Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 85 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Sitesi E Blok'a ilişkin davada sona yaklaşılırken, duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Savcılık, binanın müteahhidi Tevfik Tepebaşı'nın da aralarında bulunduğu 6 sanığın, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaada, sanıkların bölgenin deprem gerçeğini bilmelerine rağmen mevzuata aykırı, eksik ve kusurlu bir yapı inşa ettikleri vurgulandı.
DEPREMİN SİMGESİ EBRAR SİTESİ'NDE ADALET MÜCADELESİ
6 Şubat 2023'te meydana gelen asrın felaketinin en acı simgelerinden biri olan Ebrar Sitesi, depremin ilk saniyelerinde yerle bir olmuş, 18 bloktan oluşan sitede toplam bin 480 vatandaşımız yaşamını yitirmişti. Bu büyük trajedi sonrası başlatılan hukuki süreç kapsamında, yıkılan her blok için ayrı davalar görülüyor. Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bu dava ise 85 kişinin hayatını kaybettiği ve 7 kişinin yaralandığı E Blok'taki sorumluluk zincirini mercek altına alıyor.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma neticesinde, binanın müteahhidi Tevfik Tepebaşı ile birlikte kooperatif üyeleri İsmet Koyuncular ve Murat İldeniz, inşaat sürecinde rol alan Ahmet Doğan, Atilla Öz ve Mustafa Timurbanga hakkında iddianame hazırlanmıştı. Savcılık, bu altı sanığın her biri için bilinçli taksir suçlamasıyla üst sınırdan ceza talebinde bulundu.
SAVCILIK MÜTALAASI: DEPREM BÖLGESİ OLDUĞU BİLİNİYORDU
Davanın kilit aşamalarından olan esas hakkındaki mütalaada, savcılık sanıkların sorumluluğuna dikkat çekti. Dava dosyasına giren bilirkişi raporlarının tüm sanıkları "asli kusurlu" bulduğunun altını çizen savcı, mütalaasında şu temel argümanları öne sürdü:
"Ülkemizin ve özellikle Kahramanmaraş'ın bir deprem bölgesi olduğu, bilimsel verilerle ve yasal düzenlemelerle sabit bir gerçektir. Geçmişte yaşanan sayısız deprem felaketi, bu gerçeği defalarca acı bir şekilde ortaya koymuştur. Bu nedenle, bölgede inşaat yapan veya bu süreçlerde sorumluluk üstlenen her bireyin, bu bilinçle hareket etme ve görevini eksiksiz yerine getirme yükümlülüğü bulunmaktadır."
Mütalaada, sanıkların bu yükümlülüğe aykırı hareket ettiği, olası bir depremde binanın yıkılmaması için gerekli dikkat ve özeni göstermedikleri belirtildi. İnşaatın mevcut mevzuata uygun yapılmadığı, bilirkişi raporlarıyla da tespit edilen eksiklikler ve kusurlar nedeniyle binanın depreme karşı dayanıksız hale getirildiği ifade edildi. Savcı, sanıkların binanın şiddetli bir depremde yıkılabileceğini öngörmelerine rağmen bu riski göze aldıklarını ve bu suretle 85 kişinin ölümüne ve 7 kişinin yaralanmasına "bilinçli taksirle" sebep olduklarını kaydetti.
Ayrıca, yargılama sürecinde vefat eden statik proje müellifi ve fenni mesul Mehmet Akif Özgüler hakkındaki kamu davasının düşürülmesi talep edildi.
SANIKSIZ DURUŞMA 2026'YA ERTELENDİ
Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, depremde yakınlarını kaybeden aileler ve taraf avukatları eksiksiz katılırken, tutuksuz yargılanan sanıklardan hiçbiri salonda hazır bulunmadı. Müşteki avukatları, önceki beyanlarını tekrar ederek sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.