CHP'nin Silivri'de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na özgürlük ve erken seçim talebiyle Türkiye'nin her hafta başka bir ilinde düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 57'ncisi yarın Afyonkarahisar'da düzenliyor. Miting’de konuşan CHP lideri Özel, şunları söyledi:
“Biz bugün buraya Afyon'un vicdanına sığınmaya geldik. Biz bugün burada bir miting yapmaya değil, hak için, hukuk için, demokrasi için bir büyük eylemi yapmaya geldik. Miting olunca Afyon'da bu meydana tüm partiler geliyor.
"AMERİKA'DA İCAZET ARAYANLARA KARŞI MİLLİ İRADE BURADA"
İktidar partisi de geliyor ve son zamanlarda şu arama noktasına kadar zor varıyor. O arama noktasının iki katını dolduran Afyonlulara helal olsun be. Helal olsun. Birileri meydanlardan kaçarken, birileri kalabalıklardan korkarken, birileri aman aman sıcak salonlarda, serin salonlarda oturayım. Buradan siyaset yapayım, gücü, icazeti millette değil Amerikalarda arayım derken buraya buraya "milli iradeyi, milletin gücünü göstermeye, patron benim, ben seçerim, kim dersem o yönetir. Bunu bilen benim. Çünkü milli iradeyim" diyenler gelmiş. Hoş geldiniz, şeref verdiniz. 1950'den beri Afyon'da belediye seçimleri yapılıyor. Tam 15 kez sandık başında şehrin kime emanet edileceğine Afyonlular karar verdi. 15 kez kazanamadık biz.
15 kez kaybettik ama dönüp de Afyon'a küsmedik. Sen doğrusunu bilmiyorsun, doğrusunu bilmiyorsun demedik. Sen bilmezsin. Bu şehri yöneteceği millet karar vermez, biz karar veririz demedik. Sabrettik, çalıştık, hatayı kendimizde aradık, doğru adayı bulduk. Afyon'un önüne koyduk, seçimleri kazandık. İşte İşte genel başkanı olduğumda grup başkan vekilim olan mecliste 4 dönem 8 yıl aralıksız birlikte görev yaptığımız, iyi günde kötü günde yan yana durduğumuz, birbirimize sahip çıktığımız, partimize, ülkemize sahip çıktığımız, benim kardeşim sizin evladınız Burcu Köksal....
Hem de öyle birkaç parti yarışırken aradan çıkarak falan değil. Yüzde 51 oyla iki kişiden birinin fazlasını alarak seçildi. Ona da helal olsun size de helal olsun. Burcu Burcu başkanınız 18 aydır çalışıyor. Aralıksız. Zaten aday yaparken ilk ben inanmıştım.
"BURCU BAŞKANA HELAL OLSUN"
Seçimi kazanacağına ben inandım. Siz inandınız. Çok başarılı olacağını elbette biliyordum. Şöyle bir bakınca iki tane kent lokantasında 4 çeşit yemeği 75 liraya sunan halk gıda marketi ile temel gıda ürünlerini piyasanın çok altında bir fiyatla sizlere ulaştıran halk ekmekle 25.000 ekmeği uygun fiyattan hemşehrilerine kavuşturan zafer kartla ihtiyaç sahiplerine sosyal yardımlar sunan çocukların eğitimi için Zafer Çocuk Dünyası'nı açan öğrencilere sınav ücreti için destek veren kırtasiye yardımı yapan Zafer Çocukları kreşi ile yoksul aile çocukları için kreş açan onların erken yaşta eğitimine katkı sağlayan becerilerinin gelişmesine katkı sağlayan annelerini sosyal yaşama, iş yaşamına katan ve bu projelerin hepsini yaparken bir yandan da tiyatro festivallerini eksik bırakmayan Bülent Ecevit Millet Bahçesi'ni açan sokaktaki canlar için Pati Köy Mama üretim tesisini açan yani bu kısa zamanda birkaç dönemlik hizmetleri bu kısıtlı bütçeyle bunca borca rağmen yapan Burcu başkana helal olsun.
