Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu kapsamında ABD’nin New York kentinde bulunan Türk Evi’nde Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bakan Fidan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu yüksek düzeyli hafta çerçevesinde gerçekleştirdikleri programı dün itibariyle bitirdiklerini belirtti.
"KAAN'IN MOTORLARI MECLİS'TE BEKLİYOR"
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump görüşmesinde hangi konuların gündeme geldiği ve hangileri üzerine çözüme gidildiği sorusu üzerine şunları söyledi:
İkili ilişkilere dayalı konularda sorunların çözülmesi yönünde sayın Trump'ın irade koyduğunu gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda büyük bir ikna kabiliyeti var. 2019’daki olan olaylardan sonra ortaya çıkan CAATSA. CAATSA konusu bizim için aslında şöyle büyük bir sıkıntı. Ama müttefiki ülke arasında birbirlerinden bir şey almayı engelleyen bir yasal kısıtlamanın olmasın yani sistemik olarak büyük bir problem. Şundan dolayı şu anda diyelim F-35 vesaire işte almayı beklediğimiz işte KAAN’ın (Milli Muharip Uçağı) motorları var şu anda bekliyor mecliste. Onların lisansı durmuş durumda. Yani onların lisansında hayatta geçip motorların gelmesi lazım. KAAN’ların üretimi başlayabilsin."
"MÜTTEFİKLİĞE YAKIŞMIYOR"
Bakan Hakan Fidan şöyle devam etti:
"Bütün bunların halli bir teknik konuyken aslında sistemik olarak bizim Amerika’yla olan ilişkimizde sınırlamaların olması bizi ister istemez daha farklı araçlar içerisine itecek, uluslararası hareket sistemine. Kendi yeteneklerimizi zaten geliştiriyoruz, onda bir problem yok ama hiçbir ülke kendi geliştirdiği yeteneğiyle kendi kendine yeterli olmuyor. Muhakkak hem bir ittifak kültürü, daha gelişmiş bir silah, daha gelişmiş bir şeyi alma ihtiyacımız oluyor. Veya bizden alınıyor, biz satıyoruz. Şimdi burada, daha geçen gün bir toplantıdaydım, orada da Amerikalılar, yani Banka’nın ürettiği teknolojinin Amerika içinde bir üretim alanı olabileceği, Amerika’nın da Türkiye’deki bu gelişmiş teknolojiden istifade edebileceği konusunda talepleri var, olaylar var. Yani bu konu aslında tek taraflı olmuyor. Artık Türkiye’nin de geliştirdiği yeteneklerden sonra iki taraflı gidiyor. Amerikan pazarından ünvan satabiliyor, silah satabiliyor. Her zaman bunun algısı tek taraflı gibi, aldığımız daha fazla ödeme yapıyoruz bu konuda. Yani bu müttefiklik ruhuna, stratejik ortaklık ruhuna yakışmıyor. Onun için CAATSA’nın aradan çıkması meselesi var. Bu konuda iki tarafta da irade var. "