Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 13 yıl süresince Suriyelilerin sesi olduk

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletlerin 80'inci Genel Kurulunda Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarına ilişkin konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuştu.

Erdoğan’ın "13 yıl süresince de Suriyelilerin feryatlarına dikkat çektik. Burada onların da nefesi, sesi olduk. Milyonlarcasının evlerini terk etmesine neden olan zulüm 8 Aralık devrimiyle tarihe karıştı. Eli kanlı bir rejime karşı mücadeleyi kazanan Suriye halkı büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri zaferi de menziline ulaştıracaktır. Terörün hiçbir çeşidinin olmadığı, güvenliğin tesis edildiği bir ve bütün Suriye'yi destekleyeceğiz" sözleri dikkat çekti.

Erdoğan, delege ve yönetimi selamlayarak İsrail'in saldırılarına ilişkin söz alarak şunları ifade etti:

"İnsanlığın ortak vicdanını temsil eden bu kürsüden konuşmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Filistin'in giderek artan bir sayıda tanındığı bu günlerde Mahmud Abbas'ın burada olmamasından üzüntü duyuyorum. Filistin'i tanıdığını açıklayan devletlere teşekkür ediyorum. Özellikle Gazze'de 700 gündür soykırım devam ediyor. Biz toplantı halindeyken Gazze'de siviller katlediliyor. Ölen sayısı 65 bini geçti. Ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. Gazze'de her saat bir çocuk ölüyor. Bunlar sayı değil dostlar, hepsi birer can birer masum insan. Açlık silahı ile de insanlar öldürülüyor. 146'sı çocuk, 478 kişi açlıktan hayatını kaybetti. Sayı her gün artıyor.

İçim kan ağlayarak söylüyorum. Henüz 2-3 yaşında elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrucuklar bugün maalesef Gazze'nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir. Hepimiz anne babayız. Bir çocuğun eline küçük diken batsa anne babaların yüreği yanıyor ama Gazze'de çocuklar anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Kimse kusura bakmasın bu insanlığın dip noktasıdır. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu? İsrail tüm gazeteleri yasakladı. Yine de bu soykırımı saklayamadı. Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen bir işgaldir, tehcir, sürgün, soykırım daha doğrusu bir toplu kıyım politikasıdır. İsrail, Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye'ye, İran'a, Yemen'e, Lübnan'a saldırılar düzenleyerek bölge barışını da tehdit ediyor. Birleşmiş Milletler kendi çalışanlarını bile koruyamamıştır."