ERDOĞAN'A: HADİ BAKALIM KURTUL ŞİMDİ AFYONLULARIN ELİNDEN
Tabii tabii biz burada muhteşem bir miting yapıyoruz da orada yan tarafta buraya sığamayanlar gelmiş onları da selamlıyorum. Tayyip Erdoğan o kalabalığı bulsa kalabalık toplandı der miting yapar sizinle. Burcu çalışıyor ama iktidar maalesef Afyon'u unuttu. Eber Gölü kurumaya yüz tuttu ama önlem almıyorlar. Zafer Havalimanı her yıl zarar etmeye devam ediyor. Bu sene 220 milyon TL daha uçmayan yolcu için başta garanti verdikleri için ödeme yaptılar. Dile kolay 220 milyon TL. O para Afyon'da burcu da olsa ne hizmetlere, Kütahya'da belediye başkanımız da olsa ne hizmetlere dönüşür ama burada uçmayan yolcu için garanti ödemesi. Hastane yaparlar gelmeyen hasta için ödeme. Yol yaparlar geçmeyen araç için ödeme. Tünel yaparlar geçmeyen araçlar için ödeme. Bu millet bu kadar yokluk, bu kadar sıkıntı çekerken kendi müteahhitlerine bu paraları peşkeş çekenlere yazıklar olsun. Afyon bunu unutmaz. Diğer yandan Tayyip istifa Tayyip istifa Tayyip istifa Tayyip istifa Tayyip istifa Tayyip istifa Yeşil Afyon gibi yerde hani diyorlar ya zamanında diyorlardı. Biraz önce Burcu Başkan anlattı. AK Parti'nin kalesi olan yerde meydan inliyor. Erdoğan istifa diye. Ne oldu? Meşruiyet uçtu gitti. Meşruiyet bu meydanda olacakken Trump'ta arandı. Şimdi meydan istifa diyor. Hadi bakalım Erdoğan kurtarsın seni de Trump'ta göreyim Afyonluların elinden. Hadi bakalım.
"BAKANLARA ÇOCUK MUAMELESİ YAPTI"
Ey Erdoğan altına sandalye sürmekle altından sandalye çekmekle olur olmaz övgüler dizmekle, karşısına dizdiği bu memleketin bakanlarına çocuk muamelesi yapmakla, çok akıllıymış bunlar demekle olmuyor. Meydanlarda oluyor bu iş. Meydanlarda oluyor. Hükümet istifa Hükümet istifa Hükümet istifa diye niye niye bu kadar öfkelisiniz? Çünkü Afyon'un şeker fabrikası vardı kapattılar. Sekası vardı kapattılar. Buradan hatırlatalım. Afyon biliyor da Türkiye duysun. Türkiye'nin nüfusu 63 60 milyonu AK Parti geldi. Bugün 86 milyon. O gün Afyon'un nüfusu 812 bindi. Sanırsın aynı oranda açsa 1.100.000 olması lazım. Rahat rahat milyon geçmesi lazım. Ama 60.000 kişi kayıpla 750.000 kişi. Yani 22 yılda Türkiye 60 milyondan 83 milyona giderken Afyon neredeyse 850.000'den 750.000'e doğru gerilemiş. Bu şehri küçültüyorlar. Bu şehri yoksullaştırıyorlar. Oy alırken yüz döndükleri yüz sürdükleri bu şehre sonra sırtlarını dönüyorlar. Önümüzdeki sandık gelince Afyon'a sırtını dönene Afyon'da sırtını dönecek. Afyon'da sırtını dönecek. Afyon'da söz verilen hızlı tren 13 yıldır yok. İsrail'le güya kayıkçı kavgası yapıyorlar haşhaş tohumunu İsrail'den getiriyorlar ve İsrail meşeli tohumlarla üretimi bitirme noktasına getirdiler. Patates 10 liraya maliyeti var. 5 liraya tarlada alıyorlar. Patates üreticisini perişan ettiler. Ama markette 25 liraya atıyorlar. Tarlada 5 markette 25 maliyeti 10 lira ve patates üreticisi de perişan olmuş durumda.
