Güncel

Can Holding operasyonunda flaş iddia! Kayyum kararının arkasında Mehmet Şimşek mi var?

Can Holding operasyonuna ilişkin dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı. Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay operasyonun arkasında ABD’den gelen uyarıların ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ısrarının etkili olduğunu iddia etti.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "suç örgütü kurmak", "kaçakçılık", "dolandırıcılık" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" iddialarıyla başlatılan soruşturma, Türkiye'nin gündemine oturdu.

Soruşturma çerçevesinde, 11 Eylül’de gerçekleştirilen operasyonla aralarında Habertürk, Bloomberg ve Show TV gibi önemli medya kuruluşlarının da bulunduğu Can Holding'e bağlı 121 şirketin yönetimine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, Can Holding operasyonuna ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Balbay, operasyonun hem görünen hem de görünmeyen yönlerinin ekonomi ve ekonomi yönetiminin genel durumu hakkında ipuçları verdiğini belirtti.

"BAKAN ŞİMŞEK ETKİLİ OLDU"

Balbay, medya ve eğitim boyutunun “vitrinsel” göründüğünü, asıl konunun mali suçlar olduğunu vurguladı. Eğitim ve medya kurumlarının süreçten etkilenmemesi temennisinde bulundu.

Balbay’ın yazısına göre, operasyonun düğmesine basılmasında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek önemli rol oynadı. Şimşek’i zorlayan nedenlerin başında ABD’deki kara para ve kaçakçılıkla ilgili birimlerin baskısı geldi.

Söz konusu kuruluşlar, milyar dolarlarla ifade edilen döngünün Türkiye’yi zorlayacağı ve ülkenin geçmişte olduğu gibi yeniden “gri liste” süreciyle karşılaşabileceği yönünde Ankara’yı uyardı.

İKTİDAR İÇİNDE FARKLI GÖRÜŞLER

Operasyona iktidar içinden soğuk bakan kesimler olduğu belirtilirken, Şimşek’in ısrarcı tutumu dikkat çekti. Can Holding’in medya ve eğitim alanına girişinin bir yıllık süreç sonunda gerçekleştiği, bu süreçte başta Rekabet Kurumu olmak üzere resmi izinlerin üç ayda tamamlandığı kaydedildi.

TÜRKİYE’NİN GRİ LİSTE GEÇMİŞİ

Balbay, Türkiye’nin daha önce iki kez gri listeye girdiğini hatırlattı. 2011-2013 ve 2021-2024 yılları arasında bu listeye giren Türkiye, kara para ve terörün finansmanıyla mücadelede yetersiz kaldığı gerekçesiyle uluslararası kayıtlara geçmişti.

Şimşek’in, aynı durumun yeniden yaşanmaması için hassas davrandığı ifade edildi.

Balbay, iktidarın kendi içindeki dengelerin, gelecek hesaplarının ve Saray’ın olası risklere karşı “olağanüstü hassasiyet” gösterdiğini belirtti. Kesin tavırların ve “kesip atma” refleksinin de sürecin şekillenmesinde rol oynadığı kaydedildi.