Eğitim

Çocuklar tatilde değil, mesaide: Yaz ayları zorunlu çalışma mevsimi!

BirGün’ün araştırması gençliğin karanlık yazını gözler önüne serdi: Gençlerin yüzde 77’si bu yaz tatile değil işe ya da staja gidiyor. Eğitim, geçimle yarışıyor.

Ekonomikkriz ve AKP’nin son 23 yılda uyguladığı eğitim politikaları, gençliğe kapkara bir gelecek bıraktı. Milyonlarca genç, ekonomik gerekçeler nedeniyle eğitim alamazken, eğitim alabilen gençler iş bulma konusunda kaygılar taşıyor.

Üniversiteler, eğitim ve öğretim kurumu özelliği taşıyan birer kampüsten çok, sermayenin çarklarına eleman taşıyan birer meslek okuluna dönüşüyor. Gençler, okul döneminde olduğu gibi yazın da iş başında.

BirGün’ün gençlerle yaptığı çalışma, AKP iktidarının politikaları bir kez daha gözler önüne serdi.16-25 yaş aralığında 12 farklı şehirde yaşayan 120 gençle görüştük. Araştırmamızda gençlerin yüzde 64’ü üniversite, yüzde 10’u lise öğrencisi, yüzde 25’i ise mezun. Mezun olan gençlerin yüzde 5.8’i ne işte ne okulda yer alıyor. Görüşülen gençlerin yüzde 14’ü tam zamanlı bir işte çalışırken, yüzde 13’ü ise yarı zamanlı işte çalışıyor.

‘OKUL ENGEL İŞ MECBURİ

Görüşülen gençlerin çoğu, eğitim hayatlarını çalışmaya göre şekillendirmek zorunda kalıyor. Üniversitelerdeki haftalık ders programlarının 2 veya 3 güne sıkıştırılması, öğrencilerin kalan günlerde yarı zamanlı bir işte çalışarak para kazanmak zorunda olmasının bir sonucu. Bu durum üniversitelerde sıkıştırılmış bir eğitim içinde gençlerin sosyalleşmesini engellediği gibi, okulu da “para kazanmanın önünde bir engel” haline getiriyor. Bu yalnızca üniversiteliler için değil, lise öğrencileri için de geçerli. Üniversite sınavına hazırlanması gereken lise son sınıf öğrencileri, öğrenim durumlarını açık öğretim programına alarak, okula gitmek yerine işe giriyor, kalan zamanında ise üniversite sınavına çalışıyor.

Araştırmamız gençlerin büyük çoğunluğunun yazın çalışmak zorunda olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 77’si bu yaz işe gireceğini ya da staj yapacağını belirtiyor. Gençlerin yüzde 56’sı iş bulmak için okul dönemi boyunca başvuru yaparken, yüzde 30’u halihazırda Yaz tatili yok yaz mesaisi var AKP’nin ülkeyi içine sürüklediği ekonomik kriz gençleri de derinden etkiledi. Yaptığımız araştırmaya göre öğrencilerin yüzde 77’si bu yaz bir iş bulup çalışmaya veya staj yapmaya mesayi harcayacak yarı zamanlı çalıştıkları işlerde yazın tam zamanlı çalışmaya devam edecek.

İş bulan gençler ise tatil yapmak yerine, okulu açılana kadar para kazanmaya çalışacak. İş bulamayan gençler maddi durumu elvermediği için yaz dönemini evinde geçirecek. Gençlerin yüzde 5.8’i yaz döneminde yaz kurslarına veya yaz okullarına katılarak eğitimlerine devam edeceğini belirtiyor. Tatile gitme şansı olanların sayısı ise yok denecek kadar az. Yapılan çalışmaya göre, gençlerin yalnızca yüzde 6.6’sı evde durmak veya çalışmak zorunda kalmadan tatile gidebilecek.

EKONOMİ TATİLİN ÖNÜNDEKİ ENGEL

Tatile gidemeyeceğini belirten gençler çalışmada yüzde 94’lük bir kesimi oluşturuyor. Bu gençlere niçin tatil planı yapamadıklarını sorduğumuzda başta ekonomik sorunlar olmak üzere, çalışmaktan vakit olmaması, vize çıkmaması ve aile baskısı gibi sebepler geliyor. Gençlerin yüzde 42’si, maddi nedenlerle herhangi bir seyahati karşılayamayacağını ifade ediyor. Yüzde 14’ü ise vize alamadığı için tatilde başka ülkelere seyahat edemeyeceğini belirtiyor.

Tatili etkileyen faktörler:

GENÇLER PARA KAZANMAK ZORUNDA

Tüm bu veriler, yaz aylarının gençler için bir mola değil, zorunlu bir mesaiye dönüştüğünü ortaya koyuyor. Yaz boyunca çalışacak gençlerin yüzde 44’ü ekonomik ihtiyaçtan dolayı çalışmak zorunda olduğunu belirtirken, yüzde 42’si ise “CV doldurmak” adına deneyim kazanmayı hedefliyor. Bu da gençlerin yalnızca bugünü değil, geleceği için de çalışmak zorunda kaldığını gösteriyor.

Çalışma sebepleri:

ÖĞRENCİYE KAPALI GERİCİLERE İSE AÇIK

Gençler için yaz ayları tatilden çok çalışmakla geçerken, devletin okulları bu süreçte gençler için bir sosyal destek alanı olmak yerine, gerici vakıf ve derneklere açılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda yaptığı protokollerle, iktidara yakın olan TÜRGEV ve TÜGVA gibi vakıflar yaz aylarında devlet okullarında etkinlik düzenleme yetkisine sahip hale geldi. Eğitimin giderek piyasalaştığı ve ideolojik olarak yönlendirildiği bu düzende, öğrenciler çalışmakla yükümlü, okullar ise boş kaldığı dönemlerde kamusal fayda için değil, gerici faaliyetler yürüten vakıflara teslim ediliyor. Gençler için yaz, ne dinlenme ne de gelişim imkânı sunuyor. Aksine ya sermaye düzenine ya da ideolojik kuşatma programlarına terk ediliyor.