İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonu kapsamında aralarında Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un bulunduğu bazı isimler tutuklanmıştı.
Ersoy'un da aralarında bulunan isimler için sevk yazısında "Kendi konutlarında uyuşturucu madde kullanılmasına kendi konutlarında yer ve imkan sağladıkları, eve gelen kadınlara uyuşturucu madde temin ettikleri, ardından ikiden fazla kişilerin cinsel ilişki yaşadıkları, çevresindeki kadınları bu şekilde ilişkiye sokarak ilerleyen süreçte kendilerine ve çevrelerine sektörel ve maddi anlamda menfaat sağladıkları" ifadeleri yer alırken, ifşalar da art arda gelmeye başlamıştı.
"UZUN SÜRELİ BİR TACİZ SÜRECİ VAR"
Eski Habertürk spikeri Nur Köşker, Mehmet Akif Ersoy'un tutuklanmasının ardından Tarkan Kaleli'ye yaptığı açıklamada, Ersoy tarafından sistematik olarak tacize uğradığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı: "Benim evli olduğum dönemden başlayan ve çok uzun süreli bir taciz süreci var. İşte asansör kapısını tutup bilmem neler falan. Sonra attığı saçma sapan mesajlar var"
KADIN SPİKERDEN UYUŞTURUCU VE ÜÇLÜ İLİŞKİ İTİRAFI
Öte yandan 35 yaşındaki bir kadın spiker de soruşturma kapsamında ifade vermiş, Mehmet Akif Ersoy'un uyuşturucu kullandığını ve Ersoy ile üçlü ilişki yaşadıklarını söylemişti.
HABERTÜRK TV'NİN ESKİ ÇALIŞANINDAN MEHMET AKİF ERSOY PAYLAŞIMI: DEVRAN DÖNDÜ
Olayla ilgili olarak yeni bir gelişme daha yaşandı. Habertürk TV'nin eski çalışanlarından olan Tuğçe Acar, konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu ve yaşadıklarını anlattı.
Acar'ın paylaşımı şu şekilde:
"Uzun yıllar çalıştığım Habertürk TV’de, Akif’in de uzunca bir dönem prodüktörlüğünü yaptım. Kanaldan ayrıldıktan sonra kendisiyle dostluğumuz pekişmiş ve görüşmeye de devam etmiştik; ancak son görüşmemizde, bana yönelik istemediğim ve sınır ihlali niteliği taşıyan davranışlarda bulunmuştu. Bu olayın ardından da kendisiyle tüm iletişimimi sonlandırmıştım.
Geçtiğimiz dönemde Habertürk TV ile yaptığım iş görüşmesi de olumlu sonuçlanmışken, Genel Yayın Yönetmenliği görevine kendisinin getirilmesinin ardından işe giriş sürecim durduruldu. Yaşadığım durumu sesimi duyurabileceğimi düşündüğüm bazı yöneticilerle paylaşmış; ancak kendisinin kanalda önemli bir pozisyonda olması nedeniyle, Habertürk TV’de çalışamayacağım tarafıma iletilmişti.
Bugün görüyorum ki yalnız değilim. Kadınların iş yaşamında maruz kaldığı sınır ihlalleri ve bunun bedelini kariyerlerimizle ödemek zorunda bırakılmamız, yaşananların ardından kimsenin yanımızda durmaması pahasına susmamalıyız. Kimse de susmasın. Gün gelir devran döner diye diye geçirdiğim günlerden sonra şu devran döndü ya, şükür."





