Avrupa'nın Fatih'i Özgür Özel

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin en doğusundan en batısına kadar gerçekleştirdiği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinde çağ atladı. 61’incisini Avrupa’da, Brüksel’de gerçekleştirdi.

Brüksel, stratejik olarak da Avrupa’da önemli bir konuma sahip. Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu da dâhil olmak üzere AB kurumlarının merkezlerinin yer aldığı Brüksel mitingi, siyaset arenasında yoğun ilgi gördü.

Brüksel mitingiyle Avrupa çıkarması yapan Cumhuriyet Halk Partisi, 19 Mart darbesi sürecini Türkiye’nin her bir köşesinde anlatmıştı. Artık çıtayı yukarı taşıdı; milletin iradesine vurulan prangaları sadece Türkiye’de değil, dünyanın her bir noktasında dile getireceğim diyerek ilk yurt dışı mitingini Brüksel’de gerçekleştirdi.

Jean Rey Meydanı’ndaki kalabalık, Türkiye’deki milyonlara umut oldu.

CHP lideri Özgür Özel’e Avrupa’nın Fatih'i diyorum; çünkü o, Avrupa’da siyasi duvarları aşan ilk Türk muhalefet lideri oldu.

Özgür Özel mitingde birçok konuya değindi. 19 Mart darbesi sürecinin her detayını Avrupa’da dile getirdi. Ama bence en önemlisi şu sözleriydi:

“Avrupa’daki Türkler, ülkesinin sorunlarına uzak, ülkesinin dertlerine kulak tıkayan, yılda bir kez gelip tatilini yapıp giden insanlar değiller. Aksine, Türkiye için, ülkenin geleceği ve yarınları için söyleyecek sözü olan kahramanlardır.”

CHP lideri Özgür Özel’in bu sözlerinin sonrasında Almanya’da ikamet eden teyzem bana mesaj attı. Kendisiyle uzun zamandır da konuşamıyorduk. Özgür Özel sayesinde bir araya gelmiş olduk. Teyzem, Berlin’den Brüksel’e mitinge gitmiş. Çok şaşırdım; sekiz saatlik yol kolay kolay kimsenin gideceği bir yol da değil. Çalıştığı kurumdan izin almış ve eniştemle birlikte Türkiye’nin ve Avrupa’nın cesur ve kararlı lideri Özgür Özel’i dinlemeye gitmiş.

Dönüş yolunda beni aradılar. Özgür Özel’in gurbetçilerle ilgili söylediği sözleri aktardılar. “İlk defa bizlere böyle sahip çıkan bir lider var” dediler. “Siyasetçi demiyorum çünkü Özgür Başkan sadece siyasetçi olarak tanımlanacak birisi değil. O, bu milletin evladı; hepimizin evinin içinden birisi,” dediler.

Ve gerçekten de dünya siyasi tarihine altın harflerle ismini yazdırıyor. Avrupa’da kendisine karşı çok yoğun bir ilgi var. “İyi ki var” dedi. Biraz da kendi konularımızı konuştuk. Bir dahaki Avrupa mitinginde buluşmak üzere sözleştik.

Sonrasında Avrupa’nın farklı yerlerinde yaşamlarını sürdüren gazeteci, politikacı arkadaşlarımı aradım. Hepsinin söylediği tek bir kelime var:

“Leader de la contestation en Turquie.”

Kısacası, milletin ve dünyanın nezdinde Türkiye’nin direnişinin lideri Özgür Özel olarak anılıyor. Onu tüm dünya tanıyor. Yeri geliyor SPD toplantılarında, yeri geliyor Almanya Cumhurbaşkanı’yla Almanca konuşabiliyor. Üstelik Almanya Cumhurbaşkanı, Özel’in Almancasını “Perfect German” sözleriyle övüyor.

Ben bir iletişimci olarak görüyorum ki, Türkiye’nin özgürlük mücadelesi artık sadece kendi topraklarında değil, dünyanın dört bir yanında yankılanıyor. Brüksel Meydanı’nda atılan her slogan, Özgür Özel’in her bir kelimesiyle milletin iradesinin sınır tanımadığını bir kez daha kanıtladı.

CHP lideri Özgür Özel’den önceki yazılarımda da Türkiye’nin cesur ve kararlı lideri diye bahsettim. Bu, birilerine söylenen “dünya lideri” gibi boş bir laf değil. Bu yazımla da sanırım sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da cesur ve kararlı lideri olduğunu kanıtlamış oldum.

Daha aydınlık bir Türkiye’de buluşacağımız günlerde görüşmek dileğiyle.