Gazeteci İsmail Saymaz, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan Doç. Dr. Mehmet Tolga Kafadar’ın hastalarından 'bıçak parası' istediğini, şimdiye kadar 1901 hastasından 14 milyon liradan fazla para aldığını, adeta bir veresiye defteri tuttuğunu aktardı.

İddianameden çarpıcı ifadeler aktaran Saymaz, tutuklu yargılanan doktorun 15 yıla kadar hapsi istendiğini yazı.

Saymaz'ın aktardığına göre; Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nde görev yapan Doç. Dr. Mehmet Tolga Kafadar hakkında hastalardan ameliyat karşılığında para aldığı gerekçesiyle dava açıldı.

Savcılığın yürüttüğü soruşturmada, Kafadar’ın 2020-2024 yılları arasında 1901 hastasından toplam 14 milyon 302 bin 932 TL aldığı, ödemeleri de ajandalara kaydettiği belirlendi. Evinde yapılan aramalarda mavi ve kırmızı kapaklı ajandalarla not kâğıtları bulundu. Bu kayıtlarda hastaların isimleri, ödenen ve kalan miktarlar yer aldı.

Soruşturma, 2024’te Ahmet N.’nin 112’ye yaptığı ihbarla başladı. Ahmet N., eşinin ameliyatı için Kafadar’ın para istediğini, şahsi hesaba yatırdığını, parayı geri gönderdiğini ancak diğer hastalardan aldığı paraları iade etmediğini belirterek şikâyetçi oldu.

Savcılık, farklı hastaların ifadelerine başvurdu. Hastalar, kendilerinden ameliyat için yüksek miktarlarda para talep edildiğini, ödeyemediklerinde indirime gidildiğini, parayı ödemeden taburcu edilmediklerini ve bu ödemelerin muayene odasında elden ya da banka hesabına yapıldığını anlattı.

MASAK raporunda, Kafadar’ın 2020-2024 arasında 45 kişiden para transferi aldığı, nakit yatırma işlemlerinde mali profiliyle uyumsuz artış olduğu belirtildi. Mersin’deki iki gayrimenkulüne, iki aracına ve banka hesaplarına el konuldu.

Kafadar, ifadesinde hastalardan para almadığını, “Ücretini vermezseniz taburcu etmem” demediğini savundu. Ancak hastalar hediye olarak para verdiyse almış olabileceğini söyledi. Evinde bulunan ajanda ve not kâğıtlarındaki bilgileri bilimsel makaleler ve araştırmalar için tuttuğunu iddia etti. Bu savunmaya itibar edilmedi.

Hazırlanan iddianamede, Kafadar’ın “icbar ve ikna suretiyle irtikap” suçunu işlediği, bu suçun zincirleme şekilde işlendiği kaydedildi. Sekiz yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Kafadar halen cezaevinde tutuluyor.

DOKTOR, BORÇ DEFTERİ TUTMUŞ

Saymaz, doktorun defterinden şu çarpıcı örnekleri aktardı:

"Bircan D., guatr ameliyatı olmuş. Kafadar, 12.000 TL istemiş, itiraz üzerine 6.600 TL’ye inmiş. Bircan D.’nin eşi Fettah, ameliyat günü 6.000 TL’yi elden ödemiş. Kafadar, ameliyattan sonra arayarak, kalan 600 TL’nin de gönderilmesini istemiş. Bu alacağını ajandasına şöyle kaydetmiş:

Kafadar, muayeneye gelen Esin M.’ye, “Ameliyat olmalısınız” demiş. Taburcu olmadan önce odasına davet etmiş, 32.000 TL istemiş. Sonradan 26.000 TL’ye inmiş. Esin M.’nin kızı Rozerin, “Yanımızda 21.000 TL var” deyince “Yüzde 20 indirdim. Elimden fazlası gelmez” diye geri çevirmiş. Aldığı parayı Rozerin M.’nin önünde not etmiş. O not evindeki aramadan çıkmış.

Şöyle yazıyor:

“Esin M./ Sol Meme Ca/32.800/%20 indirimli/kızı Rozerin M., 26.000 alındı”

Nadiye K., 2024’te nodül ameliyatı olmuş. Kafadar, “Paranız yoksa devlet hastanesine gidin” demiş. 34.500 TL’yi havaleyle, cihaz parası adı altında istediği 5.500 TL’yi odasında elden almış.

Ufuk Özkan'dan yeni açıklama…
Ufuk Özkan'dan yeni açıklama…
İçeriği Görüntüle

Saymaz, dava süreciyle ilgili de şunları kaydetti:

“İddianamede, Kafadar’ın ameliyatlar ve kullandığı malzemeler için ücret talep edemeyeceği halde, tedavi edilmeyecekleri endişesine kapılan, zor durumdaki hastaları, nüfuzunu kötüye kullanarak, para vermeye zorladığı belirtiliyor. Kafadar hakkında icbar ve ikna suretiyle iki ayrı irtikap suçunu işlediği iddiasıyla sekiz yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Bu suç zincirleme şekilde işlendiğinden cezası dörtte üç oranında arttırılabilir.”