İlaç yokluğu sorunu son bir yıl içinde belirgin şekilde kötüleşti. Bu durum hem yurttaşın ilaca erişimini hem de eczacılık hizmetlerini olumsuz etkileyen ciddi bir kriz boyutuna ulaştı.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, "Şu anda Türkiye genelinde piyasada bulunamayan ilaç sayısı resmî makamların, katbekat üzerinde olduğunu gösteriyor. Bu liste en basit ağrı kesicilerden tutun grip aşıları başta olmak üzere tansiyon, diyabet, depresyon, parkinson ve kanser ilaçları gibi hayati önemdeki ürünlere kadar pek çok ilacı içermektedir. Mevsim itibariyle uygulanmaya başlanması gereken grip aşılarını dahi temin edemiyoruz" dedi.
İlaç krizinin derinleşmesinin nedeninin kur farkı olduğunu belirten Saydan, "İlaç fiyatlandırmasında kullanılan Euro kurunun güncellenmesi bir yılı geçti ve kur farkı açıldıkça firmaların ilaç temin etme isteği azaldı. Sonuç olarak, bir yıl öncesine kıyasla ilaç yokluğu sorunu katlanarak büyüdü, eczanelerimiz boş raflar ve karşılanamayan reçetelerle karşı karşıya kaldı” diye konuştu.
Şu anda piyasada, kanser, diyabet, tansiyon ve kalp-damar hastalıkları gibi kronik ve ciddi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan ilaç gruplarında yokluk yaşandığına dikkat çeken Saydan "Örneğin kemoterapi ilaçları, insülin ve oral diyabet ilaçları, yüksek tansiyon hapları, ritim bozukluğu veya kalp yetmezliği gibi durumlar için gerekli kalp ilaçları, hatta çocuklar için kritik olan şuruplar, ateş düşürücüler, grip ilaçları şu an eczane raflarında en çok aranan ancak bulunamayan ilaçlar arasında. İlaç yokluğu sorununun temel nedeni; Türkiye’deki ilaç fiyatlandırma sistemindeki kur politikasıdır. Şu anda İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre uygulanan sabit Euro kuru, gerçek kurun ancak yarısı seviyesinde kalıyor. İlaç Euro kuru 21,67 TL iken gerçek piyasa kuru 49 TL’ye yaklaşmış durumda. Aradaki bu büyük fark yüzünden, özellikle yurt dışından ilaç/hammadde getiren şirketler birçok ilacı bilinçli olarak piyasaya vermiyor ya da çok kısıtlı miktarlarda veriyor" ifadelerini kullandı.
KÖKLÜ REVİZYON ŞART
İlaç yokluğu için iki türlü çözüm olduğunu söyleyen Saydan; şöyle devam etti:
"Kısa vadede; İlaç fiyatlandırmasında kullanılan sabit kur derhal gerçekçi seviyeye çekilmeli. Bu nedenle, Şubat 2026’yı beklemeden kısa vadede bir kur revizyonu yapılması elzemdir. Aksi halde, güncelleme geciktikçe bulunamayan ilaç sayısı daha da artabilir, insanlar sağlıklarını yitirme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Uzun vadede kalıcı çözüm için yapılması gerekenlerin daha kapsamlı ve günün koşullarına uygun olması gerekiyor. İlaç Fiyat Kararnamesi’ne köklü bir revizyon gerekiyor. Mevcut fiyatlandırma modeli, her yıl sadece belirli oranlarda arttırılan ve “Dönemsel Avro Değeri (DAD)” adıyla sabit bir kur uygulayan bir sistem. İlaçlarımızın bulunmasına engel olan bir sistem. Bu sistem, ekonomik dalgalanmaların çok gerisinde kaldığı için sürdürülemiyor. TEİS olarak önerimiz, ilaç fiyatlandırmasında döviz kuruna dayalı bu modelin terk edilmesi ve güncel ekonomik gerçeklere duyarlı ve enflasyon bazlı bir modele geçilmesidir. Bu sayede hem firmalar büyük zarar endişesine kapılmaz, hem de piyasa bu kadar belirsizlik yaşanmaz."