15,5 milyon kişinin Cumhurbaşkanı adayı seçildiği günden beri tutuklu olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, Sözcü'den İpek Özbey'e konuştu.
Anketlerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a tarihi farklar atan eşinin Cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı sorusuna da yanıt verdi.
Dilek İmamoğlu, Türkiye'de hukukun işlemesi durumda eşinin adaylığında bir sorun olmadığını ifade etti.
Dilek İmamoğlu şunları ifade etti:
"Maalesef süreç hukuki ve adil işlemediği için önümüzdeki günlerle ilgili fikir yürütmek kolay değil. Ama şunu biliyorum ki; hiçbir baskı ve zulüm halkın iradesini zayıflatamaz, milletin vicdanını susturamaz. Adalete dönülene kadar önümüzdeki dönemde de bu mücadelenin devam edeceğini biliyorum. Hukuk işlemeye başladığı anda tabii ki Ekrem aday olabilir. Ancak tam da bu nedenle, konu sadece adaylık değil, bir adalet ve demokrasi meselesidir"
Dilek İmamoğlu, tartışmalı İBB soruşturmasında tutuklananların ailelerinden uzak cezaevlerine gönderilmesi ve yaşadıkları kötü muamele için Emine Erdoğan'a çağrıda bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın Dilek İmamoğlu'na bir yanıt verip vermediği bilgisi kamuoyuna yansımamıştı.
Dilek İmamoğlu, Emine Erdoğan'dan yanıt gelip gelmediğini sorusuna şöyle cevap verdi:
"Ben bir kadın, bir anne olarak kalbimden gelen bir çağrıda bulundum. Tam bayram öncesinde, çocuklarından ve ailelerinden koparılan tutuklu arkadaşlarımızın yaşadıklarını hepimiz biliyoruz. Ben de çocuklarından kilometrelerce uzağa gönderilen kadınların yaşadığı tarifsiz acıyı derinden hissettim. Kadınların götürüldükleri şartları, onlara yapılan uygulamaları tüm kamuoyu konuştu; yeni yaşanan acıları da konuşmaya devam ediyoruz. Toplumun vicdanını yaralayan bu adaletsizliği anlatmak istedim. İçeriden seslerini duyuramayan kadınlara ve yaşananların acısını yüreğinde hisseden, adalete inancı zedelenen herkese bir ses de ben olmak istedim. Çünkü ben şuna inanıyorum:
Biz kadınlar adaleti, hakkı, insanlık onurunu konuştukça doğrunun ve iyiliğin yolunda çıkardığımız sesimizi toplumun her kesimine ulaştırabiliriz. Adil bir gelecek için dayanışma içinde olmalıyız. Bu duygularla yazdığım mektup yalnızca benim değil, adalet arayan tüm kadınların ortak duygusudur."
DİLEK İMAMOĞLU'NUN EMİNE ERDOĞAN'A ÇAĞRISI NEYDİ?
Dilek İmamoğlu, 7 Haziran'da kamuoyuna açık bir şekilde Emine Erdoğan'a şöyle seslenmişti:
"Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi, Bir anne ve toplum vicdanının sesi olma sorumluluğunu yüreğinde hisseden bir kadın olarak bu mektubu size yazıyorum. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadınlar, İstanbul dışındaki cezaevlerine sevk edilmeleri nedeniyle çocuklarından ve ailelerinden koparılmış durumdalar. Bu uygulama, yalnızca bu kadınların değil, geride kalan aile bireylerinin de hayatını derinden etkilemektedir. “Aile Yılı” ilan edilen 2025 yılında, annelik gibi kutsal bir sorumluluğun bu denli ağır şekilde sekteye uğratılması, toplum vicdanını da derinden yaralamaktadır. Günahsız çocuklar annelerinden ayrı düşmekte, bu ayrılık onların ruhsal gelişimlerinde onarılması güç izler bırakmaktadır. Aile bütünlüğünün korunması, hukuk devleti olmanın en temel gereklerinden biridir. Bu tür uygulamalar, evrensel insan hakları ve çocuk hakları bakımından ciddi bir sorgulama gerektirmektedir. Kadınların ve çocukların korunması adına gösterdiğiniz duyarlılığı biliyorum. Sizden ricam; bu meselenin insani yönüyle ele alınması, ilgili kurumlarla istişare edilerek kadın tutukluların ailelerinden koparılmamaları yönünde bir çözüm geliştirilmesidir. Bu çağrımın siyaset üstü, vicdani bir çağrı olarak değerlendirilmesini istirham ediyorum. Desteğinizin bu konuda binlerce insana umut olacağına inanıyor, mübarek Kurban Bayramınızı tebrik ediyor; sağlık ve esenlikler diliyorum. Saygılarımla, Dilek Kaya İmamoğlu "