Eğitim

Çocuğunu 'özel okula' göndermesi tepki çeken Bakan Tekin, kendini böyle savundu

Her fırsatta İmam Hatip öven ama çocuğunu özel okula göndermesi tartışma yaratan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Meclis’e verilen soru önergesine 'tercih özgürlüğü' ve 'aile mahremiyeti' vurgusuyla cevap verdi. Ancak Tekin, bakan ve yardımcılarının kaçının çocuklarını özel okula gönderdiğine ilişkin en kritik soruyu yanıtsız bıraktı.

Yeni Eğitim öğretim yılının başladığı günlerde, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in çocuğunu özel okula gönderdiği bilgisi gündem olmuştu.

Sıklıkla İmam Hatip okullarını öven Tekin'in kızı için 'özel okulu' tercih etmesine tepki yağmıştı.

Bakan Yusuf Tekin'in çocuğu özel koleje gidiyor...
Bakan Yusuf Tekin'in çocuğu özel koleje gidiyor...
İçeriği Görüntüle

Konu Meclis gündemine de taşındı. Yeni Yol grubundan Selçuk Özdağ, konuyu Yusuf Tekin’e sordu.

Özdağ, Tekin’e “Bakan ve bakan yardımcılarının çocuklarının devlet okullarını tercih etme oranı nedir? Bakanlık düzeyinde yürütülen kamu politikalarının, bakan ve üst düzey bürokratların kendi çocuklarını gönderdikleri okullardan bağımsız olması, toplumda “eşitlik” algısını zedelediğini düşünmüyor musunuz? 2018 yılından bugüne kadar görev yapmış tüm bakanların ve bakan yardımcılarının çocuklarının ilköğretim düzeyinde (ilkokul ve ortaokul) devam ettikleri okullar hangi türdendir?” sorularını sordu.

BAZI SORULAR YANITSIZ KALDI

Tekin, Özdağ’ın 25 Eylül’deki sorusuna 4 Kasım’da cevap verdi. Kendisini savunan Tekin, sorulara “Vatandaşların herhangi bir eğitim kurumunu tercih edebilmeleri demokratik bir hukuk devleti olmanın göstergelerinden biri olduğu gibi, Bakan ve bakan yardımcıları da aynı tercih hakkına sahiptir” cevabını verdi.

AKP’nin eğitimdeki “başarılarını” övmeyi de unutmayan Tekin, bakan ve bakan yardımcılarının kaçının çocuklarını özel okula gönderdiğini ise açıklamadı.

Tekin’in yanıtı şöyle:

“2003 yılından bu yana Bakanlığımıza 819.931 öğretmen atanması yapılmıştır. Hâlihazırda görevde bulunan öğretmenlerin yüzde 80’inden daha fazlası hükümetlerimiz döneminde atanmıştır. 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 5. maddesinde eğitim hizmetinin Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenleneceği ifade edilmiştir. Bu kapsamda öğretim programlarımız; öğrencilerin yetenek ve istekleri, çağın ihtiyaç ve gerekleri doğrultusunda yenilenmiştir. Okullarımız, çeşitlenen öğretim programları ile öğrenci ve velilerin taleplerine daha etkin biçimde cevap verir hâle gelmiştir.

“EĞİTİMİN NİTELİĞİNİ ARTIRDIK”

“Devlet okullarının yanı sıra özel teşebbüsün de girişimiyle ortaya çıkan alternatif eğitim imkânları; bu konuda ortaya çıkan talepleri ülke ihtiyaçları ve bireysel istekler doğrultusunda karşılamaktadır. Bütün bu çeşitlilik, iddia edilenin aksine eğitimin niteliğini ve fırsat eşitliğini artırmaya katkı sağlamaktadır.

“TERCİH ÖZGÜRLÜĞÜ”

“Ülke vatandaşlarının çocuklarının eğitimi için yasal statüde eğitim veren herhangi bir eğitim kurumunu tercih edebilmeleri demokratik bir hukuk devleti olmanın göstergelerinden biri olduğu gibi, Bakan ve bakan yardımcıları da aynı tercih hakkına sahiptir. Bireylerin eğitim için tercih ettikleri okullar, siyasi bir değerlendirme aracı olamayacağı gibi, etkin görevde olan kamu görevlileri için de siyasi bir değerlendirme aracı değildir. Vatandaşlarımızın ve kamu görevlilerinin eğitim kurumu tercihi; iddia edilenin aksine eğitim kurumlarının ve devlet okullarının güvensizliğini değil, eğitim kurumlarının çeşitliliğini ve tercih özgürlüğünün göstergesidir.

“HUKUKİ VE AHLAKİ DEĞİL”

“Öte yandan başta kamu görevlisi olmak üzere hiçbir ülke vatandaşının eğitim tercihine ilişkin bilginin üçüncü şahıslarla paylaşılması hukuki ve ahlaki açıdan uygun olmadığı gibi kişisel tercihleri ve aile mahremiyetini gözetmek de görevlerimiz arasındadır. Sonuç olarak Bakanlığımızın önceliği; tüm çocuklarımızın eşit şartlarda, kaliteli ve çağın gereklerine uygun bir eğitim almasını sağlamaktır.”