Siyaset

Fatih Erbakan'dan iktidara '30 madde' hatırlatması: Biz sizden ne istediysek millet için istedik

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin İstanbul 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada hükümeti ekonomi, adalet ve yönetim politikaları üzerinden eleştirdi. “Hem dünyanızı hem ahiretinizi kurtarmak için sizi uyarıyoruz” diyen Erbakan, iktidarın faiz, israf ve liyakatsizlikle ülkeyi borç ve yoksulluk sarmalına sürüklediğini söyledi.

Yeniden Refah Partisi İstanbul 3. Olağan İl Kongresi, Küçükçekmece’deki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde başladı. 551 delegenin il başkanını belirlemek için oy kullanacağı kongrede, mevcut İstanbul İl Başkanı Nuri Özata tek aday oldu.

Partisinin kongresine katılan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, şunları kaydetti:

"Hem dünyanızı hem ahiretinizi kurtarmak için sizi uyarıyoruz. Çünkü biliyoruz ki gittiğiniz yol yanlıştır. 'Bu yoldan giderseniz hem bu milleti hem bu ülkeyi hem de kendinizi borç ve faiz ateşinde yakarsınız' dedik ama dinlemediniz. Şimdi de diyoruz ki Yeniden Refah’ın uyarılarını dinlemediğiniz için ülkeyi de milleti de borç ve faiz ateşinde yakıyorsunuz, kendinizi de yakıyorsunuz. Bu uyarılarımızı yaparken, bir dakika durup da samimi ve ön yargısız bir şekilde bizi dinleyeceğiniz yerde, bize kızıyorsunuz. Biz sizlerle bu milletin refahı yerine kendi makamı için didişenlerden değiliz. Biz Milli Görüşçüler olarak, Yeniden Refah Partisi olarak makam ve rakam için değil, Allah rızası için siyaset yapıyoruz."

"BİZ SİZDEN NE İSTEDİYSEK MİLLET İÇİN İSTEDİK"

AKP iktidarına 2023 yılında verdikleri desteği hatırlatan Erbakan, destek karşılığında 30 maddelik bir protokolü şart koştuklarını kaydeden Erbakan, şunları söyledi:

"O 30 maddeyi hatırlayın lütfen. Biz sizden iktidar kanadından ne istedik? Makam mı istedik, koltuk mu istedik? İhale mi istedik? Hayır, biz sizden ne istediysek millet için istedik. Paylaşımda adalet için, yönetimde adalet için, yargıda adalet için istedik. Üretim kalkınma ve refah için istedik. Önce ahlak ve maneviyat için istedik. Denk bütçe yapın, faiz lobisine değil, bu aziz millete hizmet edin dedik. Çiftçiye üretim desteği verin, alın terini berekete dönüştürün dedik. Liyakati gözetin, torpil düzenini ortadan kaldırın dedik. Çifte standartı bırakın, adaleti herkes için temin edin dedik. Batı’dan ithal yasaları ıslah edin, yuvaları yıkılmaktan kurtarın dedik. Kamudaki israfı sonlandırın dedik. İmtiyazlı holdinglere haksız yere kaynak aktarmayın dedik. Biz ne istediysek bu aziz milletin ve ülkemizin menfaati için istedik."

"SİZ FAİZDE VARSINIZ, ÜRETİMDE YOKSUNUZ"

Erbakan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, şöyle devam etti:

"Siz, denk bütçede yoksunuz ama faiz ödemelerinde şampiyonsunuz. Sanayici feryat ediyor, üretim endeksi alarm veriyor. Neden mi? Bir avuç faizciyi abat edene ekonomik sisteminizle faizde dünya şampiyonu oldunuz da onun için. Demek ki siz faizde varsınız, üretimde yoksunuz. Milletin maaşı ayın yarısı gelmeden bitiyor. Ev hanımı pazara çıkamıyor. Babalar çocuğuna harçlık veremiyor. Emekliler torununa bir çeyrek altın bile takamıyor. Kredi kartına mahkum olmuş, borçla yaşayan bir toplum oluşturdunuz. 85 milyonun banka borçları 5 trilyon lirayı geçti. Demek ki siz kredi kartında ve vatandaşı borçlandırmada varsınız ama gelirde ve cüzdanda yoksunuz.

Eğitimde fırsat eşitliğini bitirdiniz. Eğitim zenginle fakirin arasında bir duvar haline geldi. Özel okul fiyatları ateş pahası. Bazı devlet okullarında ise sabun bile bulunmuyor. Sayın Bakan her ne kadar söylese de kitaptan para alınmayacak diye her gün haberlerde görüyoruz. Sayın Bakan'ı dinleyen yok. Veliler isyan ediyor. Demek ki siz ticarette varsınız ama eğitimde yoksunuz.

Sağlıkta dev binalar yaptınız. Dev şehir hastaneleri yaptınız. Ama içini sistemle dolduramadınız. Beş bakanlığın toplam bütçesi kadar para, şehir hastanelerine akıyor ama vatandaş tedavi olacak doktor bulamıyor. Vatandaş bir randevu alabilmek için aylarca sırada bekliyor, sabırla mücadele ediyor. Demek ki siz şehir hastanelerinde imtiyazlı müteahhitleri zengin etmede varsınız, ama vatandaşa sağlık hizmeti vermede yoksunuz.

