ABD Temsilciler Meclisi Demokratları tarafından yayınlanan e-postalarda Epstein ile eski İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanı Ehud Barak arasında yapılan çok sayıda yazışma bulunuyor.

Örneğin 31 Ağustos 2013’te, Suriye’deki “Guta kimyasal saldırı” krizi esnasında Epstein, Beşar Esad’a yönelik olası bir saldırı konusunda ABD’deki tartışmayı nasıl “çerçevelendireceği” konusunda Barak’a tavsiyede bulunuyor.

Epstein, Barak’a şunları vurgulaması gerektiğini öneriyor: “Kadın ve çocuklara gaz saldırısı 20. yüzyılın bir ifadesidir… Kadınlar artık çocuklarla eşdeğer değildir.”

Sivil kayıpları “sadece siviller ve savaşçılar” olarak nitelendirmesi; Suriye krizini Mısır, Rusya ve İran ile karşılaştırması; ve bu anı, ABD’yi ve uluslararası kamuoyunu şekillendirmek için kullanması da diğer öneriler arasında.

30 Ekim 2014 tarihli e-postada ise Epstein, Barak’ın konuşma metnini yazmış gibi görünüyor. Finansçı, Barak’a 1.000 kelimeden fazla, tam bir konuşma metnini e-posta ile gönderiyor.

Konuşma metninde Arap Baharı sonrası İsrail’in stratejik duruşu; “İslamcı Kış” çerçevesi; İsrail’in “güvenliğine” yönelik (İran, Esad, Hizbullah, Hamas kaynaklı) her türlü tehdide güçlü bir şekilde yanıt verme ihtiyacı; ABD-İsrail ilişkileri ve Barak’ın bölgesel düzen vizyonu; İsrail’in jeopolitik ortama nasıl mesaj vermesi gerektiğine dair öneriler yer alıyor.

Bu konuşma, 2014 Gazze savaşından kısa bir süre sonra, Barak’ın İsrail savunma doktrinini ve kamuoyuna yönelik mesajlarını aktif olarak şekillendirdiği bir dönemde gerçekleşecekti.

Ayrıca Barak’ın hacklenen e-postalarında, Beşar Esad’ı devirmek için Rusya nezdinde yapılan bir girişimde Epstein’in de yer aldığı görülüyordu.

Bu e-postalara göre Epstein, Suriye savaşı sırasında İsrail ile Kremlin arasında bir arka kanal açılmasına yönelik çabaları kolaylaştırdı. 2013 ile 2016 yılları arasında savaşın en yoğun olduğu dönemde gönderilen e-postalar, Epstein’in Barak ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında, Rusya’nın arabuluculuğunda çatışmanın sona erdirilmesi ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın müzakere yoluyla görevden alınması için Rusya’nın desteğinin kazanılması konularını görüşmek üzere özel bir toplantı düzenlenmesi için başarılı çabalarını ortaya koyuyor.

Epstein ayrıca Barak ile birlikte, daha önce işgal altındaki Filistin’de yaygın olarak kullanılan İsrail gözetim teknolojisini Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili’ne satmak için de çalışmış.

2014 yılında ikili, Cumhurbaşkanı Alassane Ouattara liderliğindeki Fildişi hükümetinin telefon görüşmelerini ve radyo yayınlarını dinlemek ve internet kafeler gibi ilgi çekici noktaları izlemek için kullanılan teknolojiyi satın aldığı bir anlaşma hazırladı.

E-postalarda, Epstein’in Körfez Arap ülkeleriyle de temasta olduğu görülüyor. Başkan Donald Trump, 2017 yılında ilk resmi yurt dışı gezisinin Orta Doğu’ya olacağını duyurmuştu. Muhtemelen Kuveyt’ten olan isimsiz bir siyasi şahsiyet, “yeni ve öngörülemez” Amerikan lideriyle nasıl başa çıkılacağını öğrenmek istemiş.

Bu kişi, tanıdığı ABD’li Jeffrey Epstein’e danışıyor ve “Onunla nasıl iletişim kurmamız gerektiğine dair herhangi bir ipucu var mı?” diye soruyor.

