Dünya

AB’den ‘Askeri Schengen’ hamlesi…

Avrupa Birliği Komisyonu, kıta genelinde askeri birliklerin ve ağır teçhizatın sınırlar arasında daha hızlı hareket etmesini hedefleyen “Askeri Schengen” planını duyurdu. Brüksel, söz konusu düzenlemenin Avrupa’nın savunma kapasitesini “modern savaş gerçeklerine uyumlu hale getireceğini” savunuyor. Ancak plan, üye devletlerde hem egemenlik hem de mali yük açısından ciddi tartışmalar yaratmış durumda.

Yeni düzenleme, barış zamanında birliklerin sınır geçiş izinlerine en geç üç gün içinde, acil durumlarda ise altı saat içinde cevap verilmesini öngörüyor. Brüksel’in bu hızlı prosedürü, pratikte ulusal sınır kontrollerinin savunma alanında büyük ölçüde ortadan kaldırılması anlamına geliyor.

Kimi uzmanlar, AB Komisyonu’nun bu hamlesini “merkeziyetçi yetki genişlemesi” olarak nitelendiriyor. Üye devletlerin askeri geçişler üzerindeki yetkilerinin azalması, özellikle egemenlik hassasiyeti yüksek ülkelerde rahatsızlık yaratıyor. Bir diplomat, “Bu sadece lojistik değil, siyasi bir mesele. Askeri hareketliliğe otomatik onay vermek, ulusal karar alma süreçlerinin devre dışı kalması demektir” görüşünü paylaşıyor.

100 MİLYAR EUROLUK FATURA: KAYNAK NEREDEN GELECEK?

Komisyon, planın altyapı ve hazırlık aşamaları için yaklaşık 100 milyar euroya ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor. Buna karşın AB’nin mevcut savunma hareketliliği bütçesi 2027’ye kadar yalnızca 1,7 milyar euro.

Bu devasa finansman açığı, projenin uygulanabilirliği konusunda şüpheleri artırıyor. Eleştirmenler, “Askeri Schengen”in kâğıt üzerinde iddialı görünse de, üye devletlerin sırtına büyük bir mali yük bindireceği görüşünde.

ÇEVRESEL VE SİVİL ALTYAPI ENDİŞELERİ

Plan kapsamında yüzlerce köprü, tünel, yol ve liman “askeri standartlara” yükseltilecek. Bu durum, özellikle Batı ve Kuzey Avrupa’daki sivil altyapı ve çevresel denge açısından yeni riskler yaratabilir.

Bazı belediyeler, ağır askeri araçların geçişi için yapılacak düzenlemelerin yerel ekosistemi ve şehir planlamasını tehdit edebileceği görüşünde.

NATO GÖLGESİ VE GÜVENLİK RİSKİ

AB’nin bu adımı, NATO ile koordinasyonu güçlendirme söylemleriyle destekleniyor. Ancak askeri hareketliliğin hızlandırılması, Avrupa’yı daha hassas bir güvenlik ortamına sürükleyebileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Uzmanlara göre, Rusya ile devam eden gerilim ortamında askeri geçişlerin görünür şekilde artması, caydırıcılık sağlamaktan çok karşılıklı risk algısını tırmandırabilir.

Bazı analistler, “Askeri Schengen, Brüksel’in istemeden bir tırmanma dinamiğini hızlandırması anlamına gelebilir” uyarısını yapıyor.

BRÜKSEL’İN YENİ GÜÇ MERKEZİ: KOORDİNASYON YAPILARI

Plan, askeri geçişleri yönetecek ulusal koordinatörler, dijital izleme sistemleri ve “Acil Müdahale Mekanizması” gibi yeni bürokratik yapılar öngörüyor.

Eleştirmenler, AB’nin yeni mekanizmalarla giderek daha merkezi bir savunma otoritesine dönüştüğünü; bu durumun demokratik denetim tartışmalarını beraberinde getirdiğini savunuyor.

"MERKEZİ ASKERİ YÖNETİME DOĞRU ATILMIŞ BİR ADIM"

“Askeri Schengen”, Brüksel’in savunma entegrasyonunda bugüne kadarki en iddialı adımlarından biri olarak görülüyor. Ancak maliyeti, siyasi etkileri, yerel altyapıya yansımaları ve güvenlik riskleri dikkate alındığında plan, Avrupa kamuoyunda ciddi tartışmalar yaratmaya aday.

Eleştirel çevrelere göre, AB’nin bu girişimi “ortak savunma”dan çok “merkezi bir askeri yönetim”e doğru atılmış bir adım. Brüksel’in bu eleştirileri nasıl yöneteceği ise projenin kaderi açısından büyük önem taşıyor.