Güncel

AKP’li başkanın evine hırsızları oğlu sokmuş! Milyonlarca TL, döviz ve ziynet eşyaları çalındı…

AKP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Fatih Aydemir’in evindeki hırsızlık olayının perde arkası ortaya çıktı. Hırsızları eve sokanın, başkanın 21 yaşındaki oğlu olduğu anlaşıldı. Açılan soruşturmada şüpheli de olan Muhammet Emin Aydemir ifadesinde, bir sanal bahis sitesi üzerinden tanıştığı kişilerce ‘tehdit edildiği' gerekçesiyle şüphelilere oturdukları sitenin giriş kartı ile evin anahtarını ve babasının yatak odasında bulunan kasanın şifresini verdiğini öne sürdü.

Veryansın Tv’den Gamze Çınlar’ın haberine göre, AKP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Fatih Aydemir’in evinin soyulduğunu ve evdeki kasadan yüklü miktarda döviz ve TL çalındığı iddiasını gündeme getirmişti.

Fatih Aydemir hırsızlık olayını doğrularken, “Kendi özel konum olduğu için, siyaset üstü bir mesele. Şu anda Emniyet’in araştırması da devam ediyor. Ne olduğunu öğrenelim bakarız” demişti.

Hırsızın evin hizmetlisi olduğu iddiası ortaya atılmıştı ancak hırsızları eve sokanın AKP’li ilçe başkanının 21 yaşındaki oğlu Muhammet Emin Aydemir olduğu ortaya çıktı.

Dosyada şüpheliler arasında yer alan Muhammet Emin Aydemir ise kendisinin sanal bahis sitesi üzerinden tanıştığı M.E. ve H.E.A. isimli şahıslar tarafından tehdit edildiğini, oturduğu sitenin kartını ve kasa şifresini vermeye zorlandığını öne sürerek, bu kişilerden şikayetçi oldu.

Aydemir, müşteki sıfatıyla Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına 28 Ağustos’ta verdiği ifadede şunları kaydetti:

‘BABAMIN KASASINDAN 50 BİN TL ALDIĞIMI AĞZIMDAN KAÇIRDIM, SONRA TEHDİT EDİLDİM’

“Ben yaklaşık 5-6 ay önce Kralbet isimli sanal bahis sitesi telegram kanalı üzerinden M.E. ile tanıştım. Kendisi ile bir süre arkadaşlık ettik. Arkadaşlığın devam ettiği sırada ağzımdan kaçırarak babamın kasasından 50.000 TL aldığımı söyledim. Daha sonra bu şahıs bana daha fazla para almam yönünde sert, baskıcı ve tehditvari tavırlarını sürdürdü. Bir müddet sonra beni +44’lü yabancı numaralardan aramalar başladı. Ancak kimin aradığını bilmiyorum. Bir müddet sonra ailemle ikamet ettiğim sitenin çevresine motosiklet kasklı yüzleri görünmeyen kişiler gelmeye başladı. Bir gün M.E.’nin de siteye geldiğini gördüm. Bu kişiler beni ve ailemi fiziki olarak takip ettiklerini fotoğraf ve videolar göndererek anladım.”

‘BANA PARAYI GETİRMEMİ SÖYLEDİLER’

Hırsızlık olayından bir gün önce akşam saatlerinde M.E.’nin yabancı bir numaradan arayarak kendisini oturdukları sitenin yakınındaki otoparka çağırdığını anlatan Aydemir, şöyle devam etti:

“Aracın şoförü sonradan tespit edilen o zamana kadar tanımadığım H.E.A. bulunmaktaydı. Arabada arka tarafta 2 kişi daha vardı ancak yüzlerini görmedim. Arabaya binmedim. Bana parayı getirmemi söylediler. Ben de getireceğimi söyledim.

‘KASA ŞİFRESİNİ SÖYLEDİM, SİTE KARTI VE ANAHTARI VERDİM’

Ancak bana inanmayarak beni otoparktan köşeye çekerek ve tehdit ederek kendileri eve gireceğini ancak parayla gözükmemek için benim çıkartmamı istediler. M.E. silah göstererek sürekli yanımda taşımış olduğum site kartı ve anahtarını vermemi istedi. Ben kasa şifresini söyledim ve anahtar ve kartı M.E.’ye verdim. Daha sonra oradan ayrıldılar.

