Çocuklarımız ölüyor, sermaye yoluna devam ediyor!

Dün Mersin’de 16 yaşındaki Alperen Uygun çalıştığı asansör firmasıyla gittiği inşaatın 3. katından düşerek hayatını kaybetti. İki gün önce Ağrı’da, ayçiçeği hasadına giden 14 yaşındaki Nursefa Samur’u biçerdöverin altında kalmasıyla kaybettik. Cumartesi günü Kocaeli’de parfüm fabrikasında çıkan yangında 16 ve 17 yaşında olan; Cansu Esatoğlu ve Nisa Taşdemir’i kaybettik.

İSİG Meclisi’ne göre ekim ayında en az 8 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 26 Eylül 2023’ten bu yana, sadece MESEM kapsamında çalışırken ölen 16 çocuğumuz var.

Çalışırken yaralanan, uzvunu kaybeden, hastalanan kaç çocuğumuz var, belirsiz. Çocuklarımızı sermayenin eline teslim edenler ne kendileri takip ediyor çocuklarımız ne halde diye, ne de etmek isteyen bizlere bilgi veriyor.

Bir çocuk ölüyor ve sonrası yok, dava açılmayan birçok ölüm var, açılanların ise faydası yok! Öyleki, MESEM kapsamında çalışan 17 yaşındaki Alperen Enes Ural, 18 Mayıs 2024'te doğalgaz borusu döşerken balkondan düştü ve 5 günlük hastane tedavisi sonucunda 23 Mayıs’ta hayatını kaybetmişti.

4 gün işe 1 gün okula diye reklam edilen MESEM’lerde çocuklarımız söylendiği gibi, okul saatleri içinde ve sadece 4 gün çalışmıyor. Öyle ki Alperen, 18 Mayıs 2024’te yani bir cumartesi günü çalışırken yaralandı ve öldü. Koruyucu ekipmanı yoktu, olsaydı yaşıyor olabilirdi. MESEM’ler denetlenseydi, cumartesi çalışmaz ve şu an aramızda olurdu.

Alperen haftasonu çalıştırılırken yanında aslında ona işi öğretmesi gereken usta öğreticisi, iş yeri sahibi de yoktu. Davasını takip eden hiç bir bakanlık da yoktu!

Alperen’in davası bitti. Onun ölümünden sorumlu kimse tutuklanmadı. İş yeri sahibinin aldığı 2 yıl 8 aylık ceza, para cezasına çevrildi ve 36 bin lira ve 8 ay meslekten uzaklaştırmaya çevrildi. Alperen’in ustası 1 yıl 3 ay ceza aldı ve o da 15 bin lira para cezasına çevrildi.

Bir çocuğun yaşamı, 50 bin lira etti!

MESEM kapsamında çalışan, kayıtdışı çalışan birçok çocuğumuz var. Yetmezmiş gibi zorunlu eğitimi ‘ara eleman ihtiyacı var’ diyerek kısaltmaya ve çocuk işçiliğini arttırmaya yönelik iktidar girişimleri devam ediyor.

Çocukların çalışmaya değil, okula, oyuna ve en başta yaşamaya ihtiyacı var. Çocuklarımız çocuklarını, büyüdüklerinde gençliklerini, yetişkinliklerini, yaşlılıklarını bile yaşayamıyorlar.

Çocuklarımızın güven içinde yaşayabildikleri bir ülkeyi kurmak dileğiyle…

MESEM’de kaybettiğimiz; Zekai Dikici, Ulaş Dumlu, Ömer Çakar, Arda Tonbul, Erol Can Yavuz, Murat Can Eryılmaz, Alperen Enes Ural, Alperen Kocayavuz, Eren Dağ, Muammer Samet Karaoluk, Yunus Emre Küçükuzun, Efe Baran Kazancı, Arda Silahlı, Arda Dirmilli, Yağız Yıldız, Alperen Uygun’u ve çalışmak zorunda bırakılan ve hayatını kaybeden hiçbir çocuğumuzu unutmayacağız!