Güncel

CHP lideri Özgür Özel Kadıköy’de on binlerle buluştu

CHP'nin eski İstanbul İl Başkanlığı binasına polis ablukası sonrası yapılacak ilk miting olan Kadıköy mitingine yurttaşlar akın etti. CHP lideri Özgür Özel Kadıköy’de on binlerle buluştu.

CHP, haftaya İstanbul İl Başkanlığı binası önünde polis ablukası ile başladı. İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, beraberindeki heyetle birlikte, polis eşliğinde İl Başkanlığı binasına girdi.

Polis müdahalesi sonrası gerilimin arttığı İl Başkanlığı binası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yeni çalışma ofisi ilan edildi. Bahçelievler İlçe Başkanlığı, yeni İstanbul İl Başkanlığı binası ilan edildi.

Yargı baskısı sürerken, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında CHP, yurttaşlar ile buluşmaya devam ediyor.

CHP, haftaya İstanbul İl Başkanlığı binası önünde polis ablukası ile başladı. İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, beraberindeki heyetle birlikte, polis eşliğinde İl Başkanlığı binasına girdi.

Polis müdahalesi sonrası gerilimin arttığı İl Başkanlığı binası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yeni çalışma ofisi ilan edildi. Bahçelievler İlçe Başkanlığı, yeni İstanbul İl Başkanlığı binası ilan edildi.

Yargı baskısı sürerken, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında CHP, yurttaşlar ile buluşmaya devam ediyor.

EKREM İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU

Çelik, tutuklu Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu. İmamoğlu mektubunda "Seçimle gelen seçimle gidecek. Gidecek" mesajını yolladı. Kitlenin "Gidecek" sloganı ile alanda yankılandı.

İmamoğlu'nun mektubu şu şekilde:

“Milletimizin büyük iradesini temsil eden seçilmiş belediye başkanlarımız, bürokratlarımız ve onlarca çalışma arkadaşımızla birlikte, neyle suçlandığımızı dahi bilmeden aylardır özgürlüğümüzden mahrumuz. Bizi hukuksuz bir biçimde zindanlarda tutarak, suç örgütü gibi göstermeye çalışanlar, milletin iradesini gasp etmeye devam ediyorlar. Muhalif olan herkes, Türkiye tarihinin en büyük siyasi operasyonunu yaşıyor. Tam bir şeffaflık içinde gerçekleşen İstanbul il kongremizi ve partimizin kurultayını lekelemeye çalışan bu kötü akıl; yargıyı, emniyet güçlerimizi siyasi hesaplarına alet ediyor.”

“İSTANBUL İL BAŞKANLIĞIMIZI POLİS ZORUYLA KAYYUMA TESLİM ETME GİRİŞİMİNE ELBETTE SEYİRCİ KALACAK DEĞİLİZ”

“Hukuki meşruiyeti bulunmayan, siyaseten yazdırılmış bir karara dayanarak, İstanbul İl Başkanlığımızı polis zoruyla kayyıma teslim etme girişimine elbette seyirci kalacak değiliz. Her şart altında, her imkanı kullanarak direneceğiz. Partililerimizin ve milletimizin iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız. Türkiye Cumhuriyeti; milletin dediği olsun, yöneticiler hukukun dışına çıkamasın, seçimle gelen seçimle gitsin diye kuruldu. Cumhuriyetimizi, kendini ülkenin mutlak hakimi zanneden, hanedanlaşma hayalleri kuran bir avuç insana bırakmayacağız. Milletin dediği olacak. Yöneticiler, hukukun dışına çıkamayacak. Seçimle gelen, seçimle gidecek; Gİ-DE-CEK.”

“BİR DAHA ASLA SEÇİM KAZANAMAYACAKLARINI ANLADILAR”

“Dün 102’inci yaşını kutlamış olan, Atatürk’ten yadigâr Cumhuriyet Halk Partisi, cumhuriyetin önümüze koyduğu eşitlik, adalet ve hürriyet ideallerine yürekten inananların partisidir. Biz, milletin iradesinin üzerinde hiçbir siyasi güç tanımayız. Cumhuriyet’i kuran irade, 100 yıl önce nasıl esir alınamadıysa, bugün de esir alınmayacaktır. Devletin tüm güç ve imkanlarını kendi koltuklarını korumak için seferber edenler, niyetlerini açıkça ortaya koymuştur. Bir daha asla seçim kazanamayacaklarını anladılar. Onun için, özgür ve adil seçimlerle değil, yargı ve kolluk kuvvetleri vasıtasıyla yeniden iktidara gelmeye uğraşıyorlar.”

TÜM SİYASİ PARTİ VE STK'LARA ‘SEÇİM GÜVENLİĞİ VE DEMOKRASİ PLATFORMU’ ÇAĞRISI

“Ortada; Cumhuriyetimize, demokrasimize, milletimize yönelmiş çok büyük ve çok ciddi bir teşebbüs vardır. Bu karanlık teşebbüse karşı demokrasi, adalet ve hürriyet isteyen herkes, acilen bir araya gelmeye, ortak akıl ve ortak kuvvetle hareket etmeye mecburdur. Tüm siyasi partilerimizi, meslek örgütlerini, sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarını ‘Seçim Güvenliği ve Demokrasi Platformu’ oluşturarak, çok partili demokrasimize hep birlikte sahip çıkmaya davet ediyorum. Seçim güvenliğine ve demokrasiye yönelmiş bu büyük tehdidi demokratik yollarla bertaraf etmek, iktidarı hukuk içinde hareket etmeye mecbur bırakmak zorundayız. Bu, önümüzdeki seçimde hangi partinin ne kadar oy alacağından, hangi makama kimin seçileceğinden çok daha büyük ve acil bir meseledir.”

“GÜN, HERKES İÇİN HER YERDE ADALET VE HÜRRİYET İSTEYENLERİN BİRLEŞME, BÜTÜNLEŞME GÜNÜDÜR”

“Gün bugündür! Gün, devleti kendi tapulu malıymış gibi görenlere, milletin gücünü gösterme günüdür. Gün bugündür! Gün, demokrasiyi istedikleri zaman inip binecekleri bir tramvay gibi gören, güç ve kudret sarhoşlarını esaslı bir demokrasi tokadıyla kendine getirme günüdür. Gün bugündür! Gün, herkes için her yerde adalet ve hürriyet isteyenlerin birleşme, bütünleşme günüdür. Birleşeceğiz, bütünleşeceğiz ve bir avuç insan dışında herkesin kazandığı, herkesi mutlu eden bir zafere hep birlikte imza atacağız. Sizleri çok seviyorum. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

ÖZGÜR ÖZEL: KADIKÖY'DE ŞU AN 125 BİN EYLEMCİ VAR

"Sabahın bir sahibi var" müziği ile Kadıköy'deki yurttaşları selamlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son yılların en kalabalık mitinginin gerçekleştiğini söyledi. Özel, "Bize verilen bilgiye göre şu an Kadıköy'de 125 bin eylemci var" dedi.

Özel'in konuşmasında şu ifadeler öne çıktı:

"Bu miting için Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı'na ve direnişin sembol ismi Özgür Çelik başkanıma teşekkür ederim.

Sicili AKP'li bir hakim ve baş kötünün koordinasyonunda İstanbul İl Başkanlığımıza kayyum atamaya kalktılar. Burası Kadıköy, biz birimizi biliriz. Biz kazanacağız.

Balkanlar'dan Kadıköylü olan Nazım Hikmet şöyle sesleniyor;

'Ey Hikmet'in oğlu, Hikmet'in oğlu!

Tuna'nın suyu olaydın,

Karaorman'dan geleydin,

Karadeniz'e döküleydin,

mavileşeydin, mavileşeydin, mavileşeydin..

geçeydin Boğaziçi'nden,

başında İstanbul havası,

çarpaydın Kadıköy iskelesine,

çarpaydın, çırpınaydın'

"MAAŞLAR VERİLDİĞİ GÜN AÇLIK SINIRI ALTINDA KALINIYOR"

Bizim bin yıllık devlet geleneğimiz var. Bu iktidar devletin kapısını millete kapatmış. Bir avuç insanın huzurunu hepimizin huzurundan önemli görüyorlar. Yoksullar her yerden dışlanıyor ve bir kişinin iktidarı sürsün diye her şey göze alınıyor. Bize destek veren bütün demokratlar, gençlerin umutsuzluğu pahasına, küçücük çocukların hayata kapatamacağı kadar geriden başlaması pahasına o iktidarın sürmesine izin vermeyeceğiz. Asla ona teslim olmayacağız. Bu memleketin dört bir yanında soruyorum, Erdoğan sizi seviyor mu? (Hayır) Neden sevmiyor? (Çünkü fakiriz) Fakir sevmeyen bir yönetim anlayışı var. Bugün Türkiye'de resmi rakamlar 88 bin liranın altındakilere 'yoksul' diyor. Hele hele asgari ücretliyi ve emekliyi perişan eden iktidar orta sınıfı yok etti. Maaşlar verildiği gün açlık sınırı altında kalınıyor. Buradaki meslek örgütlerinin değerini görüyoruz. Şunu açıkça söylüyoruz, bütün ezilenler bütün itiraz edenler meydanlarda oldukça başaracağız.

"BENİM KİNİM VAR ARTIK!"

Geçen yıl 2026 enflasyonuna yüzde 7.9 demişler. Bugün 2026'da enflasyon yüzde 16 olacak diyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sapma olmaz. Ama ne oldu? Nasıl oldu da değişti? Darbe oldu. Bütün dünya Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği hiçbir evrağının bir değerinin olmadığını gördü. Türkiye'nin adını bilmeyen İstabul'un adını biliyor. '1 milyon farkla gelen kişinin diplomasının iptal edildiği yerde hisse senedine nasıl güveneyim, aldığım evin tapusuna nasıl güveneyim?' diyorlar. Pazarda meyve ve sebzenin ezilmişini toplamaya gönderenlere, esnafı kredi kartına takla attırarak perişan edip iflas ettirenlere benim kinim var artık. Özgür Çelik'e yapılanı Özgür Özel'e yapılanı affederiz. Ama milleti ezeni, gençleri bezdireni affetmeyeceğiz!

"HALEP ORADAYSA ARŞIN BURADA"

Sokağa çıkamaz haldesiniz. Burada olduğu gibi her eylemde bir rekor kırıyoruz. Eğer kendinize güvenip cesaretiniz varsa Halep oradaysa arşın burada. Getir sandığı, kaçma; millet versin kararını.

Türkiye'de çok partili siyaset tehlike altında. Bazı sanatçılar her şeyi göze alıp konuşuyor. Bazı sendikalar direniyor ama teslim olanlar var. Sıra kendisine gelmeden önce meselenin farkına varmayanlara sesleniyoruz. Susma, sustukça sıra sana gelecek! Kimsenin bu kara düzende tek başına kurtulma hevesi olmasın. Polisler kurtulmadan gençler, gençler kurtulmadan gardiyanlar kurtulamaz.

DİSK Genel Başkanı aramızda. Tüm örgütlü Türkiye işçi sınıfına selam olsun. DEM Parti yarın saldırıya uğrayan eski il başkanlığımıza ziyarete gelecek. Ankara'da olsaydık Zafer Partisi gelecekti. Saraçhane'nin öğrettiği gibi en sağdan en sola omuz omuza mücadele zamanı şimdi.

ÖZGÜR ÖZEL ÖN SÖZÜNÜ YAZDI, EKREM İMAMOĞLU SON SÖZÜNÜ: MİLLETE EMANET!

175 gündür arkadaşlarımıza iftiralar atıyorlar. Biz bekliyoruz ki yazsınlar. Onların değil bizim yargılayacağımız davalar için bekliyoruz o iddianameleri. Cesaretiniz varsa yazın. Gençleri aldılar tutukladılar. Efendim neymiş 2911'e muhalefetten aldılar. Cezanın yatarı yok. Ama sırf anne babalarına 'Çocuğuna mukayyet ol' demek için. Sırf arkadaşlarını yıldırmak için. Bir gün de yalnız bırakmadık. Şimdi hep beraber gençler için bir şey yapalım. Gençlerin bursunu kesiyorlar. Yurtlardan atıyorlar. 19 Mart'ın tüm mağdurları için benim ön sözünü yazdığım, Ekrem Başkanın son sözünü yazdığı ama meydanlarda sizin yazdığınız bir kitap var. Adı 'Millete Emanet'! Yazıyı toparlayan Yavuz Oğhan. Bu darbe sürecinde mağdur olan gençler için bu kitaba da sahip çıkacağız. Varlık kesimlerden değil, bu kitap üzerinden sözüme değer veren herkesi gençlerimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.

"KUMPASÇILARI DA GÖMECEĞİZ, İŞ BİRLİKÇİLERİNİ DE GÖMECEĞİZ!"

Meselenin özü şu; bu hafta İstanbul İl Başkanlığına yapılan saldırı nedir? Yargı içinde bir ak toroslar çetesi var. Bunlar bir İBB Borsası kurmuşlar. Bu zalimliğe karşı, hapiste canımıza kast edenler evimize saldırdı. Cumhuriyet Halk Partisi, majestelerinin muhalefet partisi değildir, olmayacak! Ak toroslar çetesinin manipülasyonu ile CHP'de ikilik çıkartmak istiyorlar. Özgür Başkanın seçildiği kurultayda yarıdan yarıya rekabet vardı. Bugün partiye yapılan saldırıdan sonra delegelerin tamamı notere koştu, Özgür Başkan'a sahip çıktı. Türkiye'de bin 300 delegemiz var. Partiye kayyum atamak istediklerinde çağrıda bulunduk. Geçerli oyların tamamını bana verdiler.

Geçen hafta 1,5 gün içinde imzası kurultay toplayabilecek delege arkadaşlarımız kurultay istediler. Bizi birmizie düşürmek isteyene 'CHP'yi çatırdatacağız, Saray düzenini devam ettireceğiz' sananlar avuçlarını yalarlar. Bir yandan sanki CHP'liymiş gibi partiden uzaklaştırdığımız 30 kişinin adını İstanbul Emniyetine vermişler. Seni işe sokacağım diye garibanlardan para alıp dolandıranlar da var. Biz bu kötülüğün adım adım nasıl hazırlandığını, Saray'ın kumpasını çözdük. Kumpasçıları da gömeceğiz, iş birlikçilerini de gömeceğiz!

Adını anıp hak etmediği bir önemi vermeyin. Biri Bahçelievler'deki il başkanlığımıza Kayseri'den bir kilo çay ve şeker alıp dayanışmaya gelmiş. Bizi bunlar ayakta tutuyor. 9 Eylül çelengini 5 bin polisle koyanlarla değil, 9 Eylül'de Özgür Çelik ile 7 bin kişi ile koyduk. Her birisi Taksim Meydanını milletin meydanı olduğunu bildiği için, Özgür Özel ve Özgür Çelik tek başına kalmasın diye bir tweet ile meydanı dolduranlara helal olsun. O meydanı geri alacağız. "