Eurocities heyeti, Silivri’deki Marmara Cezaevinde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etmek için İstanbul'a geldi. İlk olarak Saraçhane'de bulunan İBB binasını ziyaret eden heyeti İBB Başkanvekili Nuri Aslan karşıladı.

Görüşmenin ardından açıklama yapan Nuri Aslan şunları söyledi:

"Eurocities ve B40 üyesi şehirlerin belediye başkanları üyesi ilk günden itibaren yanımızda oldular. Avrupalı meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu ziyaret aramızdaki dayanışmanın en somut göstergesidir. Konuk heyetin Ekrem Başkan ile cezaevinde görüşme talebi Adalet Bakanlığı tarafından geri çevrilmiştir. Buna rağmen birazdan Silivri'ye giderek desteğimizi sunacağız. Başkanımıza tüm dünyanın gözü önünde siyasi operasyon yürütülüyor. Başkanımıza yöneltilen bu haksız ve hukuksuz davalar Türk halkının vicdanında çoktan mahkum edilmiştir."

Nuri Aslan'dan sonra konuşan isim Barselona Belediye Başkanı Jaume Collboni oldu. Collboni şu ifadeleri kullandı:

Binali Yıldırım'dan Komisyon'a çarpıcı öneri: Vatandaşlık tanımı gözden geçirilmeli, etnik kimlik esası olmamalı
Binali Yıldırım'dan Komisyon'a çarpıcı öneri: Vatandaşlık tanımı gözden geçirilmeli, etnik kimlik esası olmamalı
İçeriği Görüntüle

"Bugün burada sizlere dayanışma mesajımızı vermek, değerli meslektaşımız Ekrem İmamoğlu'nun yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Sayın İmamoğlu'na desteğimizi göstermek için buradayız. Şehirler demokrasinin somut olduğu yerlerdir. İnsanların eşitliği ve kamu hizmetlerini yaşadığı ve günlük ihtiyaçlarını karşıladığı yerlerdir. Biz Avrupa belediye başkanları olarak özgürlük ve demokrasinin yanındayız."

İMAMOĞLU'NA 'ÖZEL DEMOKRASİ' ÖDÜLÜ

Collboni, heyetin Ekrem İmamoğlu için hazırladığı 'Özel Demokrasi Ödülü'nü eşi Dilek Kaya İmamoğlu'na verdi. Ödülü alan Dilek Kaya İmamoğlu, eşinin mesajını okudu. İmamoğlu'nun mesajında şu ifadeler yer aldı:

"Değerli meslektaşlarım, öncelikle bana bu anlamlı ödülü layık gören sizlere teşekkür ediyorum. Verdiğiniz Özel Demokrasi Ödülü sadece bana verilmiş bir onur değildir. Bu ödül Türkiye'de ve dünyanın dört bir yanında adalet ve özgürlük için direnen, otoriter baskılara boyun eğmeyen tüm yurttaşlara aittir. Çocukların savaşlarda hayatlarını kaybettiği, masum sivillerin katliamlara kurban gittiği, basının susturulduğu, muhalefetlerin hedef alındığı, yargının bir silaha dönüştürüldüğü bir çağda yaşıyoruz. İşte biz tüm bu tabloya karşı demokrasinin bir yönetim biçimi değil, insanlığın ortak vicdanı olduğunu hatırlatıyoruz.

Ülkemizin ve dünyanın karşı karşıya olduğu zorlukları da geleceğe dair umudumuzu da en yakınen hissedenler şehirlerdir. Halkın taleplerinin, özgürlük özleminin, adalet arayışlarının en doğrudan duyulduğu yerler yine şehirlerdir. İstanbul'da biz bunu katılımcı, adil ve demokratik bir yönetim modeliyle hayata geçirdik. Biz İstanbul modelini tüm ülkeye yaymak istedik. Bugün hapiste olmamamın nedeni bu değişim isteği, daha demokratik, adil ve refah içinde bir ülke özlemidir. 5 aydan uzun süredir cezaevindeyim. Ancak bilin ki kararlılığım azalmadı, tam tersine daha da güçlendi.

Demir parmaklıklar aramızda olsa da yurttaşlarımızla omuz omuza barış ve demokrasi için mücadele etmeyi sürdürüyorum."