Bunun için bu cennet şehri bu tarih şehrini bu üretimin topraklarından bereket fışkıran insanının alın terinde bereket olan namusuyla kazanan namusuyla harcayan bu şehri perişan edenleri ilk seçimde gönderecek Afyon. İlk seçimde. Değerli Afyonlular sizin sorunlarınızı çözmeyenler Türkiye'de de bir kara düzen tutturdular gidiyor. AK Parti'nin kara düzeni hakim oldu memlekette. Bu düzende Erdoğan'ın çıkarları sizin çıkarınızla çatışıyor. Erdoğan kendi çıkarları için milletin huzurunu da refahını da hiçe sayıyor.
"ASGARİ ÜCRETLİ 7 ÇEYREK ALIYORDU"
Öyle bir noktadayız ki artık bundan kötüsü olur mu dediğimiz günü ertesi gün arar hale geliyoruz. Bu milletin refahını, bu milletin huzurunu feda ediyorlar. Bugün 1 gram altın 5.000 lirayı geçti. AK Parti geldiğinde bundan 23 yıl önce en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı 2 çeyrek altın alıyor. Bir yanda yani Eğer, eğer Tayyip Erdoğan geldiğinden bugüne hiçbir şeyi iyileştirmese ama emeklilere de ilişmese olduğu gibi kalsa bugün 56.000 lira. Öyle ya 7 8 56 56.000 lira alacak emekli bugün 16.000 lira alıyor. 16.000 lira yoksulluk demek hatta açlık demek, sefalet demek. Asgari ücretli Tayyip Erdoğan geldiğinde 7 çeyrek alıyordu. Evet hesapta bir yanlışlık yok. Eskiden en düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerindeydi. Hatta daha eskiden 1 buçuğu katıydı. Bugün en düşük emekli maaşı asgari ücretin %60'ı 65'i ve asgari ücrette 22.000 lira gibi açlık sınırının altında bir seviyede. Eskiden 7 çeyrek altın. Yani hiç gelmese, hiç ilişmese emekçiye dokunmasa 7 kere 7 49 50.000 lira alacakken asgari ücretli bugün 22.000 lira alıyor. Yani hesabı herkes şöyle yapsın. Tayyip Erdoğan'dan kurtulursam asgari ücret 50.000 lira olur. Tayyip Erdoğan'dan kurtulursam emekli maaşım 56.000 lira olur. Herkes hesabı böyle yapsın. Memurun aldığı 14,5 çeyrek altının bugün geldiği nokta tam tamına 5,5 çeyrek altın. Memur ayda 9 çeyrek altın kaybetmiş. Üniversiteye yolladığın öğrenci bile 1,5 çeyrek altın burs alırken bugün gram altının yarısını alıyor. Öyle ya bugün 3.000 lira veriyor. Gram altının neredeyse yarısı. Oysa bunlar gelmeden önce bir öğrenci bursu 1,5 çeyrek altındı.
"CHP, EMEKLİNİN ASGARİ ÜCRETLİNİN PARTİSİ"
Şunu görelim. Erdoğan geldik beri, AK Parti geldik beri, bu iktidar emekliye iyi gelmedi. Geldi mi? Asgari ücretliye iyi gelmedi. Geldi mi? Hayır. Öğrenciye iyi geldi mi? Hayır. Peki çiftçiye iyi geldi mi? Hayır. Bunlar bu haldeyken esnaf ne yapsın. Esnafa iyi geldi mi? Hayır. Bu iktidar sadece ve sadece zengine iyi gelen, yandaşa iyi gelen işi gücü tıkırında olanlara iyi gelen bir iktidardır. Buradan ısrarla söylüyorum. Bu memlekette zengin yüzde 20. Yani en zengin yüzde 20 toplam gelirin yüzde 90'ını alıyor. Geri kalanyüzde 80 sadece yüzde 10'unu alıyor. Bu memlekette bu memlekette en zengin yüzde 1 100 kişinin en zengini neredeyse gelirin yarısını alıyor. Geri kalan 99 kişi kalan yarısını bölüşüyor. O yüzden biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak adı üstünde halkın partisi olarak kurucusu bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in partisi olarak kimsesizlerin kimsesi olmaya geliyoruz. Emeklinin Partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bir ben sorayım. Emeklinin partisi Asgari ücretlinin partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Öğrencilerin Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Çiftçilerin haşhaş üretenlerin partisi Cumhuriyet Halk Partisi. E Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Bizim Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin 1. Partisi. Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi meseleye şöyle bakıyor. Siyaset öncelik belirleme işidir. Benim önceliğim bizim önceliğimiz bu meydandır. Oradan meydanlara sığmayan bizleri dinleyenlerdir. Evlerinde ekran başında bizi dinleyenlerdir. Ama Erdoğan'ın önceliği başkaları o 19 Mart darbe sürecinde sizin bizim rezervimizi sadece zenginlere paralarını alıp gidenlere borsadan çıkanlara döviz yaptıranlara yabancı yatırımcılara harcadı ve sen dönüp isteyince yok diyor. Bakın o gün harcadığı para 160 milyar dolar. O günden bugüne.
