Güncel

Ayşe Barım’ın avukatı Ketenci: “İçeride kalması, hayati anlamda ciddi risk taşıyor. Kalp pili takılması gerekiyor"

12 yıl sonra Gezi Parkı eylemleri kapsamında tutuklanan ve 162 gün sonra çıktığı mahkemede tutukluluğunun devamına karar verilen menajer Ayşe Barım’ın avukatı Deniz Ketenci, Çağlayan'da İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, müvekkilinin cezaevinde kalmasının ciddi bir sağlık riski taşıdığını söyledi. Ketenci, “Ayşe’nin içeride kalması, hayati anlamda ciddi risk taşıyor. Kalp pili takılması gerekiyor. Doktorlar, durumun kalp nakline kadar gidebileceğini söylüyor” dedi.

Menajerliğini yaptığı birçok oyuncu ve sanatçıyı Gezi Parkı protestolarına yönlendirdiği gerekçesiyle 24 Ocak’ta gözaltına alınıp 27 Ocak’ta tutuklanan Ayşe Barım’ın ilk duruşması, bugün İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Barım'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.

Kararın ardından Ayşe Barım’ın avukatı Deniz Ketenci, Çağlayan'da İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, müvekkilinin cezaevinde kalmasının ciddi bir sağlık riski taşıdığını söyledi. Barım’ın kalp rahatsızlıklarının cezaevi koşullarında ilerlediğini vurgulayan Ketenci, “Ayşe’nin içeride kalması, hayati anlamda ciddi risk taşıyor. Kalp pili takılması gerekiyor. Doktorlar, durumun kalp nakline kadar gidebileceğini söylüyor” dedi.

“Kalp pili önerildi, ölüm riski var”

Avukat Ketenci, mahkeme tarafından talep edilen sağlık raporunun Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde hazırlandığını belirterek, “Kardiyoloji bölümünün yaptığı tetkikler sonucunda 6 farklı kalp rahatsızlığı tespit edildi. Nöroloji ise 2 adet stentin varlığını, bu stentlerden birinin büyüdüğünü ve hızlı müdahale edilmezse ölüm riski olduğunu rapor etti. Kalp pili takılması gerektiği yönünde görüş bildirildi. Tanıdığım hekimler, Ayşe’nin rahatsızlığının kalp nakline kadar gidebileceğini söyledi” ifadelerini kullandı.

Ketenci, Barım’ın cezaevine girmeden önce de kalp rahatsızlıklarının bulunduğunu hatırlatarak, “Cezaevi koşulları bu rahatsızlıkların ilerlemesine neden oldu. Çam Sakura Hastanesi’nin raporu bu durumu net şekilde ortaya koyuyor” dedi.

“Mahkeme Adli Tıp’a sevk etti, tahliye talepleri reddedildi”

Avukat Ketenci, hastane raporuna rağmen Barım’ın tahliye taleplerinin reddedildiğini ve mahkemenin Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor istediğini açıkladı. Daha önce Mahir Polat’ın benzer bir durumda serbest bırakıldığını hatırlatan Ketenci, “Mahir Polat sağlık nedeniyle tahliye edildi ancak hâlâ adli tıp raporu gelmiş değil. Biz Ayşe için aynı hassasiyetin gösterilmesini bekliyoruz. Karara itiraz edeceğiz” diye konuştu.

“HTS kayıtları, tanık beyanları Ayşe’nin lehine ama iddianamede yok”

Ketenci, Barım’a yöneltilen suçlamanın “312. madde” kapsamında yani "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni yıkmaya teşebbüse yardım" olduğunu, ancak somut bir delilin bulunmadığını da söyledi. Suçlamaya gerekçe olarak 3 Haziran 2013'te bir dizi setinden çıkıp Gezi Parkı’na gitmesi gösterilen Barım’ın, oyuncular tarafından yönlendirildiğini belirten Ketenci, şöyle devam etti:

“HTS kayıtları, Barım’ın yalnızca iki kez Gezi Parkı’nda bulunduğunu, bunlardan birinin oyuncularıyla birlikte, diğerinin ise Ciner Holding’e gitmeden önce olduğunu ortaya koyuyor. Oyuncuların hepsi tanık olarak dinlendi ve tamamı Ayşe’nin lehine beyanda bulundu. MASAK raporu, dijital inceleme, pasaport kayıtları da yine lehine ama bunların hiçbiri iddianamede yer almadı.”

“Baygın halde bulunuyor, hafıza kayıpları yaşıyor”

Ketenci, Barım’ın cezaevinde geçirdiği sağlık problemlerine de dikkat çekti. Ayşe Barım’ın baygınlık geçirdiği dört ayrı olay olduğunu aktaran avukat, bu durumlardan birinin tutanak altına alındığını belirterek şunları söyledi:

“Cezaevine gittiğimde bazı anları hatırlamadığını söylüyor. Sabah 08.00 sayımında baygın halde bulunmuş. Ayşe’nin kendi hatırladığı dört kez bayılma vakası var. 1 Ekim’e ertelenen duruşmaya kadar başına bir şey gelmesinden endişeliyiz.”

“Adalet yaşatmakla da ilgilidir”

Avukat Ketenci son olarak, “Biz bu umutla tekrar bu karara itiraz edeceğiz. Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Adalet sadece cezalandırmak değil, aynı zamanda yaşatmaktır. Biz de yaşatma sorumluluğunun yerine getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.