Siyaset

CHP lideri Özgür Özel, 39. İstanbul Olağan İl Kongresi'nde: AKP yargısından birileri koltuk, makam, mevki dilenirken...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 39. İstanbul İl Kongresi'nde konuşmasını yapıyor...

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 39. Olağan İstanbul İl Kongresi, Bayrampaşa Hidayet Türkoğlu Spor Kompleksi'nde gerçekleştiriliyor.

Sabah saatlerinde Manisa İl Kongresi'ne katılan CHP lideri Özgür Özel, duygusal ve coşkulu bir konuşma gerçekleştirmiş, daha sonra ise İstanbul'a doğru yola çıkmıştı.

Özel, Saat 16.15 sıralarında İstanbul İl Kongresi'nde konuşmasına başladı.

Özel'in konuşmasından Öne çıkanlar şöyle:

Dosta güven, düşmana kaygı veren bir sürecin içindeyiz. Dostlarımızdan güç alıyoruz, cesaret alıyoruz. Olmayanlara kaygı veriyoruz. Kaygıları büyüdükçe kötülüklerini büyütüyorlar, saldırılarını artırıyorlar. Bakıyorlar ki susacak mıyız, sessiz kalacak mıyız, geri adım atacak mıyız, eğilecek miyiz? Onlara büyük bir kararlılıkla söylüyorum ki; biz bir kelime eksik kullanırsak bu milleti susturacaklar, biz bir adım arkaya gidersek bu ülkeyi 100 yıl geriye götürecekler, biz bir santim eğilirsek bu millete diz çöktürecekler. Susmayacağız, geri adım atmayacağız, asla eğilmeyeceğiz.

"BİZİ YENMEK AKP YARGI KOLLARINA KALDIYSA VALLAHİ ONLARI DA YENECEĞİZ!

Birileri halen daha asliye hukuk mahkemelerinin kapısında, bu kurultayı durdurmanın umudunda, birileri AKP'nin yargısından koltuk dilenirken, Recep Tayyip Erdoğan'ın artık siyaset üretemediği yerde bizi yenmek AKP yargı kollarına kaldıysa vallahi onları da yeneceğiz!

Onlar buraya Siirt üçlemesinden geldiler. Erdoğan da Ekrem Başkan gibi İBB Başkanıydı. Erdoğan da suçlanıyor, yargılanıyordu. Bir farkla onun kapısına sabah 6'da polis gelmedi. Bir gün gözaltına alınmadı. Yargılanması tutuksuz gerçekleşti. Cezası kesinleşince konvoyla gitti yattı, içeride şiir albümü çıkardı.

Kendine yapılmayan muameleyi yapan, gözaltı yapan, iddianame kesinleşmeden sesinden korkan Erdoğan büyük bir korku ve savrulma içindedir. Onun cezayı aldığı Siirt'te okuduğu bir şiirdir. O gün de bunu doğru bulmamıştık.

"BİZ CHP'Yİ ZAFİYETE UĞRATACAK HİÇBİR ŞEY YAPMADIK"

Sayın Deniz Baykal'ın desteği ile suç olmaktan çıkarılmış, anayasa değişmiştir. Ancak her şeyin başladığı o şiiri Siirt medydanında okuyan, sonra anayasa değiştirilen Siirt'teki CHP'nin ve AKP'nin vekillerinin istifa etmesiyle seçimlerin yenilendiği ve milletvekili olduğu sonra da başbakan olduğu bir kişiden bahsediyoruz. Cesaretiyle değil sinsiliğiyle yükselen Kenan Evren'in önünde iliklemek için üçüncü düğmeyi arayan ama gücü eline geçirince kimsenin gözünün yaşına bakmayan bir kişiden bahsediyoruz. O neyi göze aldıysa biz fazlasını yapacağız asla teslim olmayacağız.

Partide kırgınlık yaratmamaya ilk kararı verenler bizleriz. Biz CHP'yi zafiyete uğratacak, kimseyi üzecek, itecek kakacak hiçbir şey yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Özgür Başkan İstanbul2da 26 belediyeyi almayı hedeflerken ona gülenler vardı. Biz 47 yıl sabrettik. 47 yıl boyunca CHP 2. parti olmuş ama suçu hep kendinde aramıştı.

Siyasetin dışına çıkmak bir yana 15 Temmuz'da bile etle tırnak oldukları, cübbesini giydirdikleri, apoletlerini doldurdukları iktidar partisine darbe yaparken, biz milletin Meclis'ini açmanın derdindeydik. Yerel seçimden sonra seçmenlere saygımızdan, şehit cenazelerine saygımızdan, biz normalleşelim derken onlar biz kutuplaşmadan besleniriz diyerek ülkeyi bugünkü noktaya sürüklediler. SGK borçları üzerinden CHP'li belediyeleri silkeleyin diyenler, İmamoğlu'nun helal diplomasını iptal edenler, ertesi sabah başlayacağı kötülüğe bir gün önceden istikamet verenler...

"TRUMP OYUNU AÇIK OYNUYOR"

Kadın kollarına, gençlik kollarına değil, yargı kolllarına güvenen birisinin başlattığı bir sürecin tam içindeyiz. Onlar gücü yettiği generallerde, yargıda, yurtdışında Washinton'da arasın, CHP gücünü mücadeleden, ahlaktan, emekten alır. Bu yüzden bir tarafta iktidarını sürdürmek için kavgaya muhtaç olanlar, bir tarafta sokaktaki yoksulun ekmek kavgasını sürenler var!

Yapılan baba evi CHP'ye saygısızlık olarak gören, mücadele eden vatandaşlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum.

Kendi iktidarını Amerika'da arayan, oradaki otokrattan meşruiyet devşirmeye çalışan bir yere savrulmuştur. O yüzden ABD Başkanı Trump'ın kapısında... Gitmeden önce İstanbul'da, Trump'ın oğluyla ne konuşuyorsun? Biliyordum konuştuğunu ve inkar edemediler. Trump oyunu açık oynuyor. Bunlara 'sizde olmayan şey, bizde var demiş.' Kimden duyuyorum? Amerika'nın Türkiye'deki Büyükelçisinden. Diyor ki, 'Trump akıllı, benim aklıma gelmemiştir. Erdoğan'a olmayanı veriyor, her şeyi alıyor.' Bu lafları bu kulaklar duydu, Türkiye duydu.

"BİRİLERİ KIZILCIK ŞERBETİ İÇERKEN KAN KUSAN BENİM ARKADAŞLARIMSA VALLAHİ SUSMAYACAĞIM!"

Amerika o kadar kanın, gözyaşının içinde Ukrayna'ya gidiyor, 'seni desteklemem için nadir elementleri bana vermen lazım' diyor. İşte bu şartlarda Erdoğan, Oval Ofise gidip Eskişehir'deki nadir toprak elementlerini verme karşılığında kendisine desteğin taahhüdünün peşindedir. Rahatsız olduğunu biliyorum; kendi siyasi ikbalinle Türkiye'nin geleceğini Trump'la trampa ettirmeyeceğiz, asla buna izin vermeyeceğiz.

Hatırlatalım, başörtüsü davası için AİHM'e gidenler şuan milletvekili. Ben bundan gayet memnunum ama o zamanlar kapı kapı dolaşıp darbe var diyeceksin şimdi dabenin muhattabı değil faili olunca kimseye söylemeyin diyeceksin... Birileri kızılcık şerbeti içerken kan kusan benim arkadaşlarımsa vallahi susmayacağım! Ne kötü olduklarını anlatacağım.

"SENİ ÖNÜMÜZDEKİ İLK SANDIKTA BU MİLLET GÖNDERECEK"

Hatırlayalım; Necmettin Erbakan'a Erdoğan diyordu ki 'Yaş 70, iş bitmiş.' Şimdi o yaşta kendisi. Rahmetli Bülent Ecevit'e diyordu ki, 'Ecevit'in sağlık sorunu Türkiye'nin milli güvenlik sorunu olmuştur. Ne zaman bırakacaksın be adam, ölünce mi bırakacaksın be adam' diyordu. O gün Bülent Ecevit'in sağlık sorununundan medet umana söylüyorum. Bülent Ecevit'in yaşını konu edene söylüyorum, Erbakan'ın yaşıyla dalga geçene söylüyorum; o haldesin ama ben yapmayacağım. Seni önümüzdeki ilk sandıkta bu millet gönderecek.

Bugün CHP'ye dışardan operasyon yapılamayacağının, AKP eliyle ameliyat masasına yatırılamayacağının günüdür."

EKREM İMAMOĞLU MEKTUP GÖNDERDİ

Silivri'de tutuklu olan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu da mevcut İl Başkanı Özgür Çelik'in tek aday olarak girdiği CHP İstanbul 39. Olağan İl Kongresi'ne mesaj gönderdi.

"BİZLER SİYASETİ ÜLKEYE VE MİLLETE BORCUMUZUN ÖDEMENİN BİR YOLU OLARAK GÖRÜRÜZ"

İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Tam bir şeffaflık içinde gerçekleşen İstanbul İl Kongremizi ve partimizin kurultayını lekelemeye çalıştılar, başaramadılar. Cumhuriyet Halk Partililer olarak birleştik, bütünleştik ve bu kötü akla gerekli dersi verdik. Siyaseten yazdırılmış bir karara dayanarak İstanbul İl Başkanlığımızın kayyıma teslim edilmesine izin vermedik. Partililerimizin ve milletimizin iradesine sonuna kadar sahip çıktık. Olağanüstü kongremizde yeniden İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik başkanımı, yeni seçilen ilçe başkanlarımızı ve tüm yöneticileri tebrik ediyor, başarılar, kolaylıklar diliyorum. Bu onurlu mücadeleyi olağanüstü bir enerji ve özveriyle yürüten çok değerli genel başkanımız sayın Özgür Özel başta olmak üzere emek veren tüm milletvekillerimize, örgüt yöneticilerimize, delegelerimize ve partililerimize yürekten teşekkür ediyorum.

Sevgili dostlarım, Türkiye Cumhuriyeti milletin dediği olsun, yöneticiler hukukun dışına çıkmasın, seçimle gelen seçimle gitsin diye kuruldu. Cumhuriyet Halk Partisi bunun için var. Cumhuriyet Halk Partisi canımızdan aziz bildiğimiz, uğruna her mihnete severek katlandığımız baba ocağımızdır. Partimiz Cumhuriyetin neferi, halkın hizmetkarıdır. Kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün iki büyük eserinden biridir. Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetin yaşayan hafızasıdır. Cumhuriyet değerlerinin yılmaz bekçisidir. Cumhuriyet Halk Partili olmak, Atatürk'ü anlamak ve içselleştirmek, onun kurduğu bu cumhuriyeti, bu aziz vatanı kayıtsız şartsız, karşılık beklemeden sevmek demektir.

Bizler siyaseti ülkeye ve millete borcumuzun ödemenin bir yolu olarak görürüz. O nedenle nice partililer gelip geçmiş, Cumhuriyet Halk Partisi hep dimdik ayakta kalmıştır. Göreceksiniz yine öyle olacak, yine öyle olacaktır. Bizler Cumhuriyetimizin kurucu ilke ve değerlerini savunmak, hayata geçirmek uğruna siyaset yapıyoruz. Şartlar ne olursa olsun, davamızdan, partimizden vazgeçmeyiz. Yolumuzdan dönmeyiz, döndürülemez. Ülkenin tüm zorlu dönemlerinde olduğu gibi yine meydanlarda, yine sokaklardayız. Yılmadan, yorulmadan cumhuriyet diyoruz, demokrasi diyoruz. Herkes için, her yerde önce adalet, önce hürriyet istiyoruz.

Herkese refah, bolluk ve bereket getirecek bir düzeni kurma mücadelesi veriyoruz. Milletin sesine ses, gücüne güç kattığımız için her türlü hukuksuzluğa, zorbalığa maruz kalıyoruz. Bütün bunlara karşı cesaretle ve sağduyuyla direnen sizlere ve tüm Cumhuriyet Halk Partililerle gurur duyuyorum. Demokrasiyi, hukuku ayaklar altına alan, yargıyı kendi emir eri gibi gören bir avuç insan amaçlarına ulaşabilmek için en büyük engelin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunun farkında. Onun için ellerindeki tüm imkanları kötüye kullanarak partimize karşı haksız ve hukuk dışı bir saldırı halindeler. Serbest ve adil seçimlerle değil, yargı kumpaslarına, iftiraya, tehdit ve şantaja dayalı mafyatik yöntemlerle iktidarda kalmanın peşindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar.

Çünkü karşılarında büyük bir millet var. Karşılarında cumhuriyet ve halkın partisi var. Karşılarında Cumhuriyet Halk Partisi var. Cumhuriyet Halk Partililer olarak gücümüzü ve haklılığımızı milletin tertemiz vicdanından, derin sağ duyusundan alıyoruz. Bu güçle, bu azimle ve bu cesaretle milletin umudu olma sorumluluğuyla çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Zindanlarda da olsak, meydanlarda da olsak halkın ve hakkın safında olacağız. Parmaklıklar ardında da kalsak, kalabalıklar arasında da olsak her daim milletin yanında olacağız.

Durmayacağız. Türkiye'yi adaletin, hürriyetin, bolluğun ve bereketin ülkesi haline getirinceye kadar. İnsanca, hakça bir düzeni kurana kadar durmayacağız. Gelecek güzel günlere inanacağız. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız. İnanarak ve çalışarak Cumhuriyetin ve halkın partisini, Atatürk'ün emanetini iktidar yapacağız. Bu inanç ve kararlılıkla toplanan İstanbul İl Kongremize başarılar diliyorum. Yürekli mücadeleniz için bir kez daha gönülden teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Yolumuz açık olsun. Kalın sağlıcakla.

Ekrem İmamoğlu, Silivri zindanı."