CHP'nin İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart tarihinde tutuklanmasıyla başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinde adres bu kez İmamoğlu'nun tutuklu bulunduğu Silivri.
Ekrem İmamoğlu'nun da Atatürk Meydanı’nda gerçekleştirilen buluşmayı cezaevinden izlediği bildirildi.
Silivri'de İmamoğlu'nun yanı sıra Esenyurt, Beşiktaş, Beylikdüzü, Şişli, Beykoz belediye başkanları ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın bu ilçedeki Marmara Cezaevi'nde yatması, mitingi sembolik bir anlam katıyor.
Mitingde, İmamoğlu protestolarında gözaltına alınıp tutuklanan 18 yaşındaki Yiğitcan Kaplan'ın babası da konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik mitingde şunları söyledi:
"19 Mart’tan bu yana 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingleri düzenliyoruz. Bugünkü mitingimizin teması 'adalet ve özgürlük'. Bu temayla Silivri‘deyiz ve Silivri zindanına en yakın noktadayız. Bundan önce dört değişik noktada İstanbul’da çarşamba mitingleri düzenledik. Anadolu’da genel başkanımız mitingler düzenliyor. Ancak ilk defa Silivri’ye cumhurbaşkan adayımız Ekrem İmamoğlu‘na Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu‘na, belediye başkanlarımıza, öğrencilere ve tüm siyasi tutsaklara yakın bir mesafedeyiz.
Şu anda otobüsün üzerinde tutuklu öğrencilerden bir tanesinin annesi bir konuşma yapıyor. Biraz sonra bir genç arkadaşımız bir öğrenci arkadaşımız Can Atalay’ın mektubunu okuyacak burada. Can Atalay’ın mektubu okunacak biraz sonra burada çünkü biliyorsunuz Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararı var. Hukuksuz bir biçimde milletvekiliği iptal edildi ve şu anda seçilmiş milletvekili Silivri zindanında.
Ekrem Başkanımızın mesajını paylaşacağız, mektubunu okuyacağız ve sayın Genel Başkanımız kürsüye çıkacak. Buradan Silivri Atatürk Meydanı'ndan bütün ülkemize yurdumuza seslenecek. Buradan Silivri zindanındaki tüm tutsaklara adalet ve özgürlük talebimizi dile getireceğiz. Erken seçim talebimizi dile getireceğiz. Silivri Meydanı’nda tabi bu arada çok büyük bir coşku var. Burası Atatürk Meydanı büyük bir alan ama halen ana yoldan karayolu üzerinden buraya yürüyerek gelmeye çalışan insanlar var. Çok coşkulu bir biçimde buradan Ekrem Başkana ve bütün siyasi tutacaklara selam göndereceğiz."
DİLEK İMAMOĞLU: "BU GÜNLERİN BİTMESİ YAKINDIR"Silivri’deki tarihi buluşmaya katılan İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Silivri, son yıllarda ülkemizde yaşanan haksızlığın, hukuksuzluğun bir simgesi haline geldi. ‘Silivri soğuktur’ sözü, demokrasi mücadelesi veren herkesin üzerine kurulan baskının bir ifadesi oldu. Silivri zindanları, bu ülkenin demokrat, dürüst, haksızlık karşısında susmayan insanların adresi oldu. Silivri, gözü yaşlı annelerin, sevdikleriyle kavuşmayı bekleyen eşlerin, annelerinin, babalarının hasretini çeken çocukların ziyaret merkezi oldu. Ama bugünlerin bitmesi yakındır. Bu ülkeyi demokrasinin ışığıyla, eşit, adil ve aydınlık yarınlara taşıyacak umut, inanıyorum ki Silivri'nin simgeleştiği demokrasi mücadelesinde olacaktır. Selam olsun haksızca, hukuksuzca tutsak edilenlere. Büyük bir demokrasi mücadelesi verenlere selam olsun. Dayanışmanın gücüyle Silivri'dekilerin gönlünü ısıtanlara selam olsun. Selam olsun haktan, hukuktan, adaletten yana olanlara. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, güzel günler çok yakında. Kalın sağlıcakla. Hepinizi çok seviyorum.”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşmalarından satır başları şu şekilde:
"Size söz veriyorum, Ekrem Başkan'ın Cumhurbaşkanlığında, Silivri'yi özgürlükler ve demokrasi müzesi yapacağız.
"Bugün bu toplantıda güzellikleri konuşmak isterdik. Ne yazık ki internete Silivri yazıldığında bu ilçenin güzellikleri değil, hukuksuzluğa bayraktarlık yapan bir cezaevi ismi ile anılıyor. Adı değişti, Silivri bu yükten kurtulamadı. Ama size söz veriyoruz, CHP iktidarında, Ekrem başkanın Cumhurbaşkanlığında Silivri'yi özgürlükler ve demokrasi müzesi yapacağız. Hep birlikte gezeceğiz, diyeceğiz ki Ekrem İmamoğlu, Resul Emre Şahan, Mustafa Balbay burada yattı. Bu Tayyip Erdoğan Türkiye'nin Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'u terör örgütü yöneticisi yapmıştı, burada yatırmıştı diyeceğiz.
"ZEKERİYA ÖZ DİYE BİR SAVCI VARDI"2008 ve 2011'de Silivri'de bu ülkenin şerefli askerlerine, vatanseverlerine, aydınlarına, gazetecilerine FETÖ kumpasları kurdular. Dönemin başbakanı o zaman kendisini o davaların savcısı ilan etmişti. Askerler tutsak edilmiş, gazeteciler süründürülmüş, tüm aydınlar susturulmaya çalışılmıştı. Tüm bu hukuksuzluklar yapılırken, dönemin başbakanının zırhlı araç verdiği, 'arkasında ben varım' dediği, dönüp dolaşıp 'ben bu davanın savcısıyım' deyip arka çıktığı Zekeriya Öz diye bir savcı vardı.
"BİR SIÇAN GİBİ TÜRKİYE’Yİ İLK TERK EDENLERDEN BİRİSİ O KUDRETLİ ZEKERİYA ÖZ OLMUŞTU"O gün, o beyfendinin havasından yanına yaklaşılmıyordu. Kibirliydi, kendince güçlüydü ve kimi isterse alıyor, en dokunulmaza dokunuyor, onları sözde itibarsızlaştırıyor, Tayyip Erdoğan'ın siyasette önünü açıyor, etrafında temizlik yapıyordu. Gün geldi, 15 Temmuz darbesinde o Tayyip Erdoğan’ın ne istediyse verdikleri, etle tırnak oldukları, altlarına verilen tanklarla milleti ezmeye, kaldırdıkları uçaklarla Meclis’i bombalamaya kalktıklarında, adeta bir sıçan gibi Türkiye’yi ilk terk edenlerden birisi o kudretli Zekeriya Öz olmuştu."