"LÜKS VİLLALARDA VARSINIZ AMA VAROŞLARDA YOKSUNUZ"

İtibardan tasarruf olmaz diyerek milyarları protokol masraflarına harcıyorsunuz. Ama emekliye maaş zammı verileceği zaman adeta kurban pazarlığı yapıyorsunuz. Demek ki siz lüks ve şatafatta varsınız ama vatandaşa vermeye gelince yoksunuz. Siz önce millet anlayışı yerine, önce mazlumlar anlayışı yerine önce imtiyazlılar, önce güçlüler anlayışıyla hareket ediyorsunuz. Demek ki siz lüks villalarda varsınız ama varoşlarda yoksunuz. İmtiyazlıların vergi borçlarını birer birer affediyorsunuz. Bir senede 2 trilyon lira vergi muafiyeti çıkartıyorsunuz. ama küçük esnafın tezgahına ceza üstüne ceza kesiyorsun. Demek ki siz imtiyazlı holdinglerin kar bilançolarında varsınız ama küçük esnafın derdinde tasasında. mahalle esnafının derdinde, tasasında yoksunuz.

"SİZ LÜKS YATLAR İÇİN VARSINIZ AMA TRAKTÖRLER İÇİN YOKSUNUZ"

Çiftçinin mazotuna ÖTV yüklüyorsunuz ama lüks yatların yakıtını neredeyse bedavaya veriyorsunuz. Çiftçi mahsülünü tarlada bırakıyor. Traktörünü çalıştırmaya korkuyor. Demek ki siz marinada varsınız ama tarlada yoksunuz. Siz lüks yatlar için varsınız ama traktörler için yoksunuz.

Devasa adalet sarayları yaptınız. Avrupa'nın en büyük adalet sarayları bizde diye övünüyorsunuz. Evet ama bu adalet saraylarının içerisinde adaletin esamesi okunmuyor. Mazlum yıllarca kapısında çile çekiyor, Güçlüler ve zenginler bir günde beraat ediyor. Iktidara ayrı hukuk, muhalefete ayrı hukuk uygulanıyor. Demek ki siz adaletin binasında varsınız ama vicdanda yoksunuz.

"SİZ İKTİDAR OLARAK TORPİLDE VARSINIZ, LİYAKATTE YOKSUNUZ"

Türkiye öyle bir noktaya geldi ki gençler artık eğitimine, liyakatine, donanımına değil, torpiline güveniyor. 'İktidara yakın bir amcam, bir dayım var mı' diye bakıyor. Neden mi? Çünkü siz iktidar olarak torpilde varsınız, liyakatte yoksunuz. Onlarca, yüzlerce imam hatip açtınız. Çok lüks ve konforlu imam hatip binaları inşa ettiniz. Ama bugün genç nesiller deist olarak yetişiyor. Demek ki siz imam hatiplerin binasını yapmada varsınız ama manasında özünde yoksunuz.

Yıllarca 'Dostum Trump' dediniz. 'Amerika bizim stratejik ortağımızdır' dediniz. 'Avrupa Birliği'ne girmek en büyük hedefimizdir' dediniz. Ama D-60 yolunda hiçbir adım atmadınız. Demek ki siz Avrupa Birliği'nde Batıyla iş birliğinde varsınız ama İslam Birliği’nde yoksunuz.

"GAZZE'YLE İLGİLİ KONUŞMADA VARSINIZ AMA İCRAATTA YOKSUNUZ"

Gazze soykırımını en yüksek sesle kınadınız, en sert şekilde lanetlediniz. Ama Kürecik'i kapatmadınız. Bakü Ceyhan petrol hattından Azerbaycan petrolünün İsrail'e sevk edilmesini engellemediniz. Demek ki Gazze'yle ilgili olarak konuşmada varsınız ama icraatta yoksunuz. Bütün bu tablo, bütün bu örnekler bize açıkça gösteriyor ki bu iktidar milletten alırken var ama verirken ortada yok. Alırken görünüyor, vermesi gerektiğinde kayboluyor. Siz imtiyazlılar için varsınız ama mazlumlar için yoksunuz. Siz holdingler için varsınız ama emekliler ve asgari ücretliler için yok. Ama biz buradayız. Biz halkın yanında, haklının yanında, Hakk'ın tarafında Erbakan Hoca'mızın çizdiği milli görüş çizgisindeyiz. Bütün engellemelerine rağmen, bütün zorluklara rağmen Milli Görüş ikinci 40 yılda yanardağ gibi patlayacak, yeniden şahlanacak, Yeniden Refah iktidar olacak. O zaman bu millet de. Kurtuluşa ereceksiniz inşallah."

Fatih Erbakan, 16 Kasım'da Ankara Arena'da yapılacak partisinin 3. Olağan Büyük Kongresi'nin iktidara yürüyüş kongresi olduğunu söyleyerek, tüm partilileri kongreye davet etti.