Güncel

Eminağaoğlu'ndan kurultay davası değerlendirmesi: Süreç durdurulamaz

CHP'ye kayyum atanma ihtimali olan davanın kritik duruşmasının ertelenmesine ilişkin eski Yargıtay hakimi ve YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu değerlendirmede bulundu. Eminağaoğlu, “Bu davalar bir saldırı, hukuk ve demokrasi tarihimizde kirli bir leke olarak kalacak. Bunu çok net olarak ifade edelim.” dedi.

Eski Yargıtay hakimi ve YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, CHP’nin kurultay süreciyle ilgili açılan davanın 24 Ekim’e ertelenmesine ilişkin Halk TV canlı yayınında değerlendirmelerde bulundu.

Eminağaoğlu, duruşmanın ertelenme gerekçesini şöyle açıkladı:

“Açılmış bu süreçte getirtilen başka dosyalar vardı. Onların da incelenmesi amacıyla duruşmanın ertelenmesi yoluna gidildi.”

Tedbir taleplerinin daha önce reddedildiğini hatırlatan Eminağaoğlu, mahkemenin bu tutumunu şöyle değerlendirdi:

“Hatırlarsak bu davada daha önce yine tedbir kararı istendi. Yargıç her seferinde tedbir kararını reddetti. Neden reddetti? Bu adeta davayı sonuçlandırmak anlamına gelir. Bu süreçte tedbir kararı verilemez demişti.”

İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de benzer yönde karar verdiğini ifade eden Eminağaoğlu, CHP İstanbul'a kayyum atayan İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’ni ise eleştirdi:

“Türkiye'de gündeme oturan İstanbul'daki 45. Asliye Hukuk Mahkemesi maalesef hukukun dışına çıkarak İstanbul için o tedbir kararını vermişti.”

"24 EKİM'DEKİ DAVA KONUSUZ KALACAK"

Eminağaoğlu, CHP'nin 21 Eylül’de olağanüstü kurultay toplama kararı almasının davanın seyrini etkileyeceğini belirtti.

“24 Ekim'deki duruşma ile bu davanın hiçbir şekilde hukuki konusu kalmayacak” diyen Eminağaoğlu, bu sürecin neden davayı anlamsızlaştıracağını şöyle açıkladı:

“Ayın 21 Eylül'de CHP'nin olağanüstü delege imzasıyla toplanacak olan kurultayı var. Ve hep tartışma konusu ettirilen İstanbul İl delegeleri imza vermedi. Bir ön tartışma konusu ettirilen 38. Kurultay'da genel merkeze seçilen doğal delegeler imza vermedi. Yani sadece milletvekilleri artı seçilmiş delegelerin imzasıyla ki bunlar üzerinde hiçbir tartışma yok. Olağanüstü kurultay 22. Kurultay bu çerçevede toplanacağına, bu çerçevede seçim yapacağına göre o gün yapılacak seçimde göreve başlayacak kişiler görevi yeniden devralacaklardır.”

"BAŞLAYAN KURULTAY SÜRECİ DURDURULAMAZ"

Eminağaoğlu, CHP delegeleri arasında bir tartışma olmadığını vurgulayarak, yeni kurultayın meşruiyetine dikkat çekti:

“İllere göre seçilen delegelerde bir tartışma yok. Tartıştırılan İstanbul var. O da imza vermedi. Hiçbir şekilde dava konusu edilmeyen ve tartıştırılmayan milletvekilleri ve seçilmiş kurultay delegeleriyle yapılacağı için ayın 21'inde bu olağanüstü kurultay yapılacak.”
Kurultay sürecinin anayasal güvence altında olduğunu da ekleyen Eminağaoğlu, “Anayasa Mahkemesi der ki başlamış kurultay süreci durdurulamaz. Bu sonuç doğmuştur. YSK der ki başlamış kurultay süreci durdurulamaz. Bu sonuç doğmuştur. Olaki böyle bir adım atsalar seçim kurullarına, bunu YSK kaldırır. Bu kurultay yapılır. Kurultay yapılınca seçilenler seçilecektir” dedi.

Eminağaoğlu, açılan davaların siyasi etkisine dair de sert konuştu:

“Bu davalar bir saldırı, hukuk ve demokrasi tarihimizde kirli bir leke olarak kalacak. Bunu çok net olarak ifade edelim.”

Açılmış bu süreçte başka dosyalar getirtilen başka dosyalar vardı. Onların da incelenmesi amacıyla duruşmanın ertelenmesi yoluna gidildi.

Hatırlarsak bu davada daha önce yine tedbir kararı istendi. Yargıç her seferinde tedbir kararını reddetti.

Neden reddetti? Bu adeta davayı sonuçlandırmak anlamına gelir. Bu süreçte tedbir kararı verilemez demişti. Benzer kararı İstanbul'da 4. Asliye Hukuk Mahkemesi de vermişti.

Tedbir kararı verilemez diye. Ancak Türkiye'de gündeme oturan İstanbul'daki 45 Asliye Hukuk Mahkemesi maalesef hukukun dışına çıkarak İstanbul için o tedbir kararını vermişti.

Burada tedbir yönünden bu dava açıldığından beri mahkeme tamamen hukuku gözeterek hareket ediyor. Tedbir kararına hükmetmiyor. Çünkü bu davayı sonuçlandırmak anlamına gelir diyor.

24 Ekim'deki duruşma ile bu davanın hiçbir şekilde hukuki konusu kalmayacak.

Ayın 21 Eylül'de CHP'nin olağanüstü delege imzasıyla toplanacak olan kurultayı var. Ve hep tartışma konusu ettirilen İstanbul İl delegeleri imza vermedi. Bir ön tartışma konusu ettirilen 38. kurultayda genel merkeze seçilen doğal delegeler imza vermedi.

Yani sadece milletvekilleri artı seçilmiş delegelerin imzasıyla ki bunlar üzerinde hiçbir tartışma yok.

Olağanüstü kurultay 22. kurultay bu çerçevede toplanacağına, bu çerçevede seçim yapacağına göre o gün ayın 21'inde yapılacak seçimde göreve başlayacak kişiler görevi yeniden devralacaklardır.

O kişiler göreve başladığında ayın 24 Ekim'deki bu davanın zaten hukuki konusu kalmayacaktır.

Şu soru gelebilir biz. Zaten delegeler de farklı delegeler değil yani. Bir soru gelebilir bizi izleyenlerden. Eee daha önce de bir olağanüstü kurultay yapıldı. O niye bu davayı sonuçsuz bırakmaya Genel Başkan çağrısıyla oldu. O Genel Başkan'ın seçilmesi tartışma konusu ettiriliyordu. Genel Başkan çağrısı ile olduğu için onun için bu dava yürüdü ama şimdi illerden kurultaya seçilen delegelerde bir tartışma yok. Tartıştırdılan İstanbul var. O da imza vermedi. Hiçbir şekilde dava konusu edilmeyen ve tartıştırılmayan milletvekilleri ve seçilmiş kurultay delegeleriyle yapılacağı için ayın 21'inde bu olağanüstü kurultay yapılacak.

Anayasa Mahkemesi der ki başlamış kurultay süreci durdurulamaz. Bu sonuç doğmuştur. YSK der ki başlamış kurultay süreci durdurulamaz. Bu sonuç doğmuştur. Olaki böyle bir adım atsalar seçim kurullarına az önce konuştuk. Bunu YSK kaldırır. Bu kurultay yapılır. Kurultay yapılınca seçilenler seçilecektir.

Bu davalar bir saldırı hukuk ve demokrasi tarihimizde kirli bir leke olarak kalacak. Bunu çok net olarak ifade edelim.