştırmaz. Annemin o gün cam açık olmasına rağmen camın orada bulunmasının ancak 3 sebebi olabilir. Bunlardan birincisi açık olan camı kapatmak için olabilir. Çünkü dediğim gibi açık camdan korkardı, camı kapatmak istemiş olabilir. İkinci sebep belki gerçekten söylediği gibi kelebek gibi bir küçük böcek tarzı bir şey vardı, onu öldürmemek için camdan alıp atmak istemiş olabilir. Üçüncü sebep onu birinin cama bir şekilde götürmüş olmasıdır. Çünkü annem kesinlikle kendisi hiçbir sebep yokken o dar açık camın olduğu yere geçmez, oynamak isterse geniş alana geçmek ister. Benim ablam odada sürekli sigara içer. O yüzden cam sürekli açıktır.
Ablasının eski nişanlısından annesinin nefret ettiğini belirten Gülter, şöyle devam etti:
“Annem Kervan'dan nefret ederdi. Birkaç sebebi vardır. İlk sebebi Tuğyan'dır. Tuğyan hayatındaki erkek için etrafını siler. Herkesi karşısına alır. Kervan’la annem ilk tanıştıklarında araları iyiydi. Sonrasında bir şey oluyor. Annem bir gün sahnedeyken Kervan'ın amcası annemle tanışmak için en ön masaya gitmiş. Sahne kültüründe şöyle bir şey vardır; en ön masada oturan kişi paraları sayarak yeri attığı zaman o para sanatçı ve saz ekibine verilir. Yine böyle bir sahne esnasında Kervan’ın amcası en önde oturmuş para saçmış. Annem de bu esnada Kervan’ın amcasının yanına gidip ‘Hadi ver bakalım paran bittiyse post makinası getirin’ demiş. Bu olay nedeniyle Kervan ile ablam Tuğyan ,tartışmış. Hatta sonrasında Tuğyan arabanın içinden Kervan'la konuşurken annem Kervan'ın Tuğyan'a zarar verdiğini düşünerek Kervan’a ve arabasına zarar vermiş, arabanın plakasını bile hatırlıyordu. Sonrasında Kervan, Tuğyan'a ‘Annen seni para karşılığında sattı’ demişti. Ben üçü ile de görüşüp bu durumu düzelttim. Hatta ablam Tuğyan'a çekmiş olduğu mesajlarda mevcuttur.
NELER YAŞANMIŞTI?
Şarkıcı Gül Tut (52), 26 Eylül'de Yalova'nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'nde bulunan 6. kattaki evinin üzeri kapalı terasındaki pencereden henüz belirlenemeyen nedenle düşerek hayatını kaybetmişti. Tut'un cenazesi, İstanbul'da toprağa verilmişti.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatmış, bir süredir teknik takipte tutuldukları öne sürülen Tut'un kızı Tuğyan Gülter ve olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu, Ulu'nun babası Arif Ulu ile 2 kişi daha gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınanlardan Tuğyan Gülter tutuklanmış, Sultan Nur Ulu hakkında ise ev hapsi kararı verilmişti. Diğer 3 kişi ise savcılıktaki ifadelerinin ardından salıverilmişti.