‘PARAYI SİYAH BİR POŞETE KOYARAK, SİTEYE YAKIN YEŞİL ALANA BIRAKTIM’

Ertesi gün ailemden kimsenin evde olmadığı bir zaman babama ait yatak odasında bulunan kasanın daha önceden bildiğim ve tahmin edilebilir bir şifre olan şifreyle açtım. İçerisinde toplam değeri 10.000.000,00 TL’ye yakın olan TL, dolar ve EURO banknot parayı onların vermiş olduğu siyah bir poşete koyarak siteden ayrıldım. Onların göstermiş olduğu siteye yakın Heykel Parkın aşağı sokağında Mevlana sitesi ve parka yakın yeşil alana bu torbayı bıraktım.”

‘ZİYNET EŞYALARI ALMASINLAR DİYE BAZANIN ALTINA SAKLAMIŞTIM…’

“Bulunduğum yerin çevresinde iki tane motorlu araçılarıyla birlikte 4 kişi bekliyordu. Oraya gelirken de beni sürekli takip ettiler… Hepsinde kask olduğundan yüzlerini görmedim” iddiasında bulunan Aydemir, “Ben daha sonra arabayla Beykoz’da bulunan babamın yanına gittim. Akşam babamla birlikte eve geri geldiğimizde etrafın dağıltığını gördüm. Ben ziynet eşyalarını almasınlar diye annem ve babamın bazasının altına sakladım ancak evi karıştırarak ziynetleri de aldıklarını gördüm. Daha sonra beni hiç aramadılar” ifadelerini kullandı.

‘KORKUTULDUM’ İDDİASI

Aydemir, babasından para almak için M.E. ile birlikte hareket ettiği iddiasını kabul etmedi; “Yalnızca korkutularak evin anahtarı, sitenin kartı ve kasanın şifresini verdim” dedi.

‘BUNLARLA ARAMDA BEYKOZ ADLİYESİ’NDE KART KULLANMA VE DOLANDIRICILIK İLE İLGİLİ DAVA VAR’

Öte yandan Muhammet Emin Aydemir, soruşturma kapsamında tutuklanan iki kişi hakkında çelişkili ifadeler verdi. Emniyetteki ifadesinde şüphelilerden G.D. ve B.K.’nın kendisini +44 numaralardan arayarak tehdit ettiğini ve site kartı, ikametin anahtarı ile kasa şifresini B. ve G.’nin yanında M.E.’ye verdiğini anlatan Aydemir, savcılıkta ise bu kişilerle arasında Beykoz Adliyesinde başkasına ait kredi kartı kullanma ve dolandırıcılık suçlarıyla ilgili dava bulunduğunu, daha önceden şikayetini geri çekmesi için tehdit ettiklerini ancak eve girme ve hırsızlık olayı ile ilgili bir ilgilerinin bulunmadığını iddia etti.

‘TEHDİTLER VE AİLE BASKISI NEDENİYLE KOLLUKTA DOĞRU ŞEKİLDE İFADE VEREMEDİM’

“Ben anti depresan kullanmaktayım. M.E.’in yapmış olduğu bu zamana kadar olan tehditler ve aile baskısı nedeniyle kollukta doğru şekilde ifade veremedim” diyen Aydemir, “Olayların buraya kadar geleceğini bilmiyordum. Aileme ve sevdiklerime zarar gelsin istemedim. İlk bu olay meydana geldiğinde G. ve B.’dan kaynaklı olduğunu zannetmiş isem de daha sonradan bu kişilerin bir bağlantısı olmadığını düşünmekteyim. G. ve B. suçsuzdur” ifadelerini kullandı.

İfadesini hiçbir baskı altında kalmadan verdiğini öne süren Aydemir, “Beni, ailemi tehdit ederek ve silah göstererek ikametin anahtarı sitenin kartı ve kasa şifresini vermeye zorlayan daha sonra eve girerek ziynet eşyalarını çalan M.E. ve H.E.A.’dan davacı ve şikayetçiyim” diye de ekledi.

İKİ ŞÜPHELİ İÇİN TAHLİYE TALEBİ

Aydemir’in ifadesi üzerine aynı gün G.D. ve B.K.’nın avukatı, “birden fazla kişi tarafından birlikte yağma” suçu kapsamındaki tutukluluk kararına itiraz etti. Ancak Gaziosmanpaşa 4. Sulh Ceza Hakimliği, çelişkili ifadeler ve mevcut delil durumunu gözeterek, tahliye talebinin reddine karar verdi. Hakimliğin kararı üzerine soruşturma savcısı 29 Ağustos’ta Gaziosmanpaşa Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunarak, şüphelilerin tahliyesini ve haklarında adli kontrol kararı verilmesini talep etti.