"SİZE KAYNAK DİYENLER YALAN ATIYOR"
Bu çiftçiye bir yılda ödenen desteklemenin tam 100 katı. Bu emeklilere bir asgari ücret vermek için ihtiyaç olan paranın tam 150 katı. Asgari ücretli 30.000 lira yapmak için gerekli paranın tam 120 katı. Yani size para yok diyenler yalan atıyorlar. Size kaynak yok diyenler yalan atıyor. Polise mesai vermeden çalıştırıp kaynak yok diyenler yalan atıyor. İnfaz Koruma memuruna düşük maaş verip bütün maaşını kiraya harcattırıp onları cezaevlerinde gündüz gece yok yere maaşla çalıştıranlar yalan atıyorlar. Jandarmamanın da polisin de infaz Koruma memurunun da öğretmenin de biraz önce saydığım tüm toplum kesimlerinin de çoluğunun çocuğunun geleceği de boğazından geçecek lokması da Erdoğan tarafından haciz altındadır. Onu kurtaracağız Mutlaka kurtaracağız bu ülkenin geleceğini çocuklarınızın geleceğini bu ülkenin evlatlarının geleceğini kurtaracağız. Herkesi doyuracağız. Herkesin karnı doyacak. Herkes yarınlara umutla bakacak. Söz veriyoruz. Maalesef maalesef en zor günlerini yaşarken toplumun en yoksulları bir yandan da şaka gibi sabrımızı sınar gibi çıkıyorlar karşımıza. Diyorlar ki bakan çıkıyor diyor ki tasarruf yapacaksak elbette emekliden asgari ücretliden yapacağız diyor. Avrupa'da son 10 yılda asgari ücretin en az arttığı ülkedeyiz.
"BAKAN EVLATLARININ DEVRİ BİTECEK VATAN EVLATLARININ DEVRİ BAŞLAYACAK"
AKP geldiğinde 10 emekliden 3'ü çalışıyordu. Şimdi altısı çalışıyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerinde emekliler gayri safi milli hasılanın yüzde 10'unu alıyorlar ama Türkiye'de sadece 3.7'sini alıyorlar. Ve bizde bakan çıkmış hala daha emekliden tasarruf etmekten bahsediyor. Buradan bakana şunu söylüyorum. Sen de haklısın. Doğrusunu sen de biliyorsun. Bu meydanda biliyor. Sen böyle söyle. Sandık gelecek. Oylar sandığa girecek. Bir de bir kapanacak. Yeni bir devir başlayacak. Bakan evlatlarının devri bitecek. Vatan evlatlarının devri başlayacak. Vatan evlatlarının Erdoğan'ın kendine çalıştığı yetmedi. Zenginlere çalıştığı yetmedi. Şimdi elde avuçta kalanla Trump'a çalışıyor. Gitti biraz önce söyledim. Trump'ın kapısını açındırdı. Oralardan meşruiyet arıyor. Emekliye para yokken asgari ücretliye para yokken don vurmuş çiftçinin hasarı karşılanmazken Amerika'ya giderken hediye paketi yaptırmış. Hediye paketinin içinde yok yok. 225 tane Boeing uçak sıvılaştırılmış gaz yetmiyor. Bademden pirince cevizden Amerikan otomobiline Amerikan viskisine makyaj malzemesine kadar tamamının gümrük vergilerini sıfırladı. Yani senin ürettiğinde vergi var. Pahallılık alıyor. Amerika'dan gelen ucuz kalıyor. Kapış kapış gidiyor. Türk çiftçisine Türk üretimine atılan en büyük kazık. Gitti kendi ülkesinden her şeyi verdi ama kendisi elleri boş döndü. Ne aldın hiçbir cevap yok. Meşruiyet almış. Milletin gözünden düşmüş meşruiyeti Amerika'da aramış Trump'ın kendisini övmesiyle güya meşruiyet kazanmış.
