Zengin fosil yataklarıyla bilinen Çin’in Jehol Biyotası’nda yapılan kazılarda, yaklaşık 125 milyon yıl öncesine ait iki yeni tüylü dinozor türü keşfedildi. Sinosauropteryx lingyuanensis ve Huadanosaurus sinensis olarak adlandırılan bu türlerin, iki ayaklı theropod dinozorlar grubuna ait olduğu belilendi. Keşif, National Science Review dergisinde yayımlanan bilimsel bir çalışmayla duyuruldu.
ETÇİL AVCI: HUADANOSAURUS SİNENSİS
Yeni keşfedilen türlerden Huadanosaurus sinensis, güçlü çene yapısı ve boyun kaslarıyla dikkat çekiyor. Araştırmalara göre bu dinozor, küçük memelileri avlama konusunda oldukça yetenekliydi. Fosilleşmiş bağırsaklarında iki kemirgen benzeri memelinin kalıntılarının bulunması, dinozorların memelileri avladığına dair şimdiye dek elde edilen ilk doğrudan kanıt niteliğinde.
Bilim insanları, Huadanosaurus’un avını doğrudan ağzıyla yakalayıp güçlü dişleriyle öldürdüğünü ve bütün olarak yuttuğunu belirtiyor. Ayrıca gececi olması, onu ekosistemdeki diğer dinozor türleriyle doğrudan rekabete girmeyen bir tür haline getiriyor.
TÜYLÜ GÜNDÜZ AVCISI: SİNOSAUROPTERYX LİNGYUANENSİS
Diğer yeni tür Sinosauropteryx lingyuanensis, adını fosilinin bulunduğu Çin’in Lingyuan kentinden alıyor. Yaklaşık 1,2 metre uzunluğundaki bu tüylü dinozorun daha çok kuşları avladığı düşünülüyor. Tüylerinin sadece ısı yalıtımı sağlamakla kalmayıp, kamuflaj amacıyla da evrimleşmiş olabileceği belirtiliyor. Bu özellik, onun hem gündüz hem de gece aktif olabilen bir tür olduğunu gösteriyor.
AYNI EKOSİSTEMDE REKABETSİZ YAŞAM
Her iki tür benzer boyutlara sahip olsa da, farklı avlara yönelmeleri ve farklı zamanlarda aktif olmaları sayesinde ekosistem içinde rekabet yaşamadıkları düşünülüyor. Bu durum, Jehol Biyotası’nın zengin ve çeşitli yapısına işaret ediyor.
Araştırmacılar, bu dinozorların yaşadığı bölgenin çevre bölgelerle tür alışverişine kapalı olduğunu ve bu izolasyonun evrimsel çeşitliliği hızlandırdığını belirtiyor. Bölgedeki izolasyonun, volkanik aktiviteler, jeolojik yarık havzaları ve yer kabuğu hareketleri sonucu oluştuğu ifade ediliyor.
Çalışmada şu değerlendirmeye yer veriliyor:
"Bu izolasyon, Kuzey Çin Kratonu'ndaki antik ekosistemlerin dış bölgelerle etkileşim kurmasını engellemiş olabilir. Bu da theropod dinozorların hızlı bir şekilde farklılaşmasına neden olmuş olabilir."
