"Sosyal medyada Atatürk paylaştığımdan bu yana başıma gelmeyen kalmadı" diyen Türkan Elçi, bazı kişiler tarafından telefonla aranarak “Artık adını Türkan Elçi değil, Türkan Saylan yap” denildiğini söyledi. Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, CHP'li Türkan Elçi’nin Atatürk paylaşımları nedeniyle hedef alındığını ifade etti:
"Çok ilginç bir şey söyledi bana. Dem Partilileri de uyarmak istiyorum. Bu kişiler kendilerindense eyvahlar olsun. Dedi ki Türkan Hoca, ben dedi sosyal medyada Atatürk paylaştığımdan bu yana başımdan gel başıma gelmeyen kalmadı."
"ADINI TÜRKAN SAYLAN YAP"
Elçi'nin anlattığına göre, bazı kişiler tarafından telefonla aranarak “Artık adını Türkan Elçi değil, Türkan Saylan yap” denildi. Saymaz, bu baskıları şöyle aktardı:
"Bazı kişiler, DEM Partili olduğunu anla bazı kişiler onu arayıp sen artık adını Türkan Elçi değil, değiştir, Türkan Saylan yap diye. Telefon açıyorlarmış. Hayır, bana Türkan Elçi anlattı. Yani ben DEM Partili de demiyorum yani. Eğer varsa böyle birileri arıyor, kendisine, sen soyadını değiştir, Elçi olan soyadını değiştir, Saylan yap, Türkan Saylan yap diye telefonlar geldiğini anlattı ki bu arada Tahir Elçi pek öldüğü ana kadar PKK'yı eleştiren ve ona mesafeli bir hukukçuydu.”
"TAHİR ELÇİ ÖLDÜĞÜ ANA KADAR PKK'YI ELEŞTİREN BİR HUKUKÇUYDU"
Saymaz, Tahir Elçi’nin hayatı boyunca terör örgütü PKK’ya mesafeli durduğunu ve hem HDP hem PKK çevreleri tarafından eleştirildiğini vurguladı:
"Tahir Elçi pek öldüğü ana kadar PKK'yı eleştiren ve ona mesafeli bir hukukçuydu. Kendisi karakteristik anlamda bir Dem Partili veya HDP'li de değildi. Hatta Ahmet Hakan'ın o bilinen programına kadar Dem Parti çevreleri tarafından eleştirilen biriydi. O programda bir olgudan yani PKK'ya sadece bu terör örgütüdür demek durumu ifade etmiyor şeklindeki bir olgusal açıklama nedeniyle hayatının son 45 günü öldürüldüğü ana kadar 45 günü çok yani trajik biçimde aktı. Hendek döneminde bazı kaymakamların politikalarını doğru bulduğunu açıkladığı için sertçe eleştirilen bir şahsiyetçiydi."
Saymaz, Türkan Elçi'nin de sosyal demokrat kimliğiyle CHP'de siyaset yaptığını, DEM Parti çizgisinden farklı düşündüğünü vurguladı:
"DEM PARTİYE MESAFELİ"
"Türkan Hanım da Dem Partiye mesafeli. Sosyal demokrat, CHP'de siyaset yapan bir insan. Hatta eşinin vefatının anma günü Diyarbakır'a gidiyor. Konuşma yaptıktan sonra oradaki işte Diyarbakır Barosu'ndan hatta Kadın Hakları Komitesi Komisyonundan mı ne bir kişi geliyor. Türkan Hanım'a ‘Neden konuşmanızda barış kelimesi geçmiyor?’ diyerek bir de üstten konuşmalar yapıyor. Türkan Hanım yani çok rahatsız olduğunu, tedirgin olduğunu bana anlattı."
Saymaz, Elçi’ye yapılan baskılara tepki gösterdi. Türkan Saylan'a yapılan suçlamaları hatırlatarak, yaşananları “şeref meselesi” olarak nitelendirdi:
"Hele hele o telefonla hani Atatürk paylaştığı Atatürkçü kimliği nedeniyle onun işte herhalde kendisini Dem Parti'ye yakınmış gösteren kişiler tarafından telefon açılıp derhal soyadını değiştir, Türkan Saylan yap demesi, Türkan Hanım için övgü konusudur. Bizler için şeref meselesidir.
Türkan Saylan'ın ömrü Kars'tan Ağrı'ya doktorlar doktorun gitmediği yol olmayan, iz olmayan köylerde çocuklara şefkatle el uzatarak geçti. Türkan Saylan'ın cenazesini Ağrılı, Doğu Beyazıtlı, Karslı hastalar kaldırdı. Siz ne zannediyorsunuz?
Türkan Saylan FETÖ, Fethullahçı kumpasa uğradığında ona yöneltilen suçlamalardan biri de Kürt çocuklara burs vermekti. Ve bu yüzden PKK'lı olmakla suçlanıyordu. Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Nasıl böyle bir cüreti bulabiliyorsunuz? Kimsiniz siz?"
Saymaz, Türkan Elçi'nin kendi kentinde bile tedirgin olduğunu söylediğini aktardı. Saymaz, “Dem Partililer, Türkan Hoca’yı dinlemeli” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Yani herkes onlar gibi düşünmek zorunda değil. Herkes onlar gibi dünyaya bakmak, Kürt sorununa ve onun çözümüne ilişkin onlar gibi konuşmak zorunda değil. Öcalan'ı onlar gibi görmek zorunda değil. Tahir Elçi de öyle biri değildi zaten bu arada.”