CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultayı'nın iptali ve yetkili kurullarının görevden uzaklaştırılması talebiyle açılan davanın ilk duruşması Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, YSK’ya yapılan başvuruların ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında kurultaya ilişkin devam eden soruşturmanın sorulması için 26 Mayıs'a ertelendi.

Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan CHP avukatı Çağlar Çağlayan, söz konusu davayı 'dedikodular üzerine açılmış ve hukuki dayanağı olmayan bir dava' olarak nitelendirdi. Çağlayan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

CHP’liler Meclis’te 'Free İmamoğlu' pankartı açınca AKP’liler rahatsız oldu
CHP’liler Meclis’te 'Free İmamoğlu' pankartı açınca AKP’liler rahatsız oldu
İçeriği Görüntüle

"Bugün son yapılan olağanüstü kurultayımız ve ondan önce yapılan olağan kurultayımızdan itibaren başlayan yargı eliyle hem Cumhuriyet Halk Partisi'ni hem Türkiye'yi dizayn etme çabasına dönük yargılamalardan bir yenisinin duruşmasını yaptık. Hem olağan kurultayımızın hem olağanüstü kurultayımızın hem de olağan kurultayımız öncesinde yapılan İstanbul İl Kongresi'nin iptali talebiyle açılmış, 4 davanın birleştiği bir süper davayı takip ettik. Duruşmada da birazdan söyleyeceğim üzere ortaya çıktı ki, davaların tümü dedikodular üzerine açılmış hiçbir hukuki gerekçesi olmayan hukuki kavram ve kurumların çarpıtılarak ifade edildiği davalardır."

'Cumhuriyet Halk Partisi'ni savunma' adı altında açılan bu davaların CHP'ye olduğu kadar Türk demokrasisinin ve Türk milletinin de zarar gördüğünü söyleyen Çağlayan, "Biz bugün duruşmada uzun uzun anayasadan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden, siyasi örgütlenme özgürlüğünden, siyasi parti kurma ve seçim yapma özgürlüğünden bahsettik. Davanın neden reddedilmesi gerektiğini söyledik. Dava dilekçesi ve devamındaki beyanlar o kadar anlamsız ki dosyayla ilgisi olmayan soruşturmaların başkalarıyla ilgili magazinsel soruşturmaların davada dosyasına kazandırılmak istendiğini gördük" dedi.

Çağlayan, 26 Mayıs'ta görülecek ikinci duruşmada davanın reddedileceğini düşündüklerini söyledi.

Son dönemde dosyaya giren soruşturmadaki bazı ifadelerin dava konusu ile ilgisi olamayacağını söyleyen Çağlayan "Hukukta her dava açıldığı dönemle alakalı sonuç doğurur. Davanın açıldığı dönemde herhangi bir iddia yokken delegelerin yalan ya da gerçek söylediği yönünde bir beyanda bulunma imkanım yok" diye konuştu.

İDDİALARIN KAMUOYUNDA TARTIŞILMASINA İZİN VERDİLER

CHP'ye kayyum atanacağı iddialarının daha önce de ortaya atıldığını söyleyen Çağlayan, bakanların ve dezenformasyonla mücadele merkezinin sadece dün bu iddiaları yalanlamasına dikkat çekti. Çağlayan, "Önceki benzer söylentilerde de aynı hukuki ve fiili durum varken bu açıklamaları yapmadılar ta ki düne kadar. Kamuoyunda bunların tartışılmasına, bu yalanların söylenmesine izin verdiler. Ama buna Cumhuriyet Halk Partisi'nin verdiği cevap çok önemli. Cumhuriyet Halk Partisi sandığa ve demokrasiye inanan bir parti. Bu söylentiler üzerine kendisi de tarif etmişti zaten sayın genel başkanımız. Çağrısını yaptık, kurultayı topladı delegeler geldi kendisine yeniden icazet verdiler. Yeni dönemde de devam etmesi yönünde. Önemli olan mesele şu kamu kuruluşlarının sürecin bir kısmında olaya açıklık getirip bir kısmında getirilmemesini de kamuoyuna, vicdanına bırakmak lazım" dedi.