CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim çağrısıyla düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” temalı mitinglerinin 75'incisi bugün Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı. Kalabalık meydana sığmadı.
Kayseri mitingi...
Miting öncesi şehirde asılan afişler dün akşam zabıta ekiplerince toplatıldı. Özgür Özel afişlerin toplatılmasına sert çıktı ve, ilk seçimde afişleri toplayan AKP2nin kaybedeceğini, milleti meydana toplayan CHP'nin kazanacağını dile getirdi.
Özel, Kayseri mitinginde İBB soruşturması kapsamında ifade veren gizli tanık Ahmet Taşçı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçeyi paylaştı.

Ahmet Taşçı, dilekçesinde ifadelerinin gizli tanık ifadesi olarak dosyaya yansıdığını, anlattıklarının duyuma dayalı olduğu, doğrudan şahit olduğu ve tanık olduğu bir olay olmadığını, anlattıklarının ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu bilmediğini, vicdanının rahat olmadığını ifade etti
Özel, Erdoğan'a 'hodri meydan' diyerek 2026 Mart ayı için erken seçim çağrısı yaptı. "Neden korkuyorsun, sandığı getir" diye seslendi.
13:15 CHP LİDERİ ÖZEL KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Özel'in miting alanında yaptığı konuşma şöyle...
Bugün aralık ayının ortasındayız. Kayseri'de öyle kolay kolay dolmayacak bir meydandayız. Dediler ki CHP o meydanı dolduramaz. Bu kara kışta bu iş olmaz dediler. Dedim niye, dediler ki Kayseri AKP'nin kalesidir. Bunu diyenler bu meydanı görsünler. Artık o kale siyaseti bitmiştir. Kayseri kimsenin kalesi değildir. Kayseri milletin kalesidir.
Biz siyasi parti mitingi yapmaya değil, Kayseri'nin vicdanına sığınmaya, hak, hukuk, adalet demeye, biz bu meydana hem seçildikleri halde bu milletin helal oylarıyla sandıktan çıktıkları halde bugün zindanlarda tutulan onları seçen 27 milyon insanın iradesinin de hapsedildiği, yıllarca çalışıp emek verip, emekli olup perişan edilenlerin, emeği sömürülenlerin, milletin efendisiyken kredi faizi altında ezilen çiftçilerin ve millet bu haldeyken perişan olan esnafın da sesini duyurmaya; miting yapmaya değil eylem yapmaya geldik.

"MECLİS BUNDAN SONRA SOKAKTADIR, MEYDANDADIR"
Öncelikle şunu söyleyelim bugün cumartesi ama Meclis açık. Orada bütçe görüşmeleri yapılıyor. Bütçe görüşmeleri için ilk gün ben de oradaydım. İlk günden 2 nokta 7 trilyon açık veren. 16 bin 800 lira sefalet maaşı veren, emekliyi görmeyen, 22 bin lira asgari ücretle açlık sınırının altında emekçiyi ezen onun sesini duymayan, ne çiftçiyi ne esnafı, ne gençleri görmeyen duymayan bir bütçe getirmişler. Milletin bütçe hakkını elinden alıp bir avuç zengine bütçe yapmaya, onların vergilerini affetmeye, onlara teşvik vermeye ama milleti görmemeye ant içmiş bir bütçe var. O gün dedim ki eğer bu bütçe böyleyse, milleti görmüyor, sokağı duymuyorsa ve insanların beklentilerini karşılamıyorsa, yani millet Meclis'te değilse Meclis bundan sonra sokaktadır, meydandadır.
Bu şehirde, 35 yıldır maalesef seçimleri kazanamadık. Ama hiçbir zaman Kayseri'ye kızmadık, kusuru Kayseri'de aramadık. Bundan sonra da aramayız. Kayseri'nin iradesini yok sayıp, darbe yapmaya kalkmadık. Eksiği kusuru kendimizde gördük. 2019 yılında Kayseri'nin hiçbir ilçesinde bir tek belediyemiz yokken son seçimlerde belediye sayımızı 4'e çıkardık. Göreceksiniz yapılacak ilk seçimden sonra Ankara'nın, İstanbul'un yüzünü güldüren, nüfusun yüzde 65'ine güzel eşit hakça hizmeti götüren belediyecilik anlayışımız, ilk seçimle birlikte ülkede iktidar olacak. Kardeşliği eşitliği zenginliği birileri gibi tavana değil tabana yayacağız. Biz vergiyi tavana refahı tabana değil, biz vergiyi tabana refahı tavana yayacağız.

"KEPÇEYLE VERGİ TOPLAYANLAR HİZMETTE ÇAY KAŞIĞI İLE VERİYORLAR"
İstikbali göklerde arayanların şehrindeyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla cumhuriyetin ilk yıllarında uçak fabrikasını kuran, uçak üreten, ihraç eden bir şehirdeyiz. Tayyip Bey geçenlerde gençlere 'Bizden önce toplu iğne yoktu diyor. Buradan sesleniyorum. Toplu iğne fabrikasının temeli CHP iktidarında atıldı, 1950'de kurdelasını rahmetli Adnan Menderes kesti. Bu şehirde bırakın toplu iğneyi Gazi'nin talimatıyla cumhuriyetin üçüncü yılında uçak fabrikası kuruldu. Burası hayırseverliğin, sanayinin, ihracatın başkentidir. Bu şehrin ağır sorunları var. Kayseri'den yıllarca oy alanlar hizmete gelince Kayseri'yi unuttular.
Kayseri'den kepçeyle vergi toplayanlar hizmette çay kaşığı ile veriyorlar. Kayseri'de yıllardır beklenen otoyol bağlantısı, hızlı tren hattı olmadı. Bu şehirde inanması güç ama 40 bin işsiz var. 60 bin hane yardıma muhtaç yaşıyor. Tarım arazilerinin yüzde 16'sı ipotek altında. Bu sene borcunu ödeyemeyen çiftçinin malı bankaların eline geçecek. 2025'te Kayseri'de Kayseri gibi yerde 1300 esnaf iflas etmiş durumda. Sayın Erdoğan seçimlere birkaç gün kala gelip de Kayseri'de esnaflara söz verdi. 7200 güne indireceğiz emekliliği, halen daha iyileştirme yapmadılar. Yıllardır esnafa verilen sözler tutulmuyor. Uçağımız Azerbaycan dönüşünde 20 evladımızı şehit verdik. Bunlardan 10 evladımız Kayseri'de ana jet üssünde çalışan evlatlarımızdı. Bir kez daha orayı ziyaret ettiğimizde ne büyük millet, ne güzel ordu, pırıl pırıl askerler olduğunu bir kez daha gördük. Kayserimizin, milletimizin başı sağ olsun. Allah bir daha bize böyle büyük acıları yaşatmasın. Kayseri'den bütün Türkiye'nin şehitlerimizle gösterdiği dayanışma duygularına hep birlikte iştirak ediyoruz. TSK'yı, kahraman askerlerimizi coşkuyla alkışlıyoruz. Allah onlardan razı olsun.
"KRONİK HALE GELEN EKONOMİK KRİZ YAŞIYORUZ"
2018'den beri kronik hale gelen ekonomik kriz yaşıyoruz. İktidar partisi bu şehirde çok oy aldı, çok güçlü. Şimdi onları sokakta görüyor musunuz, geliyorlar mı, pazara çıkıyorlar mı, esnaf geziyorlar mı? Gelemezler yüzümüze bakacak halleri kalmadı. Gelemezler çünkü yüzümüze bakacak halleri kalmadı. Sıcak salonlarda oturup kendi atadıklarına kendilerini alkışlatıyorlar. Ekonomide kötüyüz ama dünya kötü diyorlar. Buna kimse inanmasın. Meclis'te teker teker saydık. Türkiye yüksek enflasyonda Avrupa birincisi, gıda enflasyonunda Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü. Dünyada gıdanın enflasyonun en yüksek olduğu üçüncü ülke. İşsizlikte Avrupa birinci, yüksek faizde de. Dünyanın en yüksek ikinci faizi bu ülkede. Dünya enflasyon sorununu çözdü. Kırmızı etin dünya ortalaması 7 dolar, Türkiye'de kırmızı et 21 dolar. Kayseri bu hesapları en iyi yapabilen ildir.

ASGARİ ÜCRET ÇAĞRISI
Almanya'da Hans 2100 Euro, Hasan'ın 440 Euro. Asgari ücret AKP'den önce 7 çeyrek altın alıyordu. Şimdi iki çeyrek altın alıyor. En düşük emekli maaşı AKP öncesi 8 çeyrek altın alıyordu, şu anda 1.5 çeyrek altın alıyor. Yıllarca elleri nasır tutan emeklilerin süründürenlere yazıklar olsun. Asgari ücrete zam yapılacak, işverene elinizi korkak alıştırmayın, kefenin cebi yok diyor. Yaptığı büyük sahtekarlıktır. İşverene prim desteği verilmeli. Asgari ücret 27-28 bin lira değil 39 bin lira olmalı. Devlet asgari ücretlinin arkasından çekilip onu patronun vicdanına bırakamaz. Madem kaynak bulmuyorsunuz bu zulüm dönemi son bulmalı. Gelecek ilk sandıkta bakan evlatlarının dönemi bitecek vatan evlatlarının dönemi başlayacak.
"GÜLŞAH'A DUALARINIZI EKSİK ETMEYİN"
Kaleye bakınca Ferdi Zeyrek kardeşimin resmini asmışsınız hepinize çok teşekkür ediyorum. Aklımız kulağımız Manisa'da Gülşah Durubay'da. Gülşah Durubay'a dualarınızı eksik etmeyin.
"SESİNİ YÜKSELTEN REJİMİN SOĞUK YÜZÜYLE TANIŞIYOR"
Sesini yükselten kim olursa olsun bu rejimin soğuk yüzüyle tanışıyor. Bu ülkede gazeteciler, gençler, belediye başkanları, bürokratlar, akademisyenler hapiste. Eninde sonunda o sandık gelecek. Gençlerimizin de, Fatih Altaylı'nın da, Ekrem Başkanı'nda, içeride haksız yere tutulan herkesin hesabını bu millet soracak. Eskiden bir kilo buğday satınca bir litre mazot satılıyordu. Şimdi 6 kilo buğday satıyorsun bir kilo mazot alıyorsun. Ekip diken zararda.

AKBİL DAVASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Bakın, Ekrem İmamoğlu bugün neredeyse 9 aydır hapiste. Ekrem Başkan'ın suçu, Ekrem Başkan'ın suçu, tek suçu Recep Tayyip Erdoğan'ı yenmektir. Onu Beylikdüzü'nde yendiği için, 31 Mart 2023'te yendiği için, mazbatası iptal edilince 24 Haziran 2023'te bir daha yendiği için 5 yıl boyunca bütün engellemelere rağmen bu sefer 1.150.000 farkla yendiği için Tayyip Erdoğan'ın hedefindedir. 19 Mart tarihi AK Parti'nin kara düzeninin artık demokrasi treninden indiği, artık kendi seçilip geldiğinde milli irade diye baş tacı ettiği ama şimdi küçük gördüğü milli iradeye karşı giriştiği bir darbe girişimidir. Bugün açıkça söyleyelim Kayserililer kim istiyorsa onlar o yönetiyor, o yönetmelidir. Kayseri'nin Büyükşehir Belediye Başkanı'na da Melikgazi ve diğer metropol belediye başkanlarına da oyu Kayserili vermiştir. Bu ilçeyi, bu büyük şehri yönetmek onların hakkıdır.
Yarın iktidar başka partide olsa gelse Kayseri Büyükşehir'e ispatsız, kanıtsız ve çağırsan gelir, sabah evini basarak çocuğunu, çocuğunu ağlatarak, eşini perişan ederek operasyon yapsalar bunun karşısında ilk ben dururum. Çağırırsın, ifadesini verir. Yargılarsın tutuksuz, kanıtlarını koyarsın, suç varsa ispatlanır, adalet yerini bulur. Ama kendisi Recep Tayyip Erdoğan tüm bu suçlardan İBB Başkanıyken suçlanmış ve yargılanmışken bakın açıkça hatırlatayım. Rüşvetten, irtikaptan, ihaleye fesat karıştırmaktan, terör örgütlerine maddi yardım yapmaktan Tayyip Erdoğan'ı suçladılar. Yargıladılar. Hatta yargılamalar tamamlanmadan iktidar oldular. Akbil davası daha duruyordu. 2 sene önce el çabukluğu marifet bir işler karıştırmışlar. Ama Kayseri'den hem de CHP'lilere değil AK Partililere hatırlatarak soruyorum. Tayyip Bey bir gün sabah evine polis geldi mi? Bir gün alıp da Vatan Emniyeti'ne götürüldü mü? İki kolunda iki polis, fotoğraflar çekildi mi? Ailesi, evlatlarına zulmedildi mi? Cezaevine konup bir gün tutuklu yargılandı mı? Okuduğu bir şiirden ceza aldı 3 ay ki keşke almasaydı. Cezaevine telefonla çağırdılar. Davul zurnayla uğurladılar. Miting yaparak gitti. İçeride şiir kasetleri çekti. Dışarıya kahramanca çıktı. Parti kurdu, her şeyi yaptı. 3 ay 3 ay. Onun mağduriyetini 30 yıldır dinliyoruz. Ekrem Başkan'ın kesinleşmiş cezasını bırak, görülmüş mahkemesi yok. Daha dün yıllardır aylardır beklediğimiz iddianame 2 hafta sonra kabullenildi.
"BİR KELİME EKSİK KONUŞMAYIZ, 1 SANTİM EĞİLMEYİZ"
Dün tensip zaptı çıktı. 102 tutuklu var. Normalde herbirisinin aynı Tayyip Bey gibi tutuksuz yargılanması lazımken, bu 102 kişinin 102'sinin de tutuklu yargılanmasına karar verdiler. Bakın içinde 2 yılla 4 yılla 6 yılla yargılananlar var. Cezalarının yatarı yattıklarına çoktan yetiyor. Direkt serbest bırakılmaları lazım. Oradan makam arabalarının günahsız şoförleri var. Sırf babasını konuşturmak, başkalarına iftira attırabilmek için tutulan hasta çocuklar var. Evladıyla tehdit edilen anneler, yaşlı annesiyle tahdit edilen evlatlar var. Tensiple 102 kişinin tutuklu olduğu davada 9 ay sonra tensiple 102'sinin de tutukluluğuna devam et demek, ben düşman hukuku uyguluyorum demek. Ben bunları insan değil düşman görüyorum demek. Benim vicdanım yok, benim gözüm döndü demek. Buradan sarayın yargı kolları başkanına da ona bu talimatları verenlere de söylüyorum ki; sen her şeyi göze aldıysan ben de her şeyi göze aldım. Hodri meydan. Sanıyorlar ki susacağız. Sanıyorlar ki pısacağız, geri çekileceğiz. Ben açıkça söylüyorum. Hiçbirimiz bir adım geri atmayız. Bir kelime eksik konuşmayız. 1 santim eğilmeyiz. Çünkü biliriz ki eğer biz bir kelime eksik konuşursak bu milleti ebediyen susturacaklar. Biz bir adım geriye atarsak bu milleti 100 yıl geri götürecekler ve biz 1 santim eğilirsek bu milleti diz çöktürecekler. Bu millete diz çöktürtmeyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 100 yıl önce yaptığı gibi kuşatmayı kıracağız. İşgali püskürteceğiz. Bu millet için biz kazanacağız. Biz kazanacağız, biz kazanacağız.
"BİRBİRLERİNİN YÜZÜNE BAKAMAYACAKLAR"
269 gündür arkadaşlarımız tutuklu ailelerine zulmediliyor. Kayseri elbette her kanalı izleyen var ama TRT'de izliyor. A Haber'de izliyor. TGRT'de izliyor, yandaş kanalları da izliyor. Neredeyse 9 aydır. Ne gördünüz Kayseri, ne gördü televizyonlarda? 560 milyar yolsuzluk dediler. 560.000 lirasını, 560 lirasını ispatlayamadılar. 1200 cep telefonu dediler. Bunları İBB aldı, CHP'lilere dayıttı dediler. İddianameye bile koyamadılar. Yalan olduğunu itiraf ettiler. Parkenin altından 2 milyon euro çıktı dediler. İddianamede yok. E bazen yalan atılır dediler. Arkadaşlarımızın adını vererek gizli toplantılar var. Video kayıtları var. Çanta çanta paralar var dediler. Videoda yalan çıktı, haber de yalan çıktı. Çantalarda para taşıdı dediler. İddianamede o çantalardan çember çıktı. Ekrem İmamoğlu'nun lüks arabaları dediler. MHP'li başka bir milletvekilinin çıktı. Yaz boyunca bu kadar yalandan hiçbiri ispatlanmıyorsa soruyorum Kayseri'ye bu kul hakkı değil de nedir? Bu kadar iftira sadece Cumhurbaşkanı'nın adaylığına engel olmak içinse bu kul hakkı yemek değil de nedir? Sadece bir seçim için bu kadar haksızlık, bu kadar iftira yapılır mı? Ama buradan bir kez daha söylüyorum. Tayyip Erdoğan ne demişti bundan 270 gün önce. liraya ihtiyaç var. Bir ay sonra insan içine çıkamayacaklar. Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Kendi ailelerinin bile gözüne bakamayacaklar demişti. İşte buradayım. Kayseri'deyim. Dolmaz denen meydanı doldurdum. İnsan içindeyim, Kayseri'nin bağırındayım. Bakıyorum Kayserilerin yüzüne. Birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Ve diyorum ki Tayyip Erdoğan, ben senin gözünün içine bakarak söylüyorum. Ve diyorum ki biz arkadaşlarımıza, Cumhurbaşkanı adayımıza, Ekrem başkanımıza güveniyoruz. Eğer sen de savcına güveniyorsan canlı yayına gelin. Duruşmaları canlı verin. İftirayı da görelim. Cevabını da millet duysun. Hodri meydan! Sayın Bahçeli'nin kabul ettiği canlı yayına münasip olur diyen Erdoğan'a sesleniyorum. Ne oldu ahtapot dedin kafası koptu. Ahtapot dedin kolları boştu. Ne oldu? Dedin ki her türlü kanıt hazır hepsinin içi boştu. Şimdi buradan İddianameden memnun olmayan Erdoğan'a söylüyorum. Ya o ahtapotlar çetesini dağıtacaksın ya da bu millet hesabını sandıkta sorunca şaşırmayacaksın. Dün dün anlattım. Bir televizyon kanalında buradan tekrar edeyim.
"ADALETTE GİZLİ TANIK DEĞİŞİR Mİ?
19 Mart'ta hem Ekrem Başkana hem arkadaşlarımıza meşe diye, meşe diye bir gizli tanığın yani adı gizli unvanı meşe verdiği ifadelerle sorular sordular ve tutukladılar. Dedik olmaz sadece gizli tanıkla olmaz. Onun dediğini başka yerden ispatla. İspatlayacağız dedi asla bir ispat bulamadılar. İddianame çıktı meşe yok. Yerine İlke gelmiş. Ya kardeşim tiyatro oyununda oyuncu değişir. Televizyon dizisinde oyuncu değişir. Futbol maçında biri iyi oynamaz yerine oyuncu değişir. Adalette tanıklıkta gizli tanık değişir mi? Meşe delirdi. Tut ki meşe öldü. Meşe öldü. E meşe öldüyse gizli tanık ölmüştür. Meşe öldü yerine ilkeyi buldum. Ya gözümle gördüm dediğini satır satır yazıp söylediğini birisi vazgeçip gitmiş. Yerine o görmedi bu gördü. Tanıklıkta oyuncu değişikliği olur mu? Şimdi dün akşam gördük ki meşenin yerine koyduğu ilke açıklama yapmış. Demiş ki ben bütün tanıklıklarımdan vazgeçiyorum. Benim hakkımdaki tedbirleri kaldırın. Ben bu işte yokum. Bununla ilgili açıklamayı yaptık. Meşeden sonra ilkede satır satır aynı yalanları attırdıkları, iftira ettirdikleri ilkede bu işten vazgeçmiş. Şimdi duruşma için 9 Mart'a gün veriyorlar. Arkadaşlarımızın hepsine 3 ay daha tutuklu kalacaksın diyorlar. Ve işin kötüsü eskiden yargılamalar uzun sürüyor, yıllar sürüyordu. Bu iş aylar içinde bitecek. Yargılamaya başlarken yargılayan yargılama süresini belirtecek demişlerdi. Dün tensip zaptı yayınlandı. Yargılama süresi için ne diyor biliyor musunuz? 12 buçuk yıl. 12 buçuk yıl. Bu ne demek? Bu şu demek. Evet elimde kanıtım yok. Evet mahkeme bittiğinde beraat edecek. Evet ben ispatlayamayacağım ama ben majestelerinin ben beyefendinin savcısıyım. O yüzden ağırdan alacağım 12 buçuk yıl bu işi sürdüreceğim. 12 buçuk yılda kim öle kim kala. Benim marifetimle bu rejimin iktidarını sürdüreceğim. Ben bunların Cumhurbaşkanı adayını içeriden çıkarmayacağım.
Bakın AK Parti'nin kadın kolları var. Eyvallah yarışırız. Gençlik kolları var. Ak gençlik diyorlar. Çıksınlar bizim gençlerin karşısına yarışırız. Ana kademesi var yarışırız ama devletin savcısından yargı kolları başkanı yapmak yargının gücüyle elindeki polis, jandarma, istihbarat gücüyle hapse koyup infaz koruma memurunun emeğiyle bir ülkenin geleceği ile oynayamazsın. İşte o zaman karşında Kayseri'yi bulacaksın. Bu milleti bulacaksın. Buna papuç bırakmayacağız. Değerli Kayserililer şimdi buradan bütün Türkiye'ye yeni bir bilgi bunların nasıl döküldüğünün ispatı. Hani ilk başta 3 gizli tanıkla çıktılar. Meşe patladı İlke geldi. İlke vazgeçti. 10 12 tane gizli tanık daha dizmiştiler. Bakın o gizli tanıklardan Ahmet Taşçı aynen şöyle söylüyor. Dilekçe verdi. Yeni verdi. Beyanda bulunmamı savcılık istedi. Ama ben gördüklerimi duyduklarımı gördüklerimi değil piyasadan duyduklarımı anlattım. Vicdanım hiç rahat değil. İfadelerimle birilerini tutuklamışlar. Kimsenin hakkına girmek istemem. Anlattıklarımı da yalan yanlış yazmışlar. Basına servis etmişler. Pişmanım gizli tanıklıktan çekiliyorum. İşte size AK Parti'nin yargısı. Meşenin durumu ortada. İlkenin durumu ortada. Kendi kendine ilan etmiş gizli tanık yaptıkları Ahmet Taşçı'nın durumu ortada. Bunun için biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak alnımız açık, başımız dik TRT'den bir kanaldan sabit isteyen bütün kanallardan canlı yayını istiyoruz.
"İLK KEZ KAYSERİ MEYDANI'NDA 25.1 MİLYON İMZA!"
Şimdi bu işler ilk başladığında 9 ay önce hatırlıyor musunuz? Ramazan Bayramı'nın ilk günü sabahı Trabzon'a gitmiştim. Ekrem Başkanların köyüne varmıştım. Bayram namazından sonra kapı önüne çıkmıştım. Köyün en yaşlılarından başlayarak bir imza kampanyası başlatmıştım. Hatırlıyor musunuz? Evet. Orada ne diyorduk. Ey Erdoğan! Ey Erdoğan! Adayımı bırak. Sandığı getir. Adayımı yanımda. Sandığı önümde istiyorum. Siz bu imzayı attınız mı? Türkiye'de 81 ilde 973 ilçede bütün sizlerin emekleriyle gönüllülerimizin emekleriyle adayın serbest bırakılmasını erken seçim isteyen istediğini söyleyenlerin imzalarını 9 ay boyunca topladık. Geçen hafta kurultaydaydı. İlk kez Kayseri Meydanı'nda 25.1 milyon imza! Türkiye'de dünya siyasi tarihinin en büyük imza kampanyasına yüreğini koyanlara bir alkış!
CHP LİDERİ ÖZEL ALANA TIR'LA GİRİŞ YAPTI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, miting alanına TIR'la giriş yaptı. TIR'ın içinde İmamoğlu için imzalanan 25 milyon imza var.
CHP lideri Özgür Özel, CHP'nin Kayseri mitingine Ekrem İmamoğlu için toplanan 25,1 milyon imzayı taşıyan TIR'la geldi. pic.twitter.com/QtnqjzlOF8
— Baba Ocağı (@babaocagicom) December 13, 2025
13.05 CHP KAYSERİ İL BAŞKANI ÖZER, İMAMOĞLU'NUN MEKTUBUNU OKUDU
CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, İmamoğlu'nun mektubunu okumadan önce yaptığı konuşmada, "Bizler bugün bu kara düzenle mücadele Erciyes gibi başı dik şekilde cesur adımlarla yoluna devam eden, umudu büyüterek milyonları birleştiren, memleketin vicdanının sesiyiz. Genel Başkanımız Özgür Özel'in yanında olduğumuzu Kayseri olarak bir kez daha gösteriyoruz. İnanıyoruz ki birlikte başaracağız.
Kayseri'de de gördük ki artık kale siyaseti bitmiştir. Ceketimi asarım Ankara'nın yolunu tutarım diyenlerin devri artık bitmiştir. Yıllardır aynı sözlerle vatandaşın karşısına çıkan, halka değil kendine çalışanların son kullanma tarihi artık gelmiştir." dedi.
Ümit Özer, İmamoğlu'nun mektubunu okudu:
"Kayseri'nin gönlü zengin vicdanı hür insanları. Benim güzel vatandaşlarım. Değerli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, kıymetli çocuklar. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Her birinize özlem ve hasretle sarılıyorum, hoş geldiniz.
Dünyanın en zengin, en mutlu, en özgür ülkelerinden biri olmak için her şeye sahibiz ama yetmiyor. Çünkü adalet yoksa bolluk ve bereket de olmaz. Huzur ve mutluluk da gelmez. Vicdanını enerjisini liyakatli kadrolarını kaybetmiş bu iktidar, artık hizmet ve icraat değil sadece adaletsizlik üretiyor. Elini attığı her alanda her işte birilerini haksız yere koruyup kolluyor. Milleti mağdur ediyor. Birilerinin zenginliğine zenginlik katıyor. Milletin derdine dert katıyor. Her alanda adaletsizlik üreten bu iktidar mahkemelerin adalet dağıtmasına da izin vermiyor. Yargılanmakta olduğum 9 davanın 9'unda da hakimler başka mahkemelere başka şehirlere sürgün edildiler.
Hukuku ayaklar altına alan iktidar, hakimler, savcılar kendilerini güvencede hissetmesin. Mahkemeler iktidarın elinde olsunlar diye şerefli yargı mensuplarına da yapmadıklarını bırakmıyor. Bir avuç koltuk bağımlısı hukuk devletinin değil, iktidarın hukukunun iktidarın kurumlarının hakim olduğu milli iradenin hiçe sayıldığı, bir tek adam düzeninin, ayakta tutabilmek için her türlü kötülüğü yapıyorlar. Bu yolda kendilerine engel olarak gördükleri herkesi zorbalıkla, kumpasla boyun eğdirmeye çalışıyorlar."