"TRUMP'IN ALTINA ÇEKTİĞİ SANDALYEYİ MİLLET ALTINDAN ÇEKECEK"
Hiçbir şey olmasaydı bile bu kadar tavize, bu kadar görüşmeye, bu kadar anlaşmaya bizim Amerika'da parası ödenmiş, bitmiş üzerine Türk bayrağı yapışmış 6 tane F35 uçağımız var. Geçen dönem geçen dönem bunlara el koydular. Bizi F35 programından attılar. İsrail'de F35 var. Yunanistan'da var. Türkiye'de parasını ödediği F35'ler Amerika'da Hangarda duruyor. Hiçbir şey beceremiyorsan hiçbirini alamadıysan hiç 35 hiç olmazsa F35'lerimizi isteseydin alıp getirseydin. Ama kendine meşruiyet arayan maalesef Trump'ın altına çektiği sandalyeye güvenen Erdoğan'a söylüyorum. Sandalyeleri makamı mevkii koltuğu millet verir. Millet alır. Altına Trump sandalye çektiyse o sandalyeyi altından millet çekip alacak. Söz veriyoruz. Bir büyük üzüntümüzü de buradan ifade etmek isterim.
"GAZZE'NİN G'SİNİ KONUŞMADI"
İsrail büyük bir katliam yapıyor. Gazze'de çok büyük çok büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. 65.000 çoğu çocuk ve kadın öldü. 165.000 kişi sakat kaldı. Savaştan etkilendi. Bu soykırıma karşı Erdoğan Amerika'ya giderken Filistin'in bir ümidi vardı. Bizim hakkımızı savunur mu? Biz de dedik ki git Filistin'in hakkını savun. Netanyahu'nun bir savaş suçlusu olduğunu söyle. Trump'a İsrail'i desteklemekten vazgeç de ve oradan Filistin için iyi bir sonuç al. Ben Amerika dönüşü Esenboğa havaalanında seni karşılayıp tebrik edeceğim dedim. En büyük en büyük teşekkürü ben edeceğim dedim. Gitti Amerika'ya. Görüşmeyi yaptı ve görüşmede Boeing'in B'si var. Nükleer enerjinin N'si var. Enerji sıvılaştırılmış doğalgazın N'si var ama maalesef Gazze'nin G'si yok. G'si yok. Gazze'nin G'sini konuşmadı. Çünkü bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Dostumun dostu dostumdur. Dostumun düşmanı benim de düşmanımdır. Erdoğan'ın dostu Trump'tır. Trump'ın dostu Netanyahu'dur. Erdoğan Netanyahu'nun dostudur. Nokta. Filistin bizim dostumuzdur. Netanyahu Filistin'in düşmanıdır. Biz Netanyahu'ya düşmanız. Filistin'e dostuz. Biz Bülent Ecevit 3. Cumhurbaşkanımız Bülent Ecevit. Yaser Arafat'a nasıl destek verdiyse Mahmut Abbas'a o desteği veririz. Biz Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin'e nasıl destek verdiyse Filistin'e o desteği veririz. Ama işi gelince milli görüşçü olan işi gelince milli görüş gömleğini çıkaran işine gelince Filistin davası benim davam diyen ama şimdi gidip Netanyahu'ya Savaş kahramanı diyen Trump'la öğle yemeği yiyen Erdoğan'dan Filistin'e dost olmaz. Buradan buradan bütün dünyanın gözü önünde Sumut filosu Filistin'e doğru ilerlerken İspanya cesaret gösterip filoyu koruyor. İtalya filoyu koruyor ama esas koruması gerekenler Trump'tan korkularına susuyorlar. Sumut filosunu Sumut filosunu Deniz Kuvvetleri korumalıdır. Türkiye Filistin'e sonuna kadar sahip çıkmalıdır. Ve her şey bittiğinde mazlum Gazzeliler bugünlere bakınca bugünlere bakınca tepelerine yağan bombaları değil belki onu unutacaklar ama Netanyahu'nun dostu Trump'la yemek yiyen, şakalaşan ve kendilerini unutan Erdoğan'ı asla affetmeyecekler. Asla affetmeyecekler. Değerli değerli efendim ne diyorsun? Her şey her dakikada konuşulmaz ki abi. Onu söyle, bunu söyle, bunu söyle. Onu da söyleriz inşallah. Nasıl olacak? Bak Bu Afyon'da daha çok miting yapalım.