Epstein, postayı yollayan kişiye emirinin “ABD’den ne gibi somut şeyler” beklediğini öğrenmek istiyor.

Bakanlık açıkladı… İşsiz sayısı iki ayda 247 bin arttı!
Bakanlık açıkladı… İşsiz sayısı iki ayda 247 bin arttı!
İçeriği Görüntüle

Kuveytli, “Emir’in Yemen barış görüşmelerine ev sahipliği yapma çabaları hakkında iyi şeyler söylemek harika olur, bence… Ve barış anlaşması Kuveyt’te imzalanırsa, bu [yedi adet başparmak yukarı emojisi] olur,” diye cevaplıyor.

Kuveyt, 2016 yılının ortasında, Yemen savaşını çözmek için başarısız barış görüşmelerine ev sahipliği yapmıştı.

Epstein bu kişiye ayrıca, kozmetik tekeli Ronald Lauder’in “serbest diplomat” olarak hareket etme girişimleri hakkında Jerusalem Post’ta yayınlanan bir makalenin bağlantısını gönderiyor.

Epstein, “Sen geldiğinde evimden yeni ayrılmıştı. O senin için çok önemli bir kişi. Dubai’de [olduğunu] anlıyorum,” diye devam ediyor.

Kuveyt için iyilik isteyen adısansürlenmiş gizemli şahısla birlikte e-postalar, Epstein’in Katar’da sadece “Jabor Y.” olarak anılan nüfuzlu bir kişiyle iletişim halinde olduğunu gösteriyor.

2016 yılının kasım ayında, ABD seçimlerinden kısa bir süre önce Epstein, Jabor’un Katar’ın eski başbakanı Hamad bin Casim bin Cabir Es-Sani ile ayarladığı bir görüşmeyi iptal ettiği için Jabor’dan özür diliyor.

Epstein, “Seçimlerle ilgili çok işim var,” diye yazmış ve “kim kazanırsa kazansın, eyaletler bir süre kargaşa içinde olacak” diye eklemiş ve “görüşünce açıklayacağım” diye söz vermiş.

Toplantıyı yeniden planlayıp planlamadığı belli değil. Katarlı adamın kimliği de net değil. Fakat Epstein’,n kendisine “bannon steve için liste” başlığıyla gönderdiği etkili isimler arasında, eski başbakan Es-Sani için yaygın olarak kullanılan takma ad “HBJ” de yer alıyor.

Birkaç ay sonra Epstein, PayPal ve Palantir’in kurucusu Peter Thiel’e, “Tom Barrack’ı ne kadar iyi tanıdığını bilmiyorum ama o harika biridir” diye yazıyor.

Wall Street Journal’ın elde ettiği programlara göre Epstein, Thiel ve Barrack’ı ayrı ayrı Rusya’nın o dönemki Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Vitali Çurkin’e tanıtacaktı.

Thiel, WSJ’ye yaptığı açıklamada, Epstein’in “çılgın bir ağ kurucu ve özünde boş biri” olduğunu söyledi ve “Epstein’in gündeminin ne olabileceğini yeterince düşünmedim,” diye ekledi.

2017 yılının ocak ayında ise Epstein, BAE’li işadamı Sultan Ahmed bin Sulayem’e, Tom Barrack’ın Trump’ın göreve başlama törenine katılma davetini kabul etmenin “değerli olabileceğini” söylüyor.

Bin Sulayem, “Trump ile el sıkışmak mümkün olacak mı?” diye soruyor. Epstein ise bin Sulayem’e kendisini telefonla aramasını belirtiyor.

2014 yılında gönderdiği bir e-postada Epstein, bir arkadaşına “kızlar” hakkındaki konuşmasının “eski bir alışkanlığı yeniden canlandıracağı” tehlikesiyle ilgili şaka yaptı.

Ardından, New York’ta düzenlenen BM Genel Kurulu sırasında ayarladığı tüm toplantıları listeledi. Bu toplantılara Amerika, Avrupa, Orta Doğu ve diğer bölgelerden güçlü isimler katılıyordu.