Cumhuriyet gazetesi yazarı Cüneyt Arcayürek, vefatının 10'uncu yılında, Ankara Gölbaşı'nda bulunan kabri başında anıldı. Törene, Arcayürek'in eşi Esin Arcayürek, Cumhuriyet gazetesi çalışanları ve yöneticileri, Gazeteciler Cemiyeti üyeleri, meslektaşları katıldı.

Anma töreninde konuşan Cüneyt Arcayürek'in eşi Esin Arcayürek, "10'uncu nasıl geçti diyorum, hem uzun hem kısa. Günler geçiyor Cüneytsiz. O bütün ömrünü verdi, Cumhuriyet için, vatandaşlar için, medeniyet için çalıştı. İnşallah daha iyi günler görülecek Türkiye'de. Ben de görürüm. Bilmiyorum artık ne kadar göreceğim. Cüneyt gibi bir gazeteci az bulunur. Türkiye'de de onun gibi olacak inşallah. Onun gibi Cumhuriyet için, medeniyet için, vatandaşları için çalışan, bütün ömrünce son gününe kadar hep çalıştı. Yazdı, iyilikler yaptı. Şimdi de onu anıyoruz, inşallah öbür tarafta iyi olur. Türkiye'miz için de güzel şeyler olsun, her şey iyi olsun" dedi.

Whatsapp Image 2025 06 23 At 18.16.45 (1)

BİLDİRİCİ: O ACAR MUHABİRLİĞİNİ ASLA TERK ETMEDİ

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, Arcayürek'in, yıllarını bu mesleğe vermesine rağmen acar muhabirliğini asla terk etmediğini belirtti.

Arcayürek'in, geriye büyük bir iz olarak onlarca kitap bıraktığını ifade eden Bildirici, "Yani sadece dönemine tanıklık yapmadı Cüneyt Arcayürek, bize belgeler bıraktı o dönemle ilgili. Ben okudukça, inceledikçe hala o dönemle ilgili çok önemli bilgilere erişebiliyorum onun sayesinde" diye konuştu.

Cüneyt Arcayürek bugün yaşasaydı, bu dönemdeki "siyasetçi-gazeteci ilişkisine" çok şaşıracağını söyleyen Faruk Bildirici, "Çünkü günümüzde gazetecilik maalesef bazı gazeteci arkadaşlarımız tarafından siyasete biat üzerinden yapılıyor, siyasetçilerle yakın ilişki üzerinden yapılıyor ama siyasetçileri gerek iktidarda olsun gerek muhalefette olsun sürekli eleştirebilen, onlara itiraz edebilen gazeteci sayısı çok azaldı. Cüneyt Arcayürek de aslında onlardan biriydi. O kuşağın belki de son temsilcilerinden biriydi" ifadelerini kullandı.

"Başbakanın uçağına biniyor ama onu eleştirebiliyor ve uçağından kovulmayı da göze alabiliyor"

Faruk Bildirici, gazetecileri uçakla seçim gezisine götüren merhum Başbakanlardan Adnan Menderes ile Arcayürek'in bir anısını da şöyle anlattı:

"Yanlış hatırlamıyorsam Adana’ya gidiyorlar, bir seçim gezisi. Cüneyt ağabey de uçakta, fakat uçaktan indikten sonra oradaki miting sırasında Menderes, Cüneyt abinin kendisiyle ilgili eleştirel bir şey yazdığını öğreniyor. Ve dönüşte uçağa almıyor. Cüneyt abi orada kalıyor. Ankara’ya dönmesi iki gün kadar sürüyor. Otobüsle, kamyonla falan... Bayağı zor yıllar. Oradan şunu çıkarıyorum: Düşünebiliyor musunuz? Bugün Cumhurbaşkanı'nın uçağına binen gazeteciler bırakın eleştirmeyi, sadece ne deniyorsa onu aktarıyorlar başka bir şey yapmıyorlar ama o dönem Cüneyt Arcayürek gibi bir gazeteci, Başbakanın uçağına biniyor ama onu eleştirebiliyor ve uçağından kovulmayı da göze alabiliyor. İşte gazetecilik bu. Cüneyt abiyi saygıyla anıyorum."

BALBAY: HEP EN YÜKSEK MERTEBENİN MUHABİRLİK OLDUĞUNA İNANDI

Gazeteci Mustafa Balbay da "Cüneyt Arcayürek, ciğerlerinde soru, damarlarında manşet atan bir gazeteciydi. Bütün hayatı, meslek yaşamı gerçekten yaşamının tümüydü. Gecesi, gündüzü yoktu. Gazeteciliğin en yüksek mertebesinin muhabirlik olduğuna inanırdı. Cüneyt ağabey Genel yayın yönetmenlikleri, yazarlıklar, Ankara temsilcilikleri, yayın kurulu üyelikleri, çok şey yaptı. Ama hep en yüksek mertebenin muhabirlik olduğuna inandı ve o yüzden de ayakta öldü. Yani ayakta Nazım'ın dediği gibi 'ağaçlar ayakta ölür' Cüneyt Arcayürek de son nefesine kadar bu mesleği bırakmadı. O kadar gazeteciliğin içindeydi" diye konuştu.

Whatsapp Image 2025 06 23 At 18.16.43

CHP lideri Özgür Özel ifşa etmişti: Adalet Bakanlığı'ndan Mücahit Birinci kararı
CHP lideri Özgür Özel ifşa etmişti: Adalet Bakanlığı'ndan Mücahit Birinci kararı
İçeriği Görüntüle

Arcayürek'in bağımsız olmak, kaleminden başka hiçbir şeyle geçinmemek, kalemini satmamak, kiraya vermemek, kalemini son damlasına kadar doğrular, gerçekler için kullanmak gibi kavramları kendilerine öğrettiğini vurgulayan Balbay, yeni kuşakların da ondan öğreneceği çok şey bulunduğunu söyledi.

Mustafa Balbay, "Gerçekten zaman çok hızlı değişiyor ama bazı şeyler değişmiyor demek ki. Ama yine de nasıl Cüneyt Arcayürekler, Metin Tokerler, Altan Öymenler zamanında bütün baskılara karşı direnerek gazetecilik yapmakta direttilerse, inat ettilerse biz de onların öğrencisi olarak, onlardan aldığımız derslerle, onları örnek alarak, bu mesleği hem sürdürmeye hem de yeni kuşaklara aktarmaya devam ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.

TOKER: ÇOK GÜZEL GÜNLERİMİZ OLDU

İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker de eşi gazeteci Metin Toker ve Cüneyt Arcayürek ile ilgili anılarını anlattı. Çok güzel günler geçirdiklerini söyleyen Özden Toker, şunları söyledi:

"Metin'le 1955'te evlendik. Bir bayram arifesinde Kapadokya'ya gitmek istedik. Hazırlanırken Metin de Akis'e uğradı. Akis'ten eve geleceğiz gideceğiz. Fakat Akis'ten çok üzgün bir şekilde döndü. Cüneyt'i, Akis'in yazı işleri müdürünü tutuklayıp götürmüşlerdi. Akis'te çıkan bir yazısı, kedi fare hikayesi sebebiyle, tabii Kapadokya kaldı. Metin, Cüneyt'in derdine düştü. Bu benim tutuklanmalarla ilk tanışmam oluyor.

Whatsapp Image 2025 06 23 At 18.16.46 (1)

Metin'in 'kedi yoksa fareler cirit atıyor' diye başlayan yazısı iktidarı kızdırmıştı. Fakat sorumlu olan derginin sahibi değil, yazı işleri müdürü olan Cüneyt Arcayürek. Onu tutukluyorlar. Mahkeme onu 6 ay hapse, Metin'i para cezasına mahkum ediyor. Yargıtay bu kararı bozuyor, ikisi de beraat ediyorlar ama fark etmiyor. Davaya bakan Yargıtay Başkanı Baha Arıkan emekliye sevk ediliyor. Cüneyt de tutuklanıyor. Baha Arıkan, Atatürk'ün en eski arkadaşlarından, köy enstitülerinin ilk günlerinde Milli Eğitim Bakanı olan Saffet Arıkan'ın kardeşi. Bütün bu olaylar bundan tam 70 yıl önce olmuş, 1955'ten 2025'e kadar..."

AYDEMİR: CÜNEYT AĞABEY BİR ANLAMDA YAKIN TARİHİMİZE TANIKLIK ETMİŞTİR

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Gazeteci Ayhan Aydemir de şunları aktardı:

"Türk basınının usta kalemlerinden, cemiyetimiz üyesi, duayen meslektaşımız Cüneyt ağabeyi aramızdan ayrılışının 10'uncu yıl dönümünde özlemle anıyoruz. Demek ki daha otuzları da anacağız. Cüneyt Arcayürek, meslektaşlarının örnek aldığı, çok yönlü başarılı kalemiyle Türkiye'nin yakın tarihi içinde pek çok siyasal olayın iç yüzünü kamuoyuna duyurmuştur. Bugün dahi hafızalarımızdan silinmeyen Johnson'un Mektubu ve Kıbrıs Barış Harekatı'yla ilgili yazıları onun mesleğine verdiği değerin, Türk basın tarihindeki unutulmaz örneklerinden sadece birkaçıdır. Çok partili siyasal hayata geçtiğimiz 1950 seçimleri sonrası Türkiye'yi yazmak ve değerlendirmek isteyen hemen hemen herkesin onun yayınlarından öğreneceği çok şey vardır. Cüneyt ağabey bir anlamda yakın tarihimize tanıklık etmiştir. Gazeteciler Cemiyeti olarak onu her geçen yıl giderek artan özlemle anıyoruz. Ruhu şad olsun."

Eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ise "İdeolojik olarak belki de hem Cüneyt Bey'le hem de çevresiyle en ters durumda olan bir ideolojiden geliyorum. Ben Cüneyt ağabeyi 12 Mart öncesinden beri tanıyorum. Oldukça eski bir zaman. Metin Bey’i de rahmetliyi, gökdelende benim yazıhanem vardı, onun da yazıhanesi vardı. Cüneyt Bey’i de Metin Bey’le birlikte gökdelendeki yazıhanelerinde, yazıhane komşusu olarak tanıdım. Hoş, güzel günlerdi" dedi. Yahnici, Arcayürek'i, rahmet ve minnetle andı.

Whatsapp Image 2025 06 23 At 18.16.43 (1)