"BİLİYORSUNUZ DARBECİLER HEP AMERİKA'DAN İCAZET ALIR"
Şöyle ben başlayadayım madem istiyorsunuz. Diyor ki şöyle diyelim diyor. Her şey çok güzel olacak. Afyon'da bir misafiriniz var. 19 Mart darbesinden sonra yani bu milletin sofrasından kalkıp Trump'ın sofrasına oturanlar ondan icazet alanlar Cumhurbaşkanı adayımıza siz takdir ederseniz millet takdir ederse bir sonraki Cumhurbaşkanımıza Ekrem İmamoğlu'na geleceğin iktidar Partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ne darbe yapmaya kalkıştılar. Biliyorsunuz bu darbeciler hep Amerika'dan icazet alır. Kenan Evren 1980'de Amerika'dan icazet almış darbeyi yapmıştı. Ertesi gün Amerikalılar haberi birbirine bizim çocuklar başardı diye duyurdular. 1980 darbecileri Amerika'nın bizim çocuklarıydı. 31 Mart'ta seçimleri kaybedince demokrasiden ayrılanlar 19 Mart darbesine kalkışanlar Trump'ın bizim çocuklarıdır. Trump Erdoğan'ın 19 Mart darbesini görünce bizim çocuklar başardı demiştir. 192 gündür Cumhuriyet Halk Partisi büyük bir saldırı altında. 192 gündür direniyoruz, mücadele ediyoruz. Sizin de burada bu darbeden bir misafiriniz var. İpek Elif Atayman İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanı. Görevini yapmış, geçtiğimiz yıllarda devretmiş. Bir takım iftiralarla ifadeye çağrılmış. Önüne kağıt sürmüşler. Demişler ki eğer bunu, bunu, bunu böyle söylersen serbest kalırsın. Evladına, ailene kavuşursun. O demiş ki doğru bildiğimi söylerim. Bilmediğimi söylemem. O zaman demişler, sana iyi yolculuklar. Onu 7 saat mesafeye Afyon'a gönderdiler. Ailesi ailesi zorluk içinde kendisi zorluk içinde.
Ben geçen zafer yürüyüşü için geldiğimizde kendisini ziyaret ettim. Siz Afyonlular olarak çok misafirperversiniz ama bu zorunlu misafirliğin bir an önce bitmesini ümit ediyoruz ve buradan hem İpek Elif Atayman'a hem de tüm siyasi tutsaklara kocaman bir alkış gönderiyoruz dayanışma için. En kısa sürede iddianameleri bekliyoruz. Niye bekliyoruz? Yargılanmak için değil. İftiracıları yargılamak için. Cumhuriyet Halk Partisi'ne atılan iftiraları yargılamak için. Ekrem Başkana arkadaşlarımıza atılan iftiraları ailelerine yapılan zulümleri yargılamak için o iddianameleri sabırsızlıkla bekliyoruz.
"MANSUR BAŞKANI KİMSEYE KURBAN ETMEYİZ"
Ve şimdi bu hafta yeni bir şey yaşandı. Sizin de çok sevdiğiniz hepimizin çok sevdiği Mansur Başkanımıza saldırı başlattılar. Buradan öncelikle şunu söyleyeyim. Ekrem Başkan da Mansur Başkan da bu milletin gönlünde yer tutmuş. Bu milletin sevdiği inandığı güvendiği tertemiz insanlardır. İkisinin de arkasında halk vardır, millet vardır. Onu kimseye onları kimseye kurban etmeyiz. Buradan öncelikle şunu söyleyeyim. Güya konserde usulsüzlük vardı diye yalan atıyorlar. Sayıştay gelmiş denetlemiş hiç kusur görmemiş. Müfettişler gelmiş denetlemiş hiç kusur görmemiş. Mansur Başkan bu haksız ithamlara karşı iç denetleme yapmış bir kuruş yolsuzluk çıkmamış. Çıka çıka bir kişide kusur çıkmış. O kişi Melih Gökçek döneminde işe alınan bir memurmuş.
"BOZUK TOHUM TARAFINDAN MASAK RAPORU ALMIŞLAR"
Hakkında işlemler yapılmış. Bunun MASAK raporu kim tarafından Melih Gökçek'in oğlunu biliyor musunuz? Bozuk tohum bozuk tohum Bozuk tohum tarafından MASAK raporunu almışlar. Bu kişiyi güya itirafçı iftiracı yapmışlar. Etrafındakilere kara çalıyor ama kendi elleri kara. Çünkü onun arkasında bozuk tohumun baba var. Ve iftira attığı kimsenin hesabında bir kuruş hareket yok. Zenginleşme yok. Rüşvet yok. İrtikap yok. Hiçbir şey yok. Sadece bu iftiracı da var ve bunun üzerinden tertemiz insanları suçluyorlar. Ayrıca hiçbir suçlamanın altı da olmadığı için hiçbir suçlamayla tutuklama yapamadıkları için pardon yanlış yapmışız diyemedikleri için yazmışlar oraya son anda son dakika 4 gün boyunca sorarken yok oraya zimmet suçu şüphesi. Kardeşim zimmet olsa zimmete geçen para olur. Mal olur. Tertemiz insanlara bu iftirayı atıp Mansur Başkana uzanmaya çalışıyorlar. Mansur Yavaş'a uzanan kirli elleri bu millet kırar. Bu millet kırar. Mansur Başkanı seviyor musunuz? Evet. Ona güveniyor musunuz? Evet. Onun arkasında mıyız?
"ADAM DEMEMEK LAZIM DA..."
Adam dememek lazım da bozuk tohumun babasının 97 dosyası var. 97 yolsuzluk dosyası var. Kapağını açıp bakan yok. Sonra Mansur Başkan gibi namus timsaline laf atıyorlar. Bir de bir gece önceden bir tane bomba koymuş. Geri sayım koymuş. Birazdan milyarlık bomba patlayacak diye 8 saat önceden operasyonu duymuş. Yani demek ki neymiş?
"SAVCILARA SESLENİYORUM"
Bu operasyon tamamen siyasiymiş. Şimdi de bozuk tohumun kanalından diyorlar ki ikinci dalga gelecek. 30 kişi içeri alınacak. Şunlar alınacak. Bunlar alınacak. Buradan Ankara Adliyesi'nin namuslu savcılarına, hakimlerine sesleniyorum.
"BOZUK TOHUMUN ADLİYE'DE NE İŞİ VAR?"
Bozuk tohumun Adliye'de ne işi var? Bu bilgilerin bozuk tohumda ne işi var? Eğer adalet bu bozuk tohuma babasına kaldıysa bu memleket yandı demektir. Yandı demektir. Adalet Adalet Hak Hukuk Adalet Hak Hukuk Adalet Hak Hukuk Buradan bütün televizyonlarımız gazetelerimiz kanalıyla bütün Türkiye'ye şikayet ediyoruz ki bakın AK Parti döneminde 5 yılda 80 etkinliğe o günkü parayla 33 milyon vermişler. Mansur Yavaş döneminde 5 yılda 426 etkinliğe yani tam 5 katı. Bugünkü parayla 30 milyon verilmiş. Biri 33 milyon harcamış, biri 30 milyon harcamış
.Bozuk tohumun babası ve ondan sonra gelenler aynı paraya 80 etkinlik ilk yapmış. Bizimkiler 426 etkinlik yapmış. Burada aynı paraya 5 kat iş yapana laf söyleyeceksin hamuduyla götüreni Ak Partili diye ellemeyeceksin. Yazıklar olsun böyle adalete. Ayrıca Ayrıca milletimize şikayet ediyoruz. Ayrıca Mansur Başkana Ankara Büyükşehir'e bu haksız operasyon Sayıştay bir şey bulmamış. Müfettişler bulmamış. Kendileri bulmamış. Bu haksız operasyon yapılırken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı dezenformasyon mücadele birimi bütün gazetecilere temsilcilerin olduğu WhatsApp sayfasına Mansur Yavaş'ı suçlayan gerçek dışı soru cevaplar yollayıp basında bunların yer almasını sağlıyorlar.
"BURADAN ERDOĞAN'I UYARIYORUM"
Buradan Erdoğan'ı uyarıyorum. Buradan İletişim Başkanını uyarıyorum. Cumhurbaşkanlığının imkanlarını bir partinin lehine kullanıyorsun yetmedi. Bir partinin aleyhine kullanıyorsun yetmedi. Utanmadan namuslu insanlara kara çalmak için kullanıyorsunuz. Bu millet bunu görür. Bunu bilir. Bunu unutmaz. Bunun hesabını er ya da geç vereceksiniz. Er ya da geç. Buradan buradan (Diplomasız Erdoğan sloganları üzerine konuştu)Erdoğan'a televizyonların başındakiler merak ediyordur. Ne diyorlar diye diyorlar ki diplomasız Erdoğan. Ama öyle demeyin, belki de vardır. Belki, belki son gittiğinde Amerika'dan almıştır. Belki Trump'tan almıştır. İcazeti, icazeti Trump'tan alan, meşruiyetini Trump'tan alan diplomayı da Trump'ta arıyor olabilir.
Ama açıkça söyleyeyim Erdoğan'ın Erdoğan'ın Ekrem Başkan'ın diplomasına saldırmasının sebebi arkadaşlar boşa değil. Nerede? Ambulans bir bak bakalım. Şu dolmuş yazıyor ya Organize hemen orada. Geliyorlar koşarak. Göreyim nerede. Aç orayı UMKE yazıyor bak. Ha, yetişti, yetişti. Onlar hastamıza bakarken Kovid'i hatırlıyor musunuz? Evet. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Biz ölmeyelim diye ölümü göze alanlar vardı. Sağlık emekçileri. Erdoğan dedi ki hakları ödenmez. Hakikaten haklarını ödemedi. Biz bütün sağlık emekçilerine canlarını dişlerine katan hayatlarını hiçe sayan biz yaşayalım diye ölümü göze alanlara bir yürekten alkış hepimiz için.
Milli takım kazanırken kim gurur duyuyorsa Türkiye ittifakındadır. Filenin Sultanları İstiklal Marşı çaldırırken kimin gırtlağı düğümleniyorsa Türkiye İttifakı'dır. İşte biz milletine güvenen bayrağını seven, milletini seven ve kurulduğu günden beri aynı yerde duranlarız. Bir tarafta partisinin kadın kollarına gençlik kollarına güvenmeyen bunun için yargı kolları kuran bunun için bu memlekette bir baş savcıyı yargı kolları başkanı ilan eden ümidini milletten kesen meşruiyeti halkta değil yurt dışında Amerika'da arayanlar varken bir taraftan bu ülkenin yarınlarını bu meydanlarda arayan sizler varsınız. Ben sadece ve sadece size güveniyorum. Ekrem Başkanımızı içeriden çıkarmak için de aday etmek için de Cumhurbaşkanı yapmak için de ne yurt dışına güveniyoruz ne bir başkasına sadece ve sadece halka millete size güveniyoruz.
Ben de buradan Erdoğan'a sesleniyorum ne yaparsan yap 28 buçuktan 29 Erdoğan seni orada artık oturtmam, oturtmayacağız. Ama ben seni oturduğun koltuktan kaldırmak için hakimlere savcılara güvenmiyorum. Polise askere güvenmiyorum. Ben sadece ve sadece millete demokrasiye güveniyorum.
Sen bizi oturduğumuz koltuktan kaldırmak için bir savcıya görev vermişsin. Bizi milletin oturttuğu koltuktan partimizin oturduğu koltuktan sadece partimiz sadece milletimiz kaldırabilir. Bu millet seçtiğini seçer seçtiğine sahip çıkar Hodri Meydan!"