CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türkiye’nin ağırlaşan, belediyeler başta olmak üzere pek alana yayılan ve yoğunlaşan hukuki davalardan süratle kurtulması, sonuçta adaletin eksiksiz tecellisi sağlanmalı" mesajına ilişkin olarak, "Bahçeli'nin ve MHP'nin genel başkan yardımcılarının belli bir süredir sağduyuya davet eden ve gerçekten olması gerekeni hatırlatan açıklamaları vardı. Dünkü açıklamayı da son derece kıymetli buluyoruz. Biz ne yargılanmaktan, ne soruşturulmaktan ne de müfettişten kaçıyoruz. " yanıtını verdi.
Özel gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "Biz şundan yıldık. Bir tane savcı görevlendirildi. Onlarca çok değerli hukuk insanları varken bir siyasiyi yolladılar oraya. Hedefine Ekrem İmamoğlu'nu aday yapmamayı koymuş. Diplomasını iptal etmekten tutun da bu bütün süreçleri hukuksuz şekilde yürütüyor. İlk günden beri sabahın köründe bir yalan atıyorlar. Gizli tanık yaratıyorlar." değerlendirmesini yaptı.
İftiracılık mekanizmasının ne hale geldiği ortada. Herkese yolladıkları avukat, 'Savcı benim arkadaşım, şu dediğimiz gibi ifade verdi serbest kaldı' diyor. Savcı ile Whatsapp görüşmesi var. 'Filancayı size getireceğim pazartesi günü' diyor. Hakikaten o kişi pazartesi götürmüş, dediği ifadeyi vermiş ve serbest bırakılmış.
İşin içine para, tehdit, şantaj karıştı. İnsanları çocukları ve eşleriyle tehdit karıştı. Sayın Bahçeli'nin bir an önce yargının kendi içindeki çatışmalı süreçleri sona ermelidir dediği mesele dün akşam yaşananlarla nasıl doğrulandı. Akşam saatlerinde bir avukat bir şeyle suçlanıyor. AK Parti'nin bir kanadı serbest bırakılmasını istiyor, öbür kanadı da suçlarının kabul edilmesine yönelik Akın Gürlek'e baskı yapıyorlarmış. Kendileri itiraf ediyorlar. AK Parti'nin iç hesaplaşması... Bunu da AK Partililerden duyuyorsunuz.
Özel bugün gazi ve şehit yakınlarını ziyaret etti. Özel ziyarette, "Meclis'teki 'süreç komisyonu'na katılmalarına ilişkin olarak, "CHP, milletten gizli herhangi bir pazarlığın yapılmaması için, kimseden bir şey saklanmaması için, şehit aileleri ve gazilerin üzülmemesi için meydanı kendi çıkarlarını düşünenlere bırakmamak için o komisyonda yer alıyor." açıklamasını yaptı.
Özel, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu partinin ve ülkenin kurucusu. "O Türk tarihine altın sayfalar yazdıran gazi ve şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek, onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli görevdir" diyor. Ben partinin son genel başkanıyım, ilk genel başkanın vasiyeti bu. Bizim bunun dışına çıkmak mümkün değil. Sizlere sahip çıkmak ve sizlerle bir arada olmak bizim için milli görev." dedi.
Özel, "18 kanun teklifi verdik. Komisyona dair endişeler ortadan kaldırılmadan bir süreç yürütülemez. CHP, milletten gizli herhangi bir pazarlığın yapılmaması için, kimseden bir şey saklanmaması için, şehit aileleri ve gazilerin üzülmemesi için meydanı kendi çıkarlarını düşünenlere bırakmamak için o komisyonda yer alıyor. O komisyonda sizlerin temsil edilmesi çok önemli. Komisyonda şehit ve gaziler temsil edilmeli, bu öneriyi getireceğiz" diye konuştu.
Özel şu ifadeleri kullandı:
Polisimizin ve askerlerimizin sorunlarını çözülmesi için kanun teklifi var Meclis'te. Terörsüz Türkiye'ye geçilmesi için birtakım kanuni düzenlemeler olacak. Bir yandan silahından kurşun çıkmamış olanların topluma kazandırılması, bazılarının yabancı ülkelere gitmesi gibi şeyler duyuyoruz. Böyle düzenlemelere adımlar atılırken yıllarca o bayrak yere inmesin diye mücadele etmiş, canını vermiş olanların beklentileri komisyonda bekleyemez.
Toplantıya MİT Müsteşarı yanında uzmanları ile geldi sunum yaptı. Biz MİT mensubunu yabancı istihbarat örgütlerine deşifre mi edeceğiz orada? Oradaki toplantının gizliliği MİT mensuplarının can güvenlikleri açısından devletin talep ettiği bir tedbir ama bugün toplantı açık, bundan sonra da açık
Kimseyi komisyonu terk etmekle tehdit etmiyoruz. Elbette hepimizin zorlanacağı, fedakarlık yapacağı süreçler olacak. Bütün endişelere saygı duyuyorum, fevkalede dikkatliyiz. CHP, ‘yokum’ dese en büyük alkışı alır ama eleştiriyi göğüslüyoruz yarın daha fazla kan akmasın diye. Bunun dışında bir şey olursa itirazı en üst düzeyde getirmek de boynumuzun borcu.