23 yıllık AKP iktidarı döneminde sık sık değiştirilen eğitim sistemi, 19. kez değiştirilmeye hazırlanıyor. İktidara yakınlığıyla bilinen basın kuruluşlarında yer alan haberlere göre, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 4+4+4 eğitim sistemi modelinde değişikliğe gidecek.
Lise eğitimi süresinin kısaltılması ve ders yoğunluğunun azaltılmasına yönelik getirilecek bu düzenlemeler, eğitimciler tarafından da tepkiyle karşılandı.
Baba Ocağı’na açıklamalarda bulunan Eğitim Sen Kurucu Genel Başkanı Yıldırım Kaya ve Eğitim Uzmanı Özgür Bozdoğan, iktidarın yeni sistemle hedeflediği asıl amaçları ve bu sistemin yaratabileceği sorunları değerlendirdi.
BOZDOĞAN: “EĞİTİM UZMANLARIYLA DEĞİL, SANAYİ ODASIYLA GÖRÜŞÜLÜYOR”
Eğitim Uzmanı Özgür Bozdoğan, MEB’in uzunca bir süredir iktidara yakın medya kanalları aracılığıyla kamuoyunda zorunlu eğitime yönelik bir tartışma oluşturmaya çalıştığını söyledi.
MEB’in ortaöğretimin kapsamını ve süresini azaltmaya yönelik değişikliğe gitme hazırlığında olduğunu söyleyen Bozdoğan, bu değişiklik için konunun öznesi öğrencilerle ve eğitim uzmanlarıyla değil, tarikat ve cemaat uzantısı dernekler ve Sanayi – Ticaret odalarıyla görüşülmesini eleştirdi.
MEB’in sermaye çevreleri ve tarikatlarla bir uzlaşı içerisinde olduğunu ileri süren Bozdoğan, “Ortada usul olarak sıkıntılı bir durum var” dedi.
“UCUZ İŞ GÜCÜ VE ERKEN YAŞTA EVLİLİK HEDEFLENİYOR”
Bozdoğan, “12 yıllık zorunlu eğitim ve 4 yıllık lise eğitimi, çocukların erken yaşta çalışma hayatına girerek ucuz işgücü oluşturmalarını ve yine erken yaşta evlenerek aile kurmalarını, çocuk sahibi olmalarını engelliyor. Bu iki gerekçe ile zorunlu eğitimin süresi ve kapsamı azaltılmak isteniyor” dedi.
Söz konusu eğitim sistemi değişikliğinde öğrencilerin yararının göz ardı edildiğini söyleyen Bozdoğan, “Eğitimle ilgili bir tartışma yapılacaksa odak noktasına mutlaka çocuğun üstün yararı konulmalı, sermayenin çıkarları değil” vurgusunu yaptı.
Eğitimin bir siyaset aparatı haline getirilmesini de eleştiren Bozdoğan, tartışmanın pedagojik ya da eğitim bilimlerinin bir konusu olmaktan çıkarıldığını söyledi.
“KISA SÜREDE BÖYLE BİR DEĞİŞİKLİK OLMAZ”
2026 yılının başında MEB şurasının toplanacağı ve bu konuda kararlar alınacağına yönelik iddialar bulunduğunu belirten Bozdoğan, bu kadar kısa sürede böylesine önemli bir değişikliğin mümkün olamayacağına dikkati çekti. Bozdoğan “Mutlaka bununla ilgili bilimsel alan çalışmaları, projeksiyonlar yapılmalı ve konu siyasetten bağımsız olarak değerlendirilmeli” dedi.
“SINAV KAYGISI İÇİN OKULDAN KOPARIYORLAR”
Söz konusu değişikliklerin öğrencileri sınav kaygısından kurtulmasına dayandırılmasını da eleştiren Bozdoğan, “Öğrencileri okuldan kopararak sınav baskısından kurtaramazsınız” diye konuştu. Planlanan lise kurgusuyla “erkek çocuklarını çırak olmaya, kız çocuklarını da daha erken bir yaşta evlenerek toplumsal yaşamdan çekilmeye yönlendirildiğini” sözlerine ekledi.
“BU AYRIMCILIKTIR”
Bozdoğan, “başarısız öğrencilerin eğitimden uzaklaştırılarak başarılı öğrencileri etkilememesi” amacını ise şu sözlerle eleştirdi:
“Bir öğrencinin akademik çıktıları düşük olabilir, eğitimciye düşen görev akademik çıktılarının düşük olmasının nedenlerini bulup o sorunu gidermektir. Çocukları eğitimin dışında bırakmak ayrımcılıktır.”
KAYA: “4+4+4 SİSTEMİ İFLAS ETTİ”
Eğitim Sen Kurucu Genel Başkanı Yıldırım Kaya ise AKP iktidarının, eğitim temelli Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşma niyetinde olduğunu ve bu nedenle sürekli eğitim sistemini bozmaya yönelik bir strateji geliştirdiğini öne sürdü.
Kaya, özellikle Proje Okulu atamalarının yarattığı krizin ardından eğitim sisteminde değişikliğe gitmeye hazırlanılmasının da planlı olduğunu söyledi. “4+4+4 sistemi iflas etti. Sistem iflas ettikçe yeni bir model deniyormuş gibi yapıyorlar” dedi.
“ÇOCUKLUK YAŞI AŞAĞI ÇEKİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
18 yaşına kadar bir insanın çocuk olarak nitelendirildiğine dikkat çeken Kaya, getirilmeye çalışılan bu yeni düzenlemeyle öğrencinin liseyle ilişiğini kesebileceği 16 yaş kriteri ile çocukluk yaşı sınırının aşağı çekilmeye çalışıldığını söyledi.
“DİYANET İLE MEB ORTAK HAREKET EDİYOR”
Bununla birlikte evlenme yaşının da aşağıya çekilmesinin hedeflendiğini söyleyen Kaya, geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesi için seçtiği “zina ve evlilik” konusunu hatırlattı. “Diyanet Cuma hutbesinde bir konuyu işliyor, ondan kısa bir süre sonra Yusuf Tekin aynı konuya paralel bir konuyu gündeme getiriyor” sözleriyle Diyanet ile MEB arasında bir uzlaşma olduğuna dikkat çekti.
“ÖĞRENCİLERE 2 SEÇENEK SUNULMALI”
- Yapılacak en etkili düzenlemenin öğrencilerin önüne iki seçenek sunmak olduğunu söyleyen Kaya, bu seçenekleri şöyle açıkladı:
Lise eğitiminin müfredatı üniversiteye gidişin yolunu açacak şekilde düzenlenir. Akademik alanda ilerlemek isteyen öğrenciler bu yolu tercih eder. - Daha kısa sürede meslek sahibi olmak isteyen öğrenciler için mesleki teknik eğitimlerin müfredatı ayrı olarak düzenlenir. Burada 3 yıllık eğitimini tamamlayan öğrenci daha sonra ilgili alandaki üniversitede lisansını tamamlamaya yönelir.