CHP lideri Özgür Özel Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'li belediye başkanlarını ziyaret etti. Özel, ziyaret sonrasında açıklamalar bulundu.
İşte o açıklamalar...
Özgür Özel'den Akın Gürlek'e kritik sorular yöneltti.
Özel, "Hayatımda ilk kez duyduğum soğuk cüzdan lafını sen nereden duydun onu merak ediyorum. Gizli tanığa Hollanda plakası vermişsin, Hollanda merakını çok merak ediyorum. Bir para varsa denizde yüzüyordur tespitini nereden ilham aldığını çok merak ediyorum. Bunu da ben sabırla bekleyeceğim." ifadelerini kullandı.
CHP'ye açılan kurultay davasıyla ilgili Özel, "Duruşmanın muhatabı sayın mahkeme... Sonuç odaklı değil süreç odaklı bir iş yürütülüyor. Bu işlerden bir sonuç çıkmaz. Mikroba neden mikropluk yapıyorsun diye sorulmaz. Onun işi o mikropluk yapmak." dedi.
Özel, iddianameyi “iftiraname” olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı:
“İddianamenin içinde bugüne kadar söylenen, atılan bütün iftiraların ne kadar boş olduğunun ortaya çıkacağı konusundaydı.”
İddianamede rüşvet suçundan bahsediliyor. Parayı verdim diyen bir kişi var mı? Parayı kim vermiş? Parayı aldım diyen var mı? Yok.
Bula bula bir tane lüks yat resmi var. O da balayında çekilmiş. Tek kanıt bu. Yatın sahibi ‘yat benim’ diyor. Rıza Akpolat ‘yat benim değil’ diyor. Ortada ne para var ne suç.”
İBB’ye yönelik hazırlanan iddianamenin neden hâlâ yazılamadığına dair soruya Özel şöyle yanıt verdi:
“Kazıyor kazıyor bir şey bulamıyor. Taşa geldi. Artık ateş çıkıyor. Çaresizce başka tarafları kazımaya başladı. Eylül başında yazılacak denilen iddianame ekim sonuna kaldı, hâlâ ortada yok.”
Beşiktaş iddianamesi bomboştu. Şimdi İBB iddianamesi için her savcı ayrı şirket üzerinden yazsın tartışması var. Çünkü çelişkili, birbirini tutmayan, ispatlayamayan ifadelerle dolu."
"NE KOLLLAR KAFAYA, NE KAFA AYAĞA BAĞLANIYOR"
Özel, operasyonların asıl hedefinin İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olduğunu savundu:
“Bu arkadaşlarımızı siyaseten aldın içeriye. Çünkü Cumhurbaşkanı adayı olmasın Ekrem İmamoğlu istiyorsun. Oraya bir suç örgütü yaptın.
Ahtapot dedin, kollar dedin, kafa dedin. O günden beri ahtapot da diyemiyorsunuz. Şimdi ne kollar kafaya bağlanıyor, ne kafanı ayağa bağlanıyor. Perişan haldesiniz.”
İddianamelerin siyasi amaçla hazırlandığını ve basın üzerinden algı oluşturulmaya çalışıldığını savunan Özel, şu sözleri kaydetti:
“Olguyla bir şey halledemeyen başsavcı, algı operasyonuna kalkıyorsa elinin boş, dosyanın bomboş iddianamenin bomboş olduğunun itirafıdır bu yaptığı iş.
Yandaş medya, AK Partili belediyelere ait dosyaların akıbetinin sorulmasını bile ‘bakın oraya da bakıyorlar’ diye haberleştiriyor. Oysa o dosyalar çok önceden ayıklanmış.”
"ÖZER CEZA ALSA 3 AY ALACAKLI ÇIKACAK"
Özel, CHP'li belediye başkanlarının ihaleler nedeniyle tutuklu yargılanırken, benzer iddiaların bulunduğu AKP'lilerin serbest bırakıldığını vurguladı:
“Ahmet Özer 9 aydır içeride. Ceza alsa 3 ay alacaklı çıkacak. Ama hâlâ tutuklu. Aydın Belediye Başkanı AK Parti’ye geçti, 6 yıl tutuksuz yargılandı.”
Umut Yılmaz beraat etti, AK Parti’ye geçti. Zeydan Karalar içeride, Yılmaz dışarıda. Bu çifte standardın adı artık hukuk değildir.
Gaziantep'te Şehitkamil Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partisi'ndeyken hakkında birçok iftira iddia çıktı.
Bunlardan yargılanmaya başladı. Sonra kendisi bunlardan yargılanırken beraat etti ve AK Parti'ye katıldı.
Beraat ettirildiği kararda açın okuyun. İki husus var. Bir diyor ki, bir belediye başkanı belediyedeki ihalelerden imza yetkilisi olmadığı için sorumlu değildir. O yüzden iki HTS kaydının denk gelmiş olması görüştüğü anlamına gelmez.
Tek başına kanıt değildir. O yüzden Umut Yılmaz'ın beraatine ve AK Parti'ye hızla katılmasına teşvik edilmesini. Bu son cümleyi ben ekledim. Geri kalan hepsi aynen öyle.
Özel, ne kadar hedef alınsalar da tertemiz olduklarını ve boşuna bir çaba içerisinde olunduğunu şöyle ifade etti:
“Kazımaya devam edin. Bizim altımızdan tertemiz yürekli siyasetçiler çıkar. Başka bir şey çıkmaz. Ama gün gelecek kazımadığınız yerler kazılacak, altından neler çıkacak göreceksiniz."
"YAKINDAN TANITACAĞIM KENDİSİNE"
CHP'nin 39uncu yani son kurultayının iptalini de isteyen Lütfü Savaş hakkındaki soruya Özel şöyle yanıt verdi:
Gerçekten ülkenin bu kadar derdi sorunu varken bir zaman bu işlerle, o lüzumsuz isimlerle ülke gündemini o kadar meşgul ettiler ki O lüzumsuz iş ismin lüzumsuz beyhude sonuç olamayacak sırf adını geçirmek için yaptığı saçma sapan bir iştir. Daha öncekiler gibi bu da ilgili mahkemelerce reddedilecektir.
Beyhude uğraşıyorlar. Hazımsızlığın bu kadarı oysaki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem vatandaşın derdiyle hem de kendi canımızla burada uğraşıyoruz. Ama gün gelir gün gelir bunların hepsinin hesabı sorulur. Gün gelir fitil fitil burunlarından gelir. Gün gelir bizim de dava açacağımız günler hesap soracağımız günler olur. Bu beyhude işlerle uğraşmaya devam etsinler. Özgür Özel'i çok az tanımış. Çok az tanımış. Yakından tanıtacağım kendisine.
"MİKROPLUK YAPACAK"
Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan'ın kurultay davasına ilişkin Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki yorumuna ilişkin gelen soruya da yanıt verdi. Özel şunları dile getirdi:
Değerlendirmenin muhatabı ben değilim. Duruşmanın muhatabı da Sayın Hakim Mahkeme. Daha önce de söyledim süreç odaklı değil.
Sonuç odaklı sonuç odaklı değil süreç odaklı bir iş yürütülüyor. O yüzden bu işlerden bir sonuç çıkmaz. Ben bu cevabı vermekten yorulmadım ama bu meseleyi gündemde tutmak istiyorlar işte.
Biraz önce de arkadaşın sorusunda bahsedilen adı geçen zevat. Yani mikrop niye mikropluk yapıyorsun diye sorulmaz yani. Ondan onun işi o. Mikropluk yapacak.
Özel, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in 'Yassı ada' sözlerine de şu cevabı verdi:
"Şu Silivri'nin önünden en çok söylenen söz şudur. İddianameyi bekliyoruz. Yargılamak yargılanmak için değil, yargılamak için bekliyoruz diyorduk.
Bu iddianamenin içinde bugüne kadar söylenen atılan bütün iftiraların söylenen sözleri ne kadar boş olacağının ortaya çıkacağı konusundaydı. Ömer Çelik bu lafı dün ilk kez duymuş.
Düşünün ne kadar yakından takip ediyorsa ülke gündemini ve diyor ki "Vay efendim Yassı Ada adaletiyle bizi yargılayacaklar." Onun o demek olmadığını müsait bir zamanda dilinden anlayan birisi kendini anlatsın.
Benim ona bir şey izah etme imkanım yok. Çünkü o seçici geçirgen bir kulak zarı var kendisinin.
İşine gelenleri duyuyor işine gelmeyeni duymuyor ve kendince öyle bir hale gelmiş ki Ömer Çelik, öyle perişan bir halde ki bir partinin sözcüsü olarak diyecek hiçbir şey bulamamış.
Bugünün CHP'sine bir şey demiyor.
Dünün evvelii günün bilmem ne 1960 darbesinden CHP'yi sorumlu tutup hesabını da bizden soracak biz de oralara özenecekmişiz falan filan. Biz iddianame çıktığı anda da söyledik. Hele hele İBB iddianamesini de bekliyoruz."
Ayrıntılar geliyor...