tv100'de “İsmail Küçükkaya ile Yenigün" programının ilk konuğu CHP Genel Başkanı Özgür Özel oldu. Özel, bugün Manisa'dan yapılan yayında, kurultay tartışmalarından, Cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar birçok konuda soruları yanıtladı.
FERDİ ZEYREK İÇİN OLAN PROJESİNİ ANLATTI
Ferdi Zeyrek ile duygusal anılarını anlatan Özel, "Ferdi’yi kaybettik. Ferdi, benim ortak hayal kurabildiğim birisiydi ve ortak hayalleri gerçekleştirdiğim birisiydi. Ondan diyordu: “Abi, güzel anlatıyorsun, bir daha anlat bizim hikayemizi” diye. Bir de, “Batı Kışlayı kent dışında alsaydık, burayı kent ormanı yapsak” diyordu. Şimdi orayı Ferdi Zeyrek Kent Ormanı yapacağız." dedi.
Zeyrek'in ölümü sonrası çok sayıda kişinin yardım etmek istediğini dile getiren Özel, Ferdi Zeyrek adına bir vakıf kurulacağını, vakfın yöneticinin de Ferdi Zeyrek'in eşi Nurcan Zeyrek'in olacağını belirtti. Özgür Özel "Bu akşam 18.00'de vakfın açılışını gerçekleştiriyoruz. Yoksul ve ihtiyaç sahiplerine vakıf sahip çıkacak." dedi.
SİYASETTE NORMALLEŞME
Mecliste ayağa kalkma konusunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir partinin genel başkanı olduğu dönem salona girdiğine ayağa kalkardık, alkışlamazdık. Referandumdan sonra bir partinin genel başkanı karşısında ayağa kalkmayız dedik, oturduk. Birkaç kez ayağa kaldığımız oldu. Biz 47 yıl sonra birinci parti olunca, takip eden bayramda, Cumhurbaşkanından başlayarak tüm parti genel başkanlarını aradım. Bu bana düşen bir görevdi. Ve hepsini ziyaret etmek istediğimi söyledim, ziyaret de ettim. Çünkü normali bu. Bu normal anlayışı Manisa’dan geliyor. Biz, AK Partili ve CHP'liler olarak, Manisa'da bayram sabahı kalkıp namazı kılıyoruz. Kabristana gidiyoruz, kimi görürsek sarılıp öpüyoruz. Şehit cenazelerine, düğünlere gidiyoruz. Biz de bir sıkıntı olmuyorsa, genelde de olmamalı. Biz Selçuk Özdağ ile siyaset ve polemik de yapıyorduk, birbirimizin çayını kahvesini de içiyorduk. Benim hayalim bunun tüm Türkiye'de olması. Hayalimdeki Türkiye geri gelecek.
O günler geri gelecek. Bir seçim sonra… Benim hayalimdeki Türkiye şu: Gidiyorum yolda, aradım partilerin genel başkanlarını ve onlara konuk olup beraber bir kahve içebilmek… Türkiye’nin rahatlamasından kimin ne sorunu olur. Liderler bu sorumluluğu gösterirlerse bu sokağa da, halka da yansır. Bugün ülke inanılmaz bir kutuplaşmaya geldi.
Normalleşme 47 yıl sonra birinci parti olduktan sonra da (31 Mart’ta) doğru bir tavırdı. Kimseyi pişman etmeyeceğiz bize oy verdiği için dedik ve bunu uyguladık.
CHP 1 EKİM’DE MECLİS’TE OLACAK MI?
Geçen sene, 1 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Meclis salonuna gireceği zaman, arkadaşlarımızla konuştuk. Bu sene 1 Ekim’de Meclis Salonunda olmayacağız. Ama sonrasında tabi Meclis çalışmaları başladığında yine çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
DEVLET BAHÇELİ’NİN İDDİANAME AÇIKLAMASI ÇOK KIYMETLİ
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik operasyonlarla ilgili ''Haklılar ise beraatleri sağlanmalı, suçlular ise gerekli cezayı almalılardır" demişti.
Bu konu hakkında Özgür Özel, "Ümit ediyorum, en büyük beklentim Ekim ayı içinde iddianamenin çıkmasıdır. Devlet Bahçeli’nin iddianame açıklaması çok kıymetli. Yine MHP’den çeşitli siyasetçiler zaman zaman “Tutuksuz yargılama esastır” diye açıklamalar yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE" SÜRECİ
Terörsüz Türkiye sürecini ve bu sorunu demokratikleşme çerçevesinde çözmeliyiz. Ve şehit ailelerinin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamalıyız, onların rızasını almalıyız. Şehit aileleri de bunu diyorlar. Biz yandık başka aileler yanmasın, bu süreçte samimi olunsun, bizi rencide edecek işler yapılmasın diyorlar.
Şu anda bir çözüm umudu varsa bundan hiç kimse kaybetmez. Ben, partimin zor durumda olduğunu görüp bu süreci baltalamak isteyerek buradan çekilemem. Bu doğru değil.
Cumhuriyet Halk Partisi terörün sonlanmasını, terör örgütünün kendini lağvetmesini ve milletin kaynaklarının teröre değil, kalkınmaya harcanmasını hep savundu. Bu süreci de her zaman meclis çatısı altından yönetilmesi gereken bir süreç olarak tanımladı.
Özgür Özel erken seçimle ilgili şunları söyledi:
Ben isterdim (seçimleri) 2 Kasım'da yapalım. Erdoğan'ın göreve gelişinin tam 2,5. yılıdır. 5 yıllığına gelmiştir. Toplum desteğini kaybetmiştir, meşruiyetini tamamen yitirmiştir. Millet Erdoğan'dan kurtulmak istiyor. O, 'millet beni istiyor' diyorsa 5 yılın sonunda aday olamıyor Anayasa'ya göre. 2026'nın baharına da razıyım. Ama ondan sonra biz yokuz diye söylemiştik. Erken seçim ne zaman olursa iktidar değişecek. Erdoğan o nedenle seçimden kaçıyor. Nereye kadar kaçabilir. 2027'ye kadar kaçabilir. Sonuna kadar kaçacak. 2027'nin Ekim'in de gelip de bana erken seçim yapalım demesin. O seçimlerin öne alınmasıdır, erken seçim değildir. Erdoğan'ın yeniden aday olacağı bir oylamaya katkı vermeyiz. Meclis 360 ile karar alırsa aday olabiliyor ya... Bugünkü aritmetiğe baktığımızda çok zor yapamaz. Bütün partilerin Erdoğan ile hareket etmesi lazım. O zor bir şey. Biz olmayız ama olan seçimden de kaçmayız. Ben kendisine demokratik olarak meydan okuyorum. Aday olsan da bu seçimi kazanma imkanın yok. Bu yüzden kaçıyorsun sonuna kadar da kaçmaya çalışacaksın.
Bizim adayımız da var programımız da var. Bütün anketlerde birinci partiyiz ve şu anda demokratik yönetmediğin için meşruiyeti ABD'den Trump'tan dilendiğin için de bu milletin gözünde meşruiyetini tamamen kaybettin.
Ekrem İmamoğlu'nun adaylığıyla ilgili gelen soruya Özel şöyle yanıt verdi:
Şu anda kesinleşmiş bir cezası olmadığı için istinaf kararı yetmiyor. Yargıtay aşaması var. Adaylığı risk altında ama aday olabilir. Diplomasına el koydular, biz bunun için yürütmeyi durdurmak için başvurduk. Mahkeme delilleri istedi. Diplomasıyla ilgili lehimize bir karar çıkacağını umut ediyorum. Diploma iptali kalıcılaşırsa ya da Yargıtay istinaf kararını onaylarsa aday olamaz. Ama şu an için adayımız Ekrem İmamoğlu.
Ekrem başkanın bir yedeği yok. Ben Mansur beyi bir yedek aday pozisyonuna sokamam. Ekrem başkan adaylaşamazsa kararı ben vermeyeceğim. Bazı kazanımlardan geri dönülemez demokrasilerde. 23 Mart günü bir kazanımdır. Yetkili kurullar tartışır ama aday değişecekse biz bunu yine 2 milyon üyemizle ve hatta milletimizle birlikte kararlaştırırız. Biz burada geriye dönmeyiz. Mansur beye adaylaşacaksa üyelerimizle ve milletimizle birlikte kararlaştırırız. Birden çok aday varsa onu da sorabiliriz. Ama Mansur bey kuvvetli bir seçenektir. Ama kendisi işine odaklı, 'ben Ankara'ya bakıyorum' diyor. Onun tercihi günü gelmeden ne bir adaylık ilan etmek ne de kendisine öyle bir noktaya şimdiden kanalize etmek. Millet onu en güzel yere layık görüyor. Günü geldiğinde her şey böyleyse kendisi de isterse ben ona adayımız sensin demek yerine bu yine en toplumsal şekilde yaparım.