CHP'nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultayları'nın iptali talebiyle açılan dava 24 Ekim'de görülen son duruşmasında mahkeme, davanın reddine karar vermişti. Mahkemenin bu kararının sonrasında borsada ani bir yükselme de yaşandı.

Mahkeme kararını vermeden birkaç gün önce Saray'da yaşananlar ortaya çıktı.

İlk seçimin kuraya kalmasını sağlamıştı: AKP'li üye, adayının ismini yine yanlış yazdı
İlk seçimin kuraya kalmasını sağlamıştı: AKP'li üye, adayının ismini yine yanlış yazdı
İçeriği Görüntüle

CEVDET YILMAZ'IN ERDOĞAN'A SÖZLERİ

Edinilen kulis bilgilerine göre mahkemeden birkaç gün önce Erdoğan ile rutin görüşmeler devam etti. Bu görüşmelerde butlan davası da ele alındı.

Toplantıya katılanlar, davanın olası sonuçları konusunda genelde dengeci ve ortadan yorumlar yaptı.

Bazı isimler ise açık bir şekilde butlan sonucu çıkarsa ekonomik ve hukuki sonuçları bakımından endişelerini dile getirdi.

Toplantıda Erdoğan'ın yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın, bu tür davaların ciddi ekonomik sonuçları olacağını dile getirerek, "Cuma günü her şeyin toparlanmasına vesile olur, inşallah" sözlerini kullandığı aktarıldı. Yine Yılmaz'ın sürecin daha fazla uzatılmaması gerektiğini aktardığı ifade edildi.

Nefes'ten Nuray Babacan'ın bugünkü yazısından ilgili kısım şu şekilde:

Ankara’da çok hareketli bir hafta yaşandı. CHP kurultay davasının olası sonuçları konusunda kimse CHP’liler kadar merakta olamazdı ancak, iktidar partisindeki ilginç toplantılar ve görüşme trafiği de süreci anlamak açısından çok önemli.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yapılan görüşmeler, yasa ve anayasa değişikliği önerenleri, cuma günkü mahkeme kararını kastederek, “cuma günü toparlayacağız inşallah” diyen ekonomi yönetimi.

Saray’dan başlayalım. Erdoğan başkanlığında yapılan toplantılara katılanların, davanın yaratacağı sonuçlar konusunda genellikle dengeci ve ortadan yorumlar yaptığı aktarılıyor. Bazı isimlerin ise bunun hem hukuki hem ekonomik sonuçları konusunda daha açıktan endişelerini dile getirdiği anlatılıyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın bu tür davaların ciddi ekonomik sonuçları olacağını dile getirerek, “cuma günü her şeyin toparlanmasına vesile olur, inşallah” dediği belirtiliyor. Sürecin daha fazla uzatılmaması gerektiği belirtilirken, ekonomi en belirleyici unsur